Engin Demir

Engin Demir

Düşmanlaştırıcı dil bir çözüm mü?

3 Mart 1961’de Japonya’nın Başkenti Tokyo’da doğdu. Lisans eğitimini Münih Ludwig Maximilian Üniversitesinin siyasal bilgiler, felsefe ve iktisat bölümlerinde tamamladı. 1997-1998 senelerinde Amerika Birleşik Devletleri'nin Baltimore şehrinde Towson Üniversitesinde çeşitli alanlarda araştırmalar yaptı.

 Böyle bir özgeçmiş aşağıdakilerden hangisinin olabilir?

a-     Uluslararası bir şirketin CEO’su

b-    Nobel ödüllü bir yazar

c-     Dünyaca ünlü bir sosyolog

d-    Bir parti lideri

Cevabı merak ettiniz değil mi? O zaman açıklıyorum, şaşırtıcı ama doğru cevap “D” şıkkı. Bu 10 puanlık uzmanlık sorusunun cevabı olan kişi “mülteci” karşıtlığı üzerinden bir siyaset stratejisi belirleyen Zafer Partisi’nin genel başkanı; Ümit Özdağ.

Ümit Özdağ’ın hayatı enternasyonalizmin uç örneklerinden birisi. Japonya’da doğmuş, Almanya ve Amerika’da eğitim almış, çalışmalar yürütmüş. Tabi, gariban bir göçmen olarak bulunmamış yurtdışında. Ama yaşadığı, eğitim aldığı yerler de hiç öyle “yabancı” aşığı ülkeler değil. Bununla beraber; Japonya dışında, Almanya da, Amerika da kalkınma mucizelerini göçmenlerle birlikte gerçekleştirmiş ülkeler. Entelektüel bilgi birikimine inandığım Sayın Özdağ bunları benden daha iyi biliyor. Ama, bildikleri gerçekler üzerinden değil de siyasi ikbal uğruna düşmanlaştırıcı dil üzerinden siyaset yapmayı tercih ediyor.

Ümit Özdağ bir diyorsa, teşkilatları on diyor, günden güne bu sorunlu dil ve söylemin dozu artıyor. Son olarak Zafer Partisi Zonguldak Gençlik Kolları’nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım gerçekten üzücü. Paylaşımda şöyle diyorlar; “Suriyelilerin üremesi için harcadığımız parayı sığır yetiştirmek için harcasaydık şimdi etin kilosu 15 TL olurdu”

Bunlar tüyleri diken diken eden ifadeler. Türkiye’yi yönetmeye aday bir siyasi partiye mülteciyi bir hayvandan daha aşağı gören bu zihniyet hiç yakışmıyor.Zafer Partisi teşkilatlarının bu ve buna benzer paylaşımları, insani değerlerimizle örtüşmezken savcılarımızı harekete geçirip hukuki durumlar yaratma potansiyeli de içermekte.

Evet bu ülkede bir mülteci sorunu olabilir, evet yanlış yapılanlar ve bundan sonra da yapılması gereken başka şeyler de olabilir. Mülteci yerleştirme ve kabul programlarını eleştirebilirsiniz, denetimleri ve planlamaları da eksik bulabilirsiniz. Ama bu size, bütün dünyada yaşanan, ülkemizde daha ağır hissedilen ekonomik krizin de dahil mültecileri her sorunun müsebbibi haline getirme, düşmanlaştırıcı bir dille onları genç nesile hedef gösterme hakkını vermediği gibi, sorumlu siyaset anlayışıyla da hiç ama hiç örtüşmez.

 

 

 

 

 

 

Diğer Yazıları

Yorumlar