Tümgeneral’in ölen oğlu için hukuk mücadelesi!
İzmir Narlıdere’de 5 yıl önce cesedi bulunan Dorukhan Büyükışık’ın babası emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık, oğlunun şüpheli ölümü ile ilgili 5 yıllık mücadelesi sonuç verdi. Bir dedektif titizliği ile yıllarca iz süren babanın bulduğu çelişkiler üzerine, savcılık soruşturma dosyasını tekrar açtı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık’ın oğlu Dorukhan Büyükışık’ın 13 Mayıs 2018’de yaşamını yitirmesiyle ilgili soruşturma dosyasını yeniden açtı. Daha önce suç duyurusunu takipsizlikle sonuçlandıran savcılık, Büyükışık’ın gündeme getirdiği iddiaları dikkate alarak soruşturma başlattı.
Savcılık, Büyükışık’ın işaret ettiği polislerin belirlenmesi ve şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınması için İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne talimat yazısı gönderdi. Savcılık, gerekli araştırmalar yapılarak evrakın “ivedilikle” savcılığa gönderilmesini istedi.
Gazeteci Tolga Şardan’ın haberiyle gündeme gelen generalin mücadelesi, İzmir Narlıdere’de 13 Mayıs 2018’de oğlu Dorukhan Büyükışık’ın cansız bedeni bulunmasıyla başladı. Bu dönemde yapılan soruşturma İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca takipsizlikle sonuçlanmıştı. Ancak yıllarca iz süren emekli Tümgeneral Büyükışık, bir dedektif titizliği ile olayı yıllarca araştırdı ve çelişkileri buldu.
Şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırdı
Bu çelişkileri bir röportajda detaylarıyla açıklayan Büyükışık’ın iddialarını inceleyen İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, dosya kapsamında İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi bünyesindeki Gasp Büro Amirliği’ne bir sayfalık talimat gönderdi. Soruşturma Savcısı Murat Yılmaz’ın imzasını taşıyan talimatta, olay sonrasında, olay yerinde olup halen kimlikleri belirlenemeyen polislerin kimliklerinin tespit edilip savcılığa bildirilmesi istendi. Ayrıca, Ethem Büyükışık’ın 2021’deki suç duyurunda adı geçen polis müdür, amir ve memurlara “şüpheli” sıfatıyla savcılığa ifade vermek üzere bildirimde bulunulması kaydedildi.
Savcılığın yazısı
Savcılık emniyete gönderdiği talimatında şöyle denildi:
“Müştekinin şikayeti ile ilgili olarak ekte gönderilen şüpheliler ifadesinde, olay yerine gelindiğinde kamera görüntülerinin bulunduğu kulübeye şüpheliler İsmail Köksal, Fikret Sarıaslan ve Barış Alp ile birlikte olay yeri inceleme ekibinde görevli bir polis memurunun da gittiği anlaşıldığından, bu kulübeye giden Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü personelinin kim olduğunun tespit edilmesi, tespit edilen görevlinin şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaatını sağlanması,
Olay yerinde kolluk görevlilerinin intikalinden sonra cesedin kimlik tespiti yapılmaya çalışıldığı sırada inşaat halindeki binanın en üst katında, ölen Dorukhan Büyükışık’a ait kişisel eşyaların bulunduğu tespit edilmekle, eşyaların arasında olduğu belirtilen otomobil anahtarı yerinden hangi kolluk görevlisi tarafından alınarak, anahtarı üzerinde daha olay yeri inceleme ekiplerince inceleme yapılmadan delilin bozulmasına sebep olan kolluk görevlisinin kim olduğunu tespit edilmesi, tespit edilen görevlilerin şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaatın sağlanması,
Olay yerine intikal eden polis memurları arasında yer alan Bekir Daştan, Hakkı Uysal ve Bilal Avcı isimli polis memurlarının kimlik tespitlerinin yapılarak şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaatlarının sağlanması,
Soruşturmaya konu olan ölüm olayı ile ilgili resmi olarak görevli olmasalar da olay yerinde bulundukları ve talimat verdikleri anlaşılan dönemin Narlıdere İlçe Emniyet Müdürü olan İsmail Yalçın’ın, dönemin Narlıdere İlçe Emniyet Müdürü Yardımcısı olan ve olay yerinde bulunan görevlinin olay tarihinde Narlıdere İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme Büro Amiri olan görevlinin kimlik tespitleri yapılarak şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaatlarının sağlanması,
13.05.2018 tarihinde dosyamız müştekisi Ethem Büyükışık’ın oğlu Dorukhan Büyükışık’ın vefatı olayı ile ilgili olarak İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Haber Merkezi’ne veya 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarın hangi tarihte, saat kaçta ve kim tarafından yapıldığının kesin suretiyle tespiti ile olay yerine ilk giden ekibin kim olduğunu net olarak tespit edilmesi,
Ölüm olayı ile ilgili şantiyeye ait kamera görüntülerinin hangi polis memurunca, kimden teslim alındığının tereddüte yer vermeyecek şekilde kesin suretle tespit edilerek kimlik tespiti yapılan şüpheli polis memurunun ifadesinin alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaat sağlanması,
Belirtilen bu konularda hazırlanacak evrakın Cumhuriyet Başsavcılığımıza ivedilikle gönderilmesi.”
Yorumlar