FETÖ'nün İstanbul'daki "ana darbe" davası

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin tutuklu 14 sanığın yargılandığı İstanbul'daki "ana darbe" davasına, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin aralarında 4 generalin de bulunduğu tutuklu 14 sanığın yargılandığı İstanbul'daki "ana darbe davası"nın 27. duruşması tamamlandı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesindeki büyük salonda yapılan duruşmada, tutuklu sanık  eski Kurmay Albay Müslüm Kaya'nın esas hakkında mütalaaya karşı savunması alındı.

Savcılığın mütalaasında tarafına isnat edilen hiçbir suçlamayı kabul etmediğini belirten sanık Kaya, 22 yıllık meslek hayatı boyunca tarafına tebliğ edilen tüm görevleri astlarıyla birlikte layıkıyla yaptığını savundu.

Sanık Kaya, son görev yerinin Hasdal'da bulunan 6. motorlu Piyade Alayı Komutanlığı olduğunu belirterek, "15 Temmuz gecesi ve sabahına kadar üst komutanlarımın emirleri doğrultusunda kışlada bulundum. Şahsıma isnat edilen çeşitli noktalara birlik sevk ettiğim kapsamındaki suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.

TRT'de yayınlanan sözde sıkıyönetim direktifini kışlada bulunan askerlere canlı izlettirdiği iddiasını da kabul etmeyen sanık Kaya, "Orgeneral Ümit Dündar'ın emriyle, tümen komutanının bilgisi dahilinde evimden alınarak kışlaya intikal ettim. KOKTOD kapsamında terör olaylarını önleyici mahiyetteki faaliyetin mahiyetinin farklı olduğunu sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasını 02.00 sıralarında izleyince anladım. Durumu anlayınca kışlada hazır bekleyen unsurların istirahate gönderilmesini, sahaya sevk edilen birliklerin geri çekilmesini tavsiye ettim." savunmasını yaptı.  

WhatsApp yazışmalarını kabul etmedi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, "Yurtta Sulh Biziz" adlı WhatsApp grubundan, Taksim'e hava desteği talep eden mesajın da yer aldığı toplam 84 mesaj yazdığı belirtilen tutuklu sanık eski Kurmay Albay Müslüm Kaya, savunmasında bu yazışmaları yapmadığını ileri sürdü.

Sanık Kaya, "Yurtta Sulh Biziz" adlı WhatsApp grubunda şahsının herhangi bir yazışma yapmadığını ileri sürerek, "Cep telefonumu kışlaya girmeden önce kapatmıştım. Ancak WhatsApp mesajları incelendiğinde telefonumdan bir WhatsApp mesajı atıldığı görülüyor. Yani telefon kapalı ama mesaj atılmış görülüyor. Anlaşılacağı üzere kapalı haldeki telefondan mesaj gönderilmesiyle ilgili bir garabet söz konusudur. Telefonumdan gönderildiği teknik bir raporla doğrulanmayan bu gibi çelişkili mesajları yazıp göndermeyen şahsım, hiçbir mesaj yazıp göndermemiştir." ifadelerini kullandı.

Mütalaada, ByLock kullanıcısı olduğunun belirtildiğini kaydeden sanık Kaya, bu iddiayı kesinlikle kabul etmediğini, emniyet müdürlüğünce şahsına ait ByLock ile ilgili herhangi bir delile rastlanmadığının bildirildiğini söyledi.

Sanık Müslüm Kaya, "Anlaşılan o ki bir yapı kendi çıkarları kapsamında kendisine rakip gördüğü farklı kurumlardan pek çok masum bireyi FETÖ'cülük iddiasıyla saf dışı bırakmıştır. Ben de onlardan birisiyim." dedi.

FETÖ'nün kurumlarıyla hiçbir ilgisi, irtibatı ve iltisakı olmadığını ileri süren sanık Kaya, Yurtta Sulh Konseyi üyesi sanıklarla irtibatta olduğu iddiasının da gerçek dışı olduğunu iddia etti.

Sanık Kaya, "Sözde atama listesinde ismim yoktur. Şahsıma da görev verilmemiştir. Hiçbir kanunsuz eylemde bulunmadım. 15 Temmuz gecesi de verilen emirler doğrultusunda Hasdal Kışlası'na gittim. Darbe teşebbüsü dahil herhangi bir eylem içerisinde bulunmadım. Bilgilendirme toplantısında darbe konusunun görüşüldüğüne de şahit olmadım." ifadelerini kullandı.

Duruşma, yarına ertelendi.

Yorumlar