CHP'de gelen, gideni aratıyor!

CHP’de gerçekten gelen gideni aratıyor. Özgür Özel’in kazandığı kurultayla ilgili pek çok söylenebilir ama sonraki yerel seçim aday belirleme süreci içinde en doğru tespit bu söz olur.

Kent mi, Kandil ittifakı mı?

Daha önce Kemal Kılıçdaroğlu’nun masa altından yaptırdığı HDP ittifakları, bu defa da kent ittifakı adıyla daha pervasızca DEM ile devam ediyor. Ben buna kent değil, Kandil ittifakı diyorum.

Çok ilginçtir ki, CHP’de önce çıkacak ismi bazı bilinmez güçler “terör örgütüne yaklaşımına göre” belirliyor. Bu emperyal güçler (Benjamin’e hakim güçler) kim CHP’de Kandil’e yakın mesajlar verirse, hemen onu parlatmaya başlıyor.

Adaylık süreci

Özel, seçildikten sonra ilk sınavını 31 Mart yerel seçimlerinde verecek. Hal böyle olunca, bu seçiminde önemi oldukça net ortaya çıkıyor. Adaylıklarla ilgili pek kulislerde çok söylenti var. Ama benim net şekilde gördüğüm “Benjamin’in” yeşil gücü, yine çok etkili oldu.

Gizemli torba

Tam da bu süreçte TBMM’de ilginç bir olay yaşandı. Adayların belirlendiği günlerde bir Karadenizli CHP milletvekilinin odasında bir torba unutuldu. Market torbasında ne olduğunu tespit etmek isteyen personel, torbayı açtığında 50 binlik halinde paketlenmiş 250 bin USA Doları olduğunu anladı.

Hemen o gün milletvekilini ziyaret edenler tek tek arandı. İçeriği belirtilmeden, bu gizemli torbanın kime ait olduğu soruldu. Ama kimseden ses çıkmadı. Düşünsenize 8 milyon TL’ye yakın bir parayı market torbasıyla yanında taşıyan bir kişi, nasıl bunu unutur?

İşimiz gücümüz Türkiye

En sonunda akla bir üst düzey CHP yöneticisi geldi. Bana gelen bilgiye göre son olarak aranan bu yönetici, “Evet ben unuttum. Acil işim vardı. Sakın çıkmayın, hemen geliyorum” diyerek Halkla İlişkiler Binası’na gelerek torbasını aldı. Kamera kayıtlarına göre bu isim, binanın -2 katında olan garajdaki arabasının bagajındaki çantaya tek tek paraları aktararak TBMM’den çıktığı iddia edildi.

Bundan sonraki safahatı bir başka yazıda aktaracağım için şimdilik bu ilginç olayı kapatıyorum. Hemen aklınıza kötü bir şey gelmesin, neydi slogan: “İşimiz, gücümüz Türkiye”

Şimdi şeytanın avukatlığını yaparak şöyle bir soru soracağım: “250 bin doları market torbasında taşıyıp unutabilen kişinin ne kadar parası vardır ki böyle bir rahattır?”

Gelen, gideni arattı

Çok enteresan olanda, Özel ve ekibinin bugün yaptıklarını geçmişte şiddetle eleştirdikleri oldu. Kurultay salonunda geniş geniş konuşan Özel ve ekibi şimdilerde neyi eleştirdilerse onun misliyle yapmaya devam ediyorlar. Seçim sürecinde yaptıkları Kılıçdaroğlu’nu bile mumla aratırken, Özel ve İmamoğlu ekibi adeta bir öç alma yöntemiyle eski yönetime yakın isimleri kılıçtan geçirdiler.

Kim neyin peşinde?

Parti içindeki kendilerine muhalifleri birer birer gönderen Özel ekibi, yerini sağlamlaştırmış gibi gözüküyor.

Ancak en büyük sıkıntı, seçimde alınacak sonuçlar. Eğer metropollerde kayıplar yaşanırsa, parti hemen kaynamaya başlar. CHP’de İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya gibi büyükşehirlerde yaşanacak kayıp, Özel’in önüne sandığı koyabilir.

Tabi ki en burada en kritik nokta, İmamoğlu’nun alacağı sonuç olacaktır. Çünkü İmamoğlu kaybederse ilk yapacağı şey CHP Genel Başkanlığı’nın sorgulanması olacaktır. İmamoğlu’da bu şansı zorlamak isteyecektir. Bu arada pusuda duran Kemal Kılıçdaroğlu’nu da unutmamak lazım. Seçim sonrası oluşacak bu puslu ortamda Kılıçdaroğlu’nun da hamle yapması kaçınılmazdır.

Yani özetle 31 Mart’ta yapılacak seçim, özellikle CHP’de genelde ise tüm muhalefet partilerde pek çok liderin koltuğunun sallanacağı bir depreme neden olabilir.