Erdal Güven

Erdal Güven

Krizi Erdoğan çözdü!

Tüm dünya Cumartesi günü ekranlara kilitlenmiş Rusya’da yaşanan askeri darbe girişimini bir bilgisayar oyunu izlercesine merakla izlerken Türkiye krizin çözülmesi için tüm gücüyle sahnede rolünü oynuyor. Bölgenin büyük ve güçlü ülkesi olarak üzerine düşenden fazlasını yapıyor.

Cumartesi günü saat sabah 09.30’da Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko ve ailesini taşıyan Belarus Devlet Başkanlığı uçağı Milas-Bodrum Havalimanı'na indi. Lukaşenko özel bir uçakla Ankara’ya hareket etti. Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Erdoğan tüm süreci yakından takip ettiği için Lukeşanko’ya Putin için yapılması gerekenleri söyledi. Bu arada İHA’lar başta olmak üzere tüm süreçte Türkiye’nin sahip olduğu askeri gücün Putin’e destek için hazır olduğunu da Putin’e iletmesini söyledi.

Lukeşanko hemen Bodrum üzerinden kendi uçağı ile Moskova’ya uçar ve Putin ile görüşür. Bu arada öğlen saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile telefon ile görüştü. Bu görüşme Wagner darbesinin ardından Moskova-Ankara hattında ilk temas olması nedeniyle oldukça önemliydi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bu görüşmeyi tüm dünyaya duyurdu. İletişim Başkanlığı yapılan açıklamaya göre görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede aklıselim ile hareket edilmesinin gerektiğinin önemini vurguladı. Görüşmede Rusya'da yaşananlardan kimsenin vazife çıkarmaması gerektiği vurgulayan Erdoğan, "Bu bağlamda yaşananların en kısa sürede uhuletle ve suhuletle çözülmesi için Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız." ifadelerini kullandı.

Aynı saatlerde Kremlin’de görüşmeyi doğrulayan bir açıklama yaptı. Kremlin'den yapılan açıklamada; Erdoğan'ın görüşmede, Rusya liderliğine desteğini ifade ettiği bildirildi.

Rusya lideri Putin de, Wagner isyanına karşı Erdoğan'ın tam desteğini aldığını söyledi.

Bu görüşmelerin ardından Belarus Devlet Başkanı Lukeşanko özel kanallardan darbeci Yevgeni Prigojin ile görüştü. Belarus Devlet Başkanı alınan ortak kararları Darbeci Wagner grubunun liderine iletti. Darbeci Prigojin tüm güçlerini isyan öncesi birliklerine geri gönderecek Wagner ile tüm ilişkisini kesecek bunun karşılığında hayatı bağışlanacak üzerindeki tüm suçlamalar kaldırılacak ve Belarus’ta yaşamasına müsaade edilecek.

12 saat süren nefes kesen diplomatik görüşmelerin ardından Türkiye’nin desteğini almış bir Putin ile başa çıkamayacağını anlayan Prigojin tüm şartları kabul ederek darbe girişimini sonlandırdı.

Aslında Prigojin’i kandıran derin Amerikan akılı Türkiye ile karşı karşıya gelmeye cesaret edemediği için her zaman yaptığı gibi darbeci Prigojin’i yarı yolda bıraktı.

Bu başarılı diplomatik hareket sonucu Türkiye bölgedeki gücünü bir kez daha göstermiş oldu. Bunun sonuçları çok kısa süre içinde hissedilecektir. Ama ben ön alayım ve birkaç tanesini şimdiden söyleyeyim. Wagner destekli PKK-YPG çok ağır bir darbe almıştır. Rusya Suriye’de Esad’a verdiği desteği çekmek zorunda kalacaktır. Wagner bölgeyi terk edecektir. Bunlar ilk yaşanacak gelişmelerdir bekleyip görelim.

PRİGOJİN EFSANESİ YIKILDI

1980 öncesinin gaspçısı

Leningrad serserisi Prigojin efsanesinde sona gelindi. Leningrad sokaklarına korku salan Prigojin çetesi polis operasyonuyla çökertilince çete lideri Prigojin Leningrad hapishanesinde tam 10yıl çok kötü koşullarda kalıyor. Bu kötü koşullar Prigojin’i bu günlere hazırlıyor. 1990da hapisten çıkan Prigojin  pazarlarda  sosisli sandviç satışı görünümünde kaçak içki ve kadın satıyor. Sonrası ise malum, önce kafeterya sonra lüks restoran açıp Putin’e ulaşıyor.

Putin bu gözü kara ve kendisine bağlı eski suçluyu kullanabileceğini düşününce Prigojin’e  Wagner’i kurduruyor. Wagner 2010'ların başında eski GRU Spetsnazı Yarbayı Dmitri Utkin tarafından kurulmuştur. 2016 başlarında 1.000 kadar çalışanı olup Aralık 2017 tarihi itibarıyla 6.000'den fazla çalışanı bulunmaktadır. Rusya yasalarına göre özel askeri şirketlerin faaliyetleri yasak olduğundan şirket 2016 itibarıyla Arjantin'de kayıtlıydı.

Prigojin Grubun ana yatırımcısı olarak görülmekte ve Putin destekli kazandığı parayı Wagner’e yatırmaktadır. İlk olarak 2014 yılında Kırım krizi sırasında ortaya çıktılar ve yarımadanın kansız ve sessiz bir şekilde ilhak edilmesi sırasında Rus birlikleri ile birlikte hareket ettiler.

Kırım'ın ilhak edilmesinden sonra Donbass Savaşı'nda ayrılıkçı güçlere destekte bulundular. Ekim 2015 tarihinde Rusya'nın Suriye'de başlattığı askerî harekâtın ardından Suriye hükûmeti güçleri safında yer aldılar. Wagner'in bu yurtdışı faaliyetlerinde GRU'dan destek ve koordinasyon aldığı söylenmektedir.

2018 yılı itibarıyla grup İkinci Libya İç Savaşı’nda Halife Hafter güçleri ile birlikte hareket etti.

Aslında bu bilgiler ışığında Darbe girişim sırasında Putin’in neden ısrarla “sırtımızdan vurulduk” dediğini de anlamış oluyoruz.

Diğer Yazıları

Yorumlar