Erdal Güven

Erdal Güven

Yüzyıla bir kala…

Türkiye Cumhuriyeti yüzüncü yılını kutluyor. Tam bir asır, kutlu olsun.

Tamam artık biz de asırlık bir Cumhuriyete sahibiz ama Cumhuriyet’in kurucu lideri Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e borcumuzu ödeyebildik mi? Bu yüzyılda her kesimden bir çok siyasetçi Atatürk’ün adını tarih sayfalarından silebilmek için uğraştılar. Siz bakmayın televizyonlarda Atatürk’ü savunan sözde aydın eski solcuların Atatürk güzellemelerine daha düne kadar hepsi Atatürk devrimlerini eleştiriyorlardı.

Bu ülkede sadece mukaddesatçı sağ siyasetçiler değil, radikal sol siyasetçiler de Atatürk’ün yaptıklarını yok edebilmek için uğraştı… Ancak 12 Eylül 1980 yılına kadar Atatürk hiç sokaktaki insan tarafından tartışılır hale gelmemişti. 12 Eylül yönetimi sözde Atatürkçülük adına sahte Atatürkçüler yarattı. Portakal tezgâhına portakal kadar Atatürk büstü koyan seyyar satıcı zabıta baskısından kurtuldu. Bunu gören karpuzcu daha büyük Atatürk büstünü tezgâhına koyunca rahat etti. Mafya ofislerine en kocaman Atatürk posterleri asıldı. Atatürk posterini gören polis gözaltı yapamaz hale geldi. Atatürkçülük şemsiyesi her türlü kötülüğü örtülemeye başladı.

Tabi bu kadar Atatürk istismarı Atatürk düşmanlığını da daha belirgin hale getirdi. 12 Eylül’e kadar sağ sol olarak ayrılan toplum bu sefer Atatürkçü ve Atatürk karşıtları olarak ikiye ayrıldı. Eh bu ayrımcılığı Pentagon kontrolündeki CIA de pompalayınca toplum içindeki karşıtlık duygusu nefrete dönüştü…

28 Şubat bu nefreti kan davasına dönüştürdü. Ancak toplumun bilmediği bir şey vardı ki o da Derin Amerika Avrupa’nın sınırlarını değiştirme planını uygulamaya koymuştu. Yeşil kuşak projesi 12 Eylül darbesiyle Fetullah Gülen ismi altında ete kemiğe büründürüldü. (FETO konusunu bir başka yazıda geniş olarak işleyelim). Devleti ele geçirmeye teşebbüse kadar uzanan yapılanma, 15 Temmuz 2016 gecesi, hain darbe girişimine kalkışınca tüm çıplaklığı ile ortaya çıktı. Bir de ne görelim meğer bu örgüt de silahlı kuvvetlerde Atatürkçülük şemsiyesi altında gizlenmiş…

Hain darbe girişimi aslında Cumhuriyet Tarihi’nin en önemli dönemeçlerinden biridir. Darbe girişimi sonrasında yaşanan gelişmeler Atatürk’ü siyasetler üstü bir yapıya kavuşturdu. Atatürk artık bir ulusun devlet olma savaşının kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri olarak kabul gördü.

Bakın Cumhuriyet geleneğine sahip ülkeler artık kurucu liderleri üzerinden siyaset yapmayı çoktan bir kenara bırakmıştır. Biz de Cumhuriyet’imizin yeni yüzyılını cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı manifestoyla Türkiye’nin Yüzyılı yapmak için gayret göstermeliyiz.

Sahte Atatürkçülerin gerçek yüzlerini ortaya çıkartmak zorundayız.

En az 2000 yıllık bir devlet geleneğine sahip olan biz Türkler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının onurunu yaşamalıyız.

Yaşasın Cumhuriyet yaşasın Türkiye’nin Yüzyılı…

Diğer Yazıları

Yorumlar