Zehirli yemekler
Eski zamanların birinde Anadolu’nun şirin bir köyünde Zeynep isimli bir kız evlenir. Kocası ile beraber kayın validesinin evinde yaşamaya karar verirler. İlk günler çok güzel, huzur içinde geçmektedir. Zamanla şartlar değişir ve Zeynep kayın validesi ile sorunlar yaşamaya başlar
Eski zamanların birinde Anadolu’nun şirin bir köyünde Zeynep isimli bir kız evlenir. Kocası ile beraber kayın validesinin evinde yaşamaya karar verirler. İlk günler çok güzel, huzur içinde geçmektedir. Zamanla şartlar değişir ve Zeynep kayın validesi ile sorunlar yaşamaya başlar. Zeynep kayın validesi ile yaşamanın çok zor olduğunu anlar ve bu durumu kocasına anlatır. İkisininde kişilikleri çok farklı oldukları için hiçbir konuda anlaşamazlar. Bu durum evdeki huzuru kaçırır. Beraber yaşamanın çekilmez bir hal aldığını fark eden Zeynep bir şeyler yapmaya karar verir.
Babasının eski bir arkadaşı olan yan köyde yaşayan bir alime gitmeye karar verir. Olanlardan haberi olan alim tek çarenin kayın validesini öldürmek olduğunu belirtir. Zeynep’e bitkilerden oluşan bir zehir hazırlar bunu üç ay boyunca kayın validesinin yemeklerine azar azar atmasını ister. Böylece annesinin gelininin öldürdüğünü kimse anlamayacaktır. Yaşlı alim genç kadına, kayın validesine çok iyi davranmasını, onun en sevdiği yemekleri yapıp komşularının iyi geçindiklerini görmesi gerektiğini anlatır.
Sevinç içinde köyüne dönen Zeynep, o günden itibaren kayıın validesine durumu belli etmemek için çok iyi davranır. Komşuları da bu duruma şaşırırlar ama aralarının düzelmiş olmasına onlarda sevinirler. Çünkü bu köyde gelin kaynana kavgaları hiç hoş karşılanmazmış. Zeynep hergün kayın validesi için en güzel yemekleri yapar, yaşlı alimin verdiği zehirden azar azar atar, kayın validesinin her istediğini yerine getirir, onun gönlünü hoş tutardı. Aradan iki ay geçmiş durular çok değişmişti. Evde bir huzur ve barış ortamı oluşmuştu. Her ikisi de birbirlerine son derece anlayışlı davranıyorlardı. Hatta Zeynep’in hasta olduğu bir gün sabaha kadar başında bekleyen kayın validesi bütün bakımlarını üstlenmişti. Kısacası evde artık barış rüzgarları esiyordu.
Zeynep artık kendini ağır bir yük altında hissediyordu. Yaptıklarından pişman bir vaziyette zehri aldığı alimin köyünün yolunu tuttu ve yaşlı adama bugüne kadar kayın validesine verdiği zehri vücudundan atmasını sağlayacak bir karışım yapmasını istedi. Zehri kayın validesinin kanından temizlemek istiyordu.
Yaşlı adam Zeynep’e baktı ve kahkahalarla gülmeye başladı. “Sevgili kızım benim sana verdiğim karışım zehir değildi sıradan bir karışımdı. Sen gerçekte kayın validene zehir vermiyordun. Gerçek zehir senin beyninde olandı. Sen ona iyi davrandıkça o zehir senin beyninden dağıldı ve şu an iyi bir kayın valide gelin oldunuz.
Şunu unutma kızım, gül veren elde gül kokusu kalır, diken veren elde diken kalır.”
Yorumlar