Ünsal Ergel - Ankara Koridorları

Ünsal Ergel - Ankara Koridorları

Depremin gölgesinde, çok bilinmeyenli bir seçim

Ankara’da siyasi kulisler seçime kilitlenirken, Kahramanmaraş merkezli 2 deprem ve ardından yaşanan yüzlerce “artçı” herkesin gözünü depreme ve deprem bölgesine çevirdi.

“Asrın felaketi” Deprem, Türkiye’ye “küçük kıyameti” yaşatırken, geride birçok acı hatıra bıraktı.

Türkiye’nin yaklaşık çeyrek asrında ülkeyi yöneten hem de “muktedir iktidar” olan ve birçok başarılı işe imza atan AK Parti tarihi bir dönemece girerken yaşanan bu deprem hesapların yeniden yapılmasına neden oldu.

Yaptığı tarihi arabuluculuklarla uluslararası bir lider profili ortaya koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Ukrayna savaşı sürecinde üstlendiği arabuluculuk rolü ve tahıl koridorunun açılmasıyla uluslararası gıda krizinin önüne geçilmesi dolayısıyla “Nobel Barış Ödülüne” aday gösterildi.

Dünya kamuoyunda “başarılı bir lider” profili çizen Erdoğan, maalesef son dönemde ülke içinde ekonomi başta olmak üzere birçok konuda ciddi sıkıntılar yaşıyor.

Son 20 yıl içerisinde sürekli oy oranını artıran Ak Parti, Erdoğan’ın “Uluslararası liderlik başarısını” önümüzdeki günlerde yapılacak seçimlere yansıtmanın peşinde.

Daha önce defalarca dile getirilmesine rağmen parti içerisinde “hücre yenilenmesi” yapamamanın, çeyrek asra dayanan iktidar rehavetinin, yorgunluğun, yıpranmanın, bürokrasideki oligarşinin, tükenmişliğin, “kibrin”, “liyakat, ehliyet, sadakat” tartışmalarının gölgesinde seçime hazırlanan AK Parti, seçimlerde yeniden iktidar çıkmanın hesaplarını yapıyor.

Deprem nedeniyle Meclis çalışmalarına 28 Şubat’a kadar ara verilerek milletvekillerine “Deprem bölgelerine yoğunlaşın, halkla teması arttırın!” talimatları iletildi. Cumhur İttifakı’nda olan milletvekilleri gittikleri her yerde “Devletimiz yanınızda, yaraları en kısa sürede saracağız.” derken, Millet İttifakı’nda olan milletvekilleri ise “İktidarın beceriksizliğinin faturasını millet canı ve malıyla ödüyor.” söylemini yaygınlaştırıyor. Tabii hal böyle olunca “Seçimler ne olacak?” sorusu artık yüksek sesle dillendirilmeye başlandı bile.

Depremin ilk 3 gününde asker sahaya inmedi, gönderilen malzemeler koordinasyon eksikliği nedeniyle depremzedelere ulaştırılamadı ve hepsinden önemlisi herkes acılarıyla uğraşırken, siyasetçilerin kullandığı dil tartışmaları da beraberinde getirdi.

Türkiye’nin neredeyse 8’de birini etkisi altına alan deprem, Türkiye’nin deprem gerçeği ile yeniden yüzleşmesine neden oldu.

Kurtarma çalışmalarının bitmesi, enkazların kaldırılmaya başlaması ile siyasette mesai yeniden başlıyor.

Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle çalışmalarına 3 hafta ara veren TBMM Genel Kurulu, bu hafta emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili teklifin yasalaşması ve depremlerle ilgili araştırma komisyonu kurulması için mesai yapacak.

11 ili etkileyen depremlerin ardından çalışmalarına ara veren Meclis, önemli konuları ele alacağı yoğun bir haftaya giriyor.

Millî Görüş hareketinin ve AK Parti’nin önemli kurmaylarından Bülent Arınç’ın seçimlerin “ivedilikle ertelenmesi” yönünde ve muhalefetin seçim “hemen şimdi” çağrısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli, birlikte sahaya inerek seçime hazır oldukları mesajını verdiler.

Cumhur ittifakının içindeki bazı önemli isimler seçimlerin bir yıl ertelenmesi ve hatta iki seçimin bir arada olması, bazı isimler ise seçimlerin zamanında yapılması yönünde görüş bildirdiler.

Son çeyrek asırda Türk siyasi arenasında hep güçlü bir rol sergileyen Erdoğan’ın da seçimin zamanında yapılmaması “kendilerini zaafa uğratır” düşüncesinde olduğu ve bu yönde partisinin ilgili kurullarına seçim zamanında yapılması için talimat verdiği gelen bilgiler arasında.

Türkiye’de sıkıyönetim dönemlerinde bile milletin hakemliğine giden Türk Siyaseti, yaşanan deprem felaketlerine rağmen bir kez daha milletin hakemliğine başvuracak.

“Seçim ertelenecek mi ertelenmeyecek mi?” diye tartışmalar Ankara’nın derin ve karanlık dehlizlerinde konuşulurken ilk tepki MHP lideri Bahçeli’den geldi. Bahçeli, partisinin 21 Şubat’taki grup konuşmasında “Bilinmelidir ki ne sandıktan kaçarız ne de demokrasiyi yok sayarız.” İfadeleri Cumhur ittifakının seçime hazır olduğunu ortaya koyuyordu. 

Erdoğan’ın da partisinin ilgili kurullarına talimat verdiği ve iktidar partisinin de seçimlere hazırlandığı herkesin malumu. İkinci tur hesaplarını da yapan iktidar, Haç dönemi olması nedeniyle seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılmasının planlandığı ve Erdoğan’ın da bir anlamda seçimin işaret fişeğini 10 Mart’ta yapacağı toplantıda atacağı belirtiliyor.

Millet İttifakı’nın 13 Şubat’ta cumhurbaşkanı adayını açıklayamaması ve “henüz hazır olmadıkları” izlenimi, Cumhur İttifakı’nı ve Erdoğan’ın elini “rahatlatmış” görünüyor. AK Parti kurmaylarının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sundukları ve Erdoğan’ın da sıcak baktığı tarih bu yönde.

Bu arada siyaset öyle bir ısındı ki depremden önce aday adaylığı için Başkent’e gelip ev kiralayanlar Ankara’ya çoktan taşınıp kulislere başladılar bile.

Diğer Yazıları

Yorumlar