Kurtulmuş’tan yeni anayasa mesajı

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, " Şimdi tekrar aynen 1921 Anayasası'nda olduğu gibi Türkiye'nin katılımcı, güçlü bir anayasa yapma imkanı bu Meclis’te vardır; yeter ki iyi niyetle, samimi olarak bu meselenin takipçisi olalım.” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclis’te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen milletvekilleriyle iftar programında konuştu.

Kurtulmuş, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını anımsatarak Müslümanların dünyanın birçok yerinde yokluk, zulüm ve bombalar altında ramazanlarını geçirdiğini söyledi.

Millet olarak bu acıyı hissettiklerini vurgulayan Kurtulmuş, bu acıların son bulması için gayret ettiklerini, bu ramazanın Müslümanların zulüm altında geçirdikleri son ramazan olmasını umut ettiklerini belirtti.

TBMM'nin demokrasinin kalbi, milli iradenin tecelligahı olduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Türkiye'de milletimiz her hal ve şart altında demokrasiye sahip çıkmış, demokrasi kültürünü özümsemiş ve hiçbir zaman demokratik standartlarından taviz vermemiştir." diye konuştu.

Pazar günü gerçekleşen Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin Türkiye'nin 1950 yılından bu yana yapılan 53. Seçimi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bunlardan 20’sinin genel seçim, 15'inin yerel seçim, diğerlerinin ise referandum ve farklı seçimler olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, milletin bu seçimlerin hepsinde sandığı her şeyden önemli gördüğünü ortaya koyduğunu ve Türkiye demokrasisine seçimler yoluyla güç vermeyi sürdürdüğünü vurguladı.

Kurtulmuş, Türkiye'nin 1887'den bu yana çok uzun bir sandık tecrübesi olduğunu, bu sandık ve demokrasi tecrübesinin üç temel sonucunu fevkalade önemli gördüklerini belirtti 

TBMM Başkanı Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bunlardan birisi 150 yıllık tarihimiz içerisinde milletimiz her hal ve şart altında demokrasiye, milli iradeye sahip çıkmış; darbelere, baskılara, idamlara, parti kapatmalara ve 15 Temmuz'da en sonuncusunu yaşadığımız gibi birtakım kalkışma teşebbüslerine rağmen hep iradesine sahip çıkmıştır. Hepiniz bildiği gibi 10-15 metre ötemizdeki mekan, 15 Temmuz gecesinde darbecilerin doğrudan demokrasiyi hedef alan bombaları altında bombalanmış, bundan sonra da Türkiye'nin demokrasiye sahip çıkışının önemli göstergelerinden birisi olmuştur. Demokrasiye her hal ve şart altında sahip çıkan bu millet hiçbir zaman demokratik duruşundan geri adım atmamıştır.

Seçimlerin bize gösterdiği ikinci önemli sonuç ise halkımızın sandıklarda ortaya koyduğu teveccühtür, katılımdır. Sözde dünyanın en ileri ülkeleri olduğu iddia edilen ülkelerle dahi kıyasladığınızda Türkiye her seçimde sandıkta katılım oranları bakımından dünyanın sayılı ülkelerinden birisi olmuştur. Bu son seçimde de her ne kadar bir önceki seçime göre katılım biraz düşse de sonuçta yine de dünyanın en yüksek katılımı olan seçimlerinden birisi olmuştur. Bizim demokrasimizin seçimler yoluyla bize gösterdiği üçüncü önemli hususiyetlerden birisi de demokrasimizin gelmiş olduğu olgunluk seviyesidir." 

Kurtulmuş, son yerel seçimde çok sayıda siyasi parti ve adayın mücadele ettiğini, bu mücadelenin büyük bir olgunluk içerisinde gerçekleştiğini, seçim sonuçlarını da herkesin büyük bir olgunlukla kabul ettiğini belirtti. 

Bunun Türkiye'nin demokratik standartlarının önemli bir göstergesi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, bu demokrasi şöleninin güzel bir şekilde geçmesine vesile olanlara teşekkür etti.

 "Bu Meclisin temel ödevi kuşatıcı bir anayasayı yapmak mecburiyetidir"

Bu seçimin geride kaldığını ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, büyük bir olgunlukla gerçekleştirdiği ve sonuçlarını kabul etmek bakımından tereddütsüz milletin bütün fertlerinin aynı şekilde kabul gösterdiği bu yerel seçim sonrasında, şimdi 2028 yılına kadar 4 yıl seçimsiz bir dönemde Türkiye yönetilecektir. Bu 4 yıllık süre içerisinde özellikle milletvekili arkadaşlarımıza çok büyük sorumluluklar düştüğünü hepimiz biliyoruz, bunun farkındayız. Bu 4 yıl içerisinde hiç şüphesiz milletin beklediği, milletin hayrına olacak yasama faaliyetlerini Meclis’te gerçekleştireceğiz ve milletin ihtiyacı olan yasalar, inşallah sizlerin gayretleriyle çıkacaktır. Ayrıca bunun da ötesinde ve üstünde, önümüzdeki dönem, Türkiye demokrasisinin standartlarını yükseltmek bakımından 28. Dönem Meclisin önünde iki temel sorumluluk daha duruyor.

Önümüzdeki dönemde seçimin olmaması, bu anlamda partiler arasında yapıcı bir diyaloğun kurulmasıyla birlikte Meclis'te ümitle temenni ediyorum ki yeni ve daha verimli bir çalışma dönemi başlayacaktır. Bu dönemde birisi yıllardır konuştuğumuz, Meclisin yeni, demokratik, daha katılımcı ve söz haklarını genişleten, karar alma süreçlerini hızlandıran, yasama yapma kalitesini arttıran yeni bir iç tüzüğe kavuşması için partiler arasında diyalogla süratle bu meselenin çözülmesini ümit ve temenni ediyoruz. Bu Meclisin ikinci temel ödevi ise yeni, çağdaş, demokratik, kapsayıcı, kuşatıcı bir anayasayı yapmak mecburiyetidir."

Kurtulmuş, Türkiye'nin 150 yıllık tarih içerisinde hep birilerinin kendini milletten üstün gördüğü, ülkeyi yönetme yetkisini kendilerinde gördüğü ve anayasa yapma işini de millete bırakmadığı, kendilerinin yaptığı birtakım darbe ürünü anayasalarla yönetildiğini kaydetti.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Şimdi tekrar aynen 1921 Anayasası'nda olduğu gibi Türkiye'nin katılımcı, güçlü bir anayasa yapma imkanı bu Meclis’te vardır; yeter ki iyi niyetle, samimi olarak bu meselenin takipçisi olalım. Şunu söylememiz gerekir. Artık kaç kere değiştirilirse değiştirirsin, 1980 ve 1960 darbelerinin o karanlık eserlerini bünyesinde taşıyan bu mevcut anayasadan Türkiye'nin sivil siyasetinin kurtulma vakti çoktan gelmiştir. Bu bir fantezi değildir, bu Türkiye'nin demokratik standartlarının yükseltilmesi için bir zorunluluktur. Ümit ediyoruz ki burada yeni dönemde ortaya çıkacak anlayış birliği içerisinde, hele hele hiç millete bile gitmeye gerek kalmadan Mecliste oluşacak çok büyük bir ittifakla yeni bir anayasamızı yapmak mümkün olur ve bu şeref de 28. Dönem milletvekillerinin üzerinde olur.

Şunu da hatırlatmak isterim. Türkiye'de anayasa yapma gücü, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin dışında ve üstünde hiçbir kimsenin ya da hiçbir çevrenin tek başına anayasayı yapma imkanı da yetkisi de böyle bir ayrıcalığı da olmaz. Onun için diyoruz ki siyasi partilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, hukuk çevreleri, bu konuyla ilgili görüşü olan herkes görüşlerini masaya getirir, önemli ve yapıcı bir müzakere zeminin açılması mümkün olur ve Türkiye'de yeni bir anayasanın yapılabilmesi gerçekleşir.”

Partilerin anayasası değil, anayasa tekliflerinin olacağını belirten Kurtulmuş, “TBMM çatısı altından, hazırlığı olan partileri biliyoruz, diğer siyasi partilerin de kendilerince önemsedikleri noktaları, en azından öne çıkardıkları noktaları, sivil bir anayasa çalışmasını hızlı bir şekilde gerçekleştirmelerini temenni ediyoruz, tavsiye ediyoruz. İnşallah birlik içerisinde, anlayış içerisinde, yapıcı bir üslupla bir araya gelinirse Türkiye demokrasinin önündeki önemli adımlardan birisi olan sivil, yeni bir anayasanın yapılması gerçekleşir, ifade ettiğim gibi bu şeref, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin olur.” dedi.

Kurtulmuş, İstanbul Beşiktaş'ta 16 katlı bir binanın altındaki tadilat yapılan eğlence merkezinde çıkan yangında hayatını kaybeden vatandaşlara da Allah'tan rahmet diledi.

İftar programına, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, eski TBMM Başkanları Mustafa Şentop, Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin, İsmet Yılmaz, Binali Yıldırım, İsmail Kahraman, Köksal Toptan, Cemil Çiçek, Ömer İzgi, AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Hakan Şeref Olgun, Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, TBMM Başkanvekilleri, milletvekilleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.

Yorumlar