Provokatörler Sahnede

Aman dikkat! Yaşanan büyük felaket sonrası tüm hainler bölgeye üşüşmüş durumda. Sosyal medya üzerinden halkı galeyana getirmek için ellerindeki her imkanı kullanıyorlar. Özellikle Devlet ile afetten zarar görmüş insanları ve onların yakınlarını karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Sosyal medya artık tam anlamıyla bir psikolojik harp sahası olmuş durumda.

Afet o kadar büyük ki, bazı aksaklıkların yaşanması olası. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devlet, tüm bakanlıklar ve kurumlarıyla deprem bölgesinde. AFAD başta olmak üzere, devlet millet el ele, insanüstü bir gayretle çalışılıyor. Asker, polis, memur, sivil herkes bir nebze faydalı olabilmek için her şeyi yapıyor. Devlet milletin yaralarını sarmak için elinden gelenin fazlasını ortaya koyuyor.

Ama sosyal medyada bunların yansımasını göremiyoruz. Trol orduları görevde. İstihbarat örgütleri tarafından hazırlanan videoları yayma yarışına girişmiş durumdalar. Özellikle yağma ve yağma sonrasında devlet güçleri tarafından sözde işkence edilen mülteci videoları kol geziyor. Mülteci denilenlerin tamamı kar maskeli kim oldukları belli değil. Altlarında kamuflaj pantolon ayaklar çıplak terlikle. Çapulcu ordusu görünümlü adamlar, don paça soyulmuş sözde mültecileri dövüyorlar. Ve bu görüntüler hızla viral oluyor. Bunun bir sonrasını okumak bizim gibi deneyimli gazeteciler için çok zor değil. Önce algıyı oluşturup sonrasında oluşan yanlış algı üzerine oyun kuracaklar. Allah korusun bu görüntülerden yola çıkıp deprem bölgesinde mültecilere karsı sistematik bir yok etme çalışması başlatılıyor diyebilirler. Aman dikkat, her gördüğünüze duyduğunuza inanmayın. Muhalif kanatta da olsanız devletin açıklamaların dışında sosyal medyada yapılan açıklamaları dikkate almayın. Ülkemizi bölmek, işgal etmek isteyen dış güçler kendilerine zemin hazırlıyorlar.

Bu oyunlar yeni değil ki;  Amerika 1945 sonrası soğuk savaş döneminde bu oyunların kitaplarını yazdırdı. 1976 yılında Yunanistan’da Yunan devleti destekli  “Ellada Sipna” (Yunanistan Uyan) isimli bir kitap yayınlandı. Psikolojik harp eğitimi almış uzman psikolog Andreas Dendrinos; daha 1976 yılında yani bundan tam 47 yıl önce diyor ki: “Türkiye Yunanistan’ın ve tabi ki Avrupa’nın en önemli ve en temel düşmanıdır. Türkiye’nin aleyhine olan her şey desteklenmelidir. Türkiye’yi parçalamak ve yok etmek millî hedef olmalıdır. Türkiye; ordu başta olmak üzere birçok yönden Yunanistan’dan üstündür. Bu nedenle Türkiye sıcak bir savaşla işgal edilemez. Ancak Türklerin hassasiyetleri vardır. Bunlar kullanılarak Türkiye zayıf düşürülmeli, hatta parçalanmalıdır.  Türkiye’de Kürt sorunu vardır, bu hassasiyet kullanılmalıdır. Türkiye’de mezhep ihtilafı önemli bir hassasiyettir. Alevi-sünnî ihtilafı kullanılmalıdır. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal hassasiyetleri vardır.

Andreas Dendrinos kitabında; Türkiye’nin zayıf düşürülmesi ve parçalanması için Kürtçü-bölücü örgütlerin nasıl destekleneceğini, Ortadoğu’da Suriye’nin, Avrupa’da İngiltere, Almanya ve Fransa’nın Türkiye aleyhine nasıl kullanılacağını detaylı olarak ortaya koymuş. Sonrasında Yunan başbakanı  Andreas Papandreu, 1983 yılında bu kitabı Yunanistan Millî Güvenlik Kuruluna getirilmiş ve kabul edilip hükümete uygulama yetkisi verilmiştir. Yani Yunanistan’ın en üst siyasî ve askerî karar organı, Türkiye hakkında hazırlanan psikolojik harp istihbaratı bilgilerini ihtiva eden “Yunanistan Uyan” isimli kitabın uygulanması için eylem kararı almıştır.

Yani tas aynı hamam aynı tellaklar değişmiş olabilir ama batı zihniyeti ve oyuncular aynı.

Evet algı operasyonlarından bahsediyorum. Algı operasyonlar kavramı, dünyada ilk kez Amerikan ordusu tarafından ortaya konulmuştur.  (Psychological Operations) Psikolojik Harp olarak da Türkçeye  çevirebileceğimiz bu yöntemi (Amerikan Savunma Bakanlığı) Pentagon  bugün bile etkin şekilde kullanmaktadır.