Katar'dan siber saldırı suçlaması

Katar, ablukaya katılan komşu ülkeleri, resmi haber ajansı QNA'ya siber saldırı gerçekleştirmekle suçladı.

Katar Başsavcısı Ali bin Fatis el-Meri, ülkesine yönelik ablukaya katılan komşu ülkeleri, resmi haber ajansı QNA'ya yönelik yaklaşık bir ay önceki siber saldırıyı düzenlemekle suçladı.

Katar merkezli El-Cezire kanalının haberine göre, Katar Başsavcısı Meri, "QNA'ya yönelik siber saldırıyı, Katar'a yönelik ablukaya katılan komşu ülkeler düzenledi. Bu ülkelere suçlama yöneltmek için elimizde yeterli delil var." ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn'e işaret eden Başsavcı Meri, bu suçlamaları söz konusu ülkelerden birine mi yoksa tümüne mi yönelttiğine dair bir bilgi vermedi.

Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn henüz söz konusu suçlamalara yönelik açıklama yapmadı.

KATAR İLE ARAP ÜLKELERİ ARASINDAKİ KRİZ NASIL BAŞLADI

Katar Resmi Haber Ajansı (QNA), 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim Al Sani'ye atfen "ABD'ye karşı ve İran'ı destekleyici" açıklamalar yayınladı. Ancak açıklamadan hemen sonra, Katar resmi olarak QNA sitesinin siber saldırıya uğradığını duyurdu. Söz konusu açıklamaların dikkate alınmamasını talep etti. Birleşik Arap Emirlikleri'nden yayın yapan Al Arabiya ve SKY News Arabia kanalları resmi açıklamalara rağmen yayınlarına devam ederken, Suudi Arabistan, BAE, Mısır gibi ülkeler Katar menşeli yayın yapan tüm yayın kuruluşlarına erişimi ülke içinde yasakladı.

3 Haziran’da BAE Washington Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe'ye ait olduğu iddia edilen ve bazı hacker gruplar tarafından ele geçirilen e-postalar yayınlandı. E-postalarda Büyükelçi’nin İsrail yanlısı Demokrasiyi Savunma Vakfı (FDD) ile yakın ilişki içinde olduğu ve Türkiye ile Katar'a karşı ortak politikalar geliştirmeye çalıştıkları iddia edildi.

Suudi Arabistan, BAE, Yemen, Mısır ve Bahreyn 5 Haziran'da yaptıkları açıklama ile Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurdu. Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatarak, Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmasını istedi. Katar’a karşı yapılan diplomatik ablukaya Maldiv adaları ve uluslararası toplumca meşruiyeti olmayan darbeci general Hafter destekçisi Libya Tobruk hükümeti de katıldı.

"TÜM YABANCI ŞİRKETLER KOVUŞTURMAYA TABİ TUTULACAK"

Katar Başsavcısı Ali bin Fatis el-Meri, Bazı Arap ülkeleri ve Katar arasındaki kriz nedeniyle zarar gören kişi ya da kurumların yasal yollarla haklarının alınacağını, zarara sebep olanlardan tazminat talep edileceğini bildirdi.

Katar resmi haber ajansı QNA'nın haberine göre, basın toplantısı düzenleyen Meri, bazı Arap ülkelerinin uyguladığı ablukaya değindi.

Meri, "Bu abluka yoluyla Katar'daki kişi ya da kurumlara maddi zarar veren ülke içindeki ya da dışındaki tüm yabancı şirketler kovuşturmaya tabi tutulacak. Dünya orman değil, kanun var, bu sorunları düzenleyen sözleşmeler var, mahkemeler var." dedi.

Katar'a yönelik abluka nedeniyle zarar gören kişi veya kurumlara güvence vermek için atılan bazı adımların olduğunu ifade eden Meri, zarar görenlerin iletişim kurabilmeleri için telefon numaraları tahsis edileceğini aktardı.

Meri, tüm yasal yollarla bu insanların haklarının alınacağını ve zarara sebep olanlardan tazminat talep edileceğini dile getirdi.

"YAPILANIN DAYANAĞI YOK"

El-Arap gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Cabir bin Nasır el-Meri'nin beğenilmeyen bir makalesi nedeniyle Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır'ın açıkladığı "terör listesi"ne dahil edilmiş olabileceğini anlatan Başsavcı, bir süre önce Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı tarafından onurlandırılan Kurmay Albay Hamad bin Abdullah el-Fatis el-Meri'nin de bu listede yer aldığını kaydetti.

Yapılanın "bir dayanağı olmadığını" söyleyen Meri, terör listelerinin keyfe bağlı değil, hukuk kurallarına göre oluşturulduğunu vurguladı.

Meri, Katar'ı ablukaya alan ülkelerin "Doha yönetiminin, bir Tunus bankası aracılığıyla Libya'da terörist grupları finanse ettiği" suçlamalarına ilişkin şu açıklamayı yaptı:

"Bu 2011 yılındaki bir meseleydi. Söz konusu maddi meblağ, Tunus-Libya sınırındaki bir mülteci kampının ihtiyaçları için gönderilmişti. Katar'ın mülteci kampına verdiği bu destek, Tunus hükümetinin bilgisi dahilindeydi ve onların talebi üzerine gerçekleştirilmişti. Tunus'taki başsavcılık sözcüsü de daha önce bu durumu beyan etmişti."

Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır ve Yemen, 5 Haziran'da Katar'la tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu.

Ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatan Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmasını istemişti. Suudi Arabistan ayrıca Katar'ın tek kara sınırını da kapatmıştı.

Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır'ın yayınladığı ortak bildiride ise Katar tarafından desteklendiği iddia edilen aralarında Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el Karadavi'nin de yer aldığı 59 kişi ile 12 hayır kuruluşunun "terörle irtibatlı" olduğu iddia edilerek "terör listesine" alındığı açıklanmıştı.

Yorumlar