Çıkarılan her krizin ardından kazanan millet oldu

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulunuyor.

İşte o konuşmadan satır başları

Milletimiz her zaman bizimle oldu, desteğini asla eksiltmedi, Çünkü AK Parti milletin partisidir. Zorlu bir coğrafyanın ortasında olmamıza rağmen istikrarlı bir ülkeyiz. Ülkemizin kalkınmaya, güvene ve istikrar ulaşması için çalışıyoruz. Milletimizin birliği, huzuru her zaman önceliğimiz oldu, olmaya devam edecek. Kaos siyasetinden medet umanlar AK Parti'nin sağduyulu tutumu sayesinde kaybetmeye mahkum oldu. Çıkarılan her krizin ardından kazanan millet oldu, demokrasi oldu. Bugün Türkiye düne göre daha güçlüdür. Ekonomi ile yatırımlarla, büyük projelerle daha güçlüyüz. Biz millete efendilik yapmaya değil, hizmet yapmaya geldik.Milletin bize duyduğu güven en büyük güç oldu.

Çamur siyasetine devam edebilirler

İstişare toplantımızdan gerekli yol haritalarını belirleyerek çıktık. Milletimizin bizden ne beklediğini gayet iyi biliyoruz. Başkaları çamur siyaseti yapmaya devam edebilir, AK Parti olarak biz millete verdiğimiz sözleri yerine getirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Afyon'da sadece istişare toplantısı yapmadık, bol bol vatandaşlarımızla bir araya geldik, önerilerini aldık, dertlerini dinledik.

Yatırımcıların Türkiye'ye ilgisi arttı 

Türkiye'de 8 yıldır devam eden Türkiye Yatırım Danışma Konseyi toplantısını gerçekleştirdik. Bu yıl, 21 büyük küresel firma katıldı. Bu firmaların toplam cirosu 20 milyar dolar civarında. Bu toplantıların amacı Türkiye'deki yatırımların ve gelecek beklentilerinin değerlendirilmesi ve yeni kararların alınmasıdır FETÖ'nün ısrarla yaymaya çalıştığı ekonomi bozuluyor algısının aksine küresel yatırımların Türkiye'ye ilgisi artarak devam ediyor. 2009 küresel krizinin çok hafif geçmesinin sebebi Türkiye'nin krizde yatırıma hız vermesidir. Türkiye 2009 hariç 27 çeyrek üst üste büyümeyi gerçekleştirmiş nadir ülkelerdendir.

2018'de Türkiye'de olacak

Savunma Sanayi İcra Komistesi toplantısını gerçekleştirdik. Aldığımız kararları kısaca şöyle söyleyebiliriz: Savunma kabiliyetimizi güçlendirmek, caydırıcılık altyapımızı güçlendirmek için 26 projenin hayata geçmesi için onay verdik. Toplam maliyeti 4,1 milyon dolar. Bu toplantıda, ayrıca Türkiye'nin de içinde olduğu F-35 uçaklarının ilk partisinin 2018'de Türkiye'ye gelmesi konusunda kararımızı aldık. Yeni nesil birleşik savaş uçakları projesi ile Türkiye savunma kabiliyetini artırmış olacak. Bölgedeki istikrara, güvene, barışa katkı sağlayacak. Bu uçakların yapımında Türkiye de var. Maliyetinin yüzde 50'sini oluşturan parçalar Türkiye'de yapılacak, orada monte edilecek. 14 yılda savunma sanayisine yapılan yatırım 35 milyar dolardır. Önümüzdeki 4 yıl için savunma sanayinde AR-GE çalışmalarına 650 milyon dolar ayırdık.

Dev projelerin tarihleri

30 Ekim'de İstanbul Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdik. Geleceğe yönelik yatırımlarımızı bir kez daha gözden geçirdik. İstanbul'a 7 proje kazandırıyoruz. Bunlardan 5'i bitti. Ankara-İstanbul hızlı tren projesi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü ve İstanbul-İzmir karayolu, Marmaray, Avrasya Tüneli. Biz inanıyoruz ki zor hemen yapılır, imkansız biraz zaman alır. Bu proje öyle bir proje. Geriye kaldı iki proje. Biri dünyanın en büyük havalimanı. Bazılarının alay ettiği, bazılarının da Gezi olaylarıyla protesto ettiği engellemeye çalıştığı havaalanın da ilk etabını 2018'de hizmete alıyoruz. Bu haliyle de 90 milyon kapasiteli. 7'nci büyük eser Kanal İstanbul'un çalışmasını da Ulaştırma Bakanlığımız hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Bir su yolu projesi değil, bir yaşam merkezi haline gelecek. Çanakkale 1915 Köprüsü Mart 2018'de açılacak. Çanakkale düşmana geçilmez ama dost için havadan da geçilir, köprüden de geçilir.

Şimdi hem FETÖ ile hem BETÖ ile amansız bir mücadelemiz var. Bu mücadelede maalesef gereken desteği göremiyoruz. İlk günde darbeye karşı bir araya geldik, sonra ne oldu, ne bitti, ana muhalefet partisi lideri Yenikapı'dan ayrılmak için binbir bahanenin peşine takıldı. Bu Yenikapı ruhunu gözümüz gibi koruyacağız. Bu ruhu yaşatmak için elimizden geleni yaptık, yapmaya devam edeceğiz. O günkü duruşunu bugün de devam ettiren MHP'ye teşekkür ediyorum. Millet, memleket menfaatini önplana alan, sorumlu davranış gösteren Sayın Bahçeli'ye teşekkür ediyorum.

CHP her şeye karşı 

Anayasa değişikliği sadece bizim meselemiz değil. Bu AK Parti'nin işi değil. Baştan beri, 14 yıldan beri bütün partiler darbe anayasası değişsin, bunun için bizim seçimlerde oy veriyorlar. Seçim vaadlerinde bu var. AK Parti söylediklerini yapan, yapamayacaklarını söylemeyen bir parti. Şimdi artık millete verdiğimiz sözü yerine getirme zamanıdır. Anayasa değişikliğini bizim referanduma götürecek sayımız yok. Biz partilerden şunu istiyoruz, bir anayasa değişikliği teklifimiz var, buyrun teklinizi getirin, vatandaş hangisini onaylarsa başımız üstünde yeri var. İşte şimdi sırası. Bütün partilerin katılımıyla bir anayasada uzlaşalım. Bunu yapamıyorsak, öyle anlaşılıyor ki, CHP temelden karşı; Çarşı gibi her şeye karşı.

Yorumlar