Veliler karnesi zayıf olan çocuklara nasıl davranmalı?

Karne gününde aileleri de en az öğrenciler kadar heyecan sardı. Zayıf notlarla gelen öğrencilere ailelerin nasıl davranması gerektiğini Eğitim Uzmanı Cihat Şener AjansHaber’e değerlendirdi.

Deniz Çelikoğlu/AjansHaber

Karne alacak öğrencileri ve aileleri de heyecan sardı.  Bugün yaklaşık 17,5 milyon öğrenci karne alacak. Başarılı öğrencilerin yanı sıra birçok öğrenci de zayıflarla dolu karnelerle eve dönecek.  Peki, beklenmedik kötü bir karneyle karşılaşınca aileler nasıl tepki vermeliler? Eğitim Uzmanı Cihat Şener bu konuda sadece çocukların sorumlu tutulmaması gerektiğini; bu kötü karneden ailenin, öğretmenlerin, okul müdürünün olmak üzere çocuğun eğitim hayatındaki herkesin sorumluluğu olduğunu vurguladı.

“Karne her şeyin sonu veya başlangıcı değildir” diyen Eğitim Uzmanı Cihat Şener zayıf karneyle eve dönen öğrencilere ailelerin nasıl davranması gerektiğini anlattı.

İşte Eğitim Uzmanı Cihat Şener'in AjansHaber'e yaptığı o açıklamalar;

KARNE SADECE ÇOCUĞUN KARNESİ DEĞİLDİR

Bu karne sadece çocukların karnesi değildir. Aynı zamanda ailenin, okulun,  öğretmenlerin, milli eğitim bakanının hatta bütün Türkiye’nin karnesidir. Yani sadece çocuk sorumlu tutulmamalıdır. Biz çocukları ne kadar eğitebiliyorsak, onlar o kadar başarılı oluyorlar. Bu işte çocuğun suçu yoktur. Biz bu karneye bakarak sonuç çıkarmalıyız, iyi eğitiyoruz ya da iyi eğitemiyoruz demeliyiz. Dolayısıyla eğer kötü bir karneyse bu saydığım herkesin özeleştiri yapması lazım. Hiçbir çocuk kötü karne almak istemez. Eğer iyi bir karneyse çocuğa aferin çok başarılısın demek lazım.

KARNEYE GEREKSİZ ANLAM YÜKLENMEMELİ

Aslında aileleri de anlamak lazım. Onların da yapabilecekleri çok fazla bir şey yok. Çocuklarının başarısını istiyorlar. Ama bu konuda fazla da bir şey yapamıyorlar. Çünkü günümüz şartlarında hem anne hem de baba çalışıyor ve bu nedenle çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenemiyorlar. Doğrusu şudur karneye gereksiz anlam yüklememek lazım. Kötü karneyle karşılaşınca çocukla birlikte oturup özeleştiri yapmak gerekir. Neden böyle bir karnemiz oldu? Nerede aksadı? Bunu bir değerlendirelim demeliler. Herkesin bu konuda fikri alınmalı. Bu özeleştiriden de doğru bir sonuca ulaşılmalı. Yoksa çocuğa kızsanız da bağırsanız da bir faydası olmaz. Çocuğa kızarak ve cezalandırarak sadece konuyu kapatmış olursunuz. Bunu herkes yapar. Sıra dışı bir insan olmak için bu karneden ders çıkarmak gerekir.

KIYASLAMA YAPMAK YANLIŞ DAVRANIŞTIR

Karne bir fotoğraftır. Bu fotoğrafa göre geleceğe yönelik projeler yapılır. Yoksa sen bu fotoğrafta hiç gülümsememişsin demenin bir anlamı yoktur. Aslında bu bir dahaki fotoğrafta biraz daha gülümsersen iyi olur demektir.

Her insanın çözümleri, ilgi alanı, psikolojisi farklıdır. Bir karneyle öbür karneyi yan yana koyup kıyaslanmamalıdır. Her çocuk farklı şartları yaşar. Bunlar yanlış davranışlar. İnsanlar birbirleri hakkında çeşitli şeylerle ilgili konuşuyorlar,  öğrenciler hakkında da karneleri ile ilgili konuşuyorlar. Bizde bu kıyaslamaları çok fazla önemsemeyelim.

ANNE BABA ÇOCUĞUNU İYİ TANIYORSA KÖTÜ KARNEYLE KARŞILAŞMAZ

Çocuğunu iyi tanıyan anne baba çocuğunun sorunlarını çözer ve bu karne hiçbir zaman kötü gelmez. Nutuk atmak yerine karne üzerinden şirket toplantısı gibi bir toplantı yapılır, oturulur, nedenler konuşulur, araştırılır. Karnenin zayıf ya da iyi notlarla dolu olması ne övünülecek ne de utanç verici bir şeydir.

KARNE HER ŞEYİN SONU VEYA BAŞLANGICI DEĞİLDİR

Çocuklarla empati kurmayı bilmek gerekir. Annenin yemeği yaktığı zaman bunun söylenmesi, babanın işe geç kaldığında uyarı alması onların ne kadar hoşuna gitmeyecekse, zayıf notlarla gelen çocuğa söylenen sözler de aynı derece yaralayıcıdır. Çocuğa bağırıp onu mahcup etmek doğru davranış değildir. Karne her şeyin sonu veya başlangıcı değildir. Asıl amaç adam gibi bir genç, çocuk yetiştirmektir. Karne de bunun ara basamaklarından biridir. Uzun lafın kısası karneden ders alınmalıdır.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar