Uzmanlar uyarıyor! Bayram kahvaltınız zehir olmasın

Ramazan ile birlikte değişen beslenme düzeni vücut dengelerini bozarken, bayram ile birlikte artan öğün sayısı ve bol kalorili yiyeceklere bir anda yüklenilmesi sağlığı tehlikeye atıyor.

Ramazan Bayramı'nda yüksek kalorili besinlerin aşırı tüketimi hazımsızlık, şeker hastalığı, tansiyon ve kalp damar hastalıklarını da beraberinde getirirken uzmanlar Ramazan'da yavaşlayan metabolizmanın da etkisiyle şişkinlik ve kilo alımı konusunda uyarıyor.

Bayram kahvaltısının oldukça önemli olduğunu belirten Diyetisyen Zühal Aynacı "Bayram sabahı çok geç kahvaltı yapmamak en geç 9’da kahvaltı yapmak vücut dengesi açısından daha uygun olacaktır. Güne çok da ağır olmayan, çok yoğun kalorili olmayan yiyeceklerle güne başlamak gerekir" dedi.

Diyetisyen Zühal Aynacı Bayel, bayram kahvaltısında dikkat edilmesi gereken noktaları AjansHaber’e değerlendirdi:

BAYRAM KAHVALTISINDA TUZA DİKKAT

Yaklaşık 30 günlük yarı açlık bir durum olan farklı bir beslenme ile sindirim sisteminin kendisini frenlemesinden sonra yoğun bir beslenme şeklinden uzak durmak gerekir. Mutlaka her zaman önerilen üç ana öğün yani sabah kahvaltı, öğlen ve akşama dikkat edilmeli. Çok da ağır olmayan, çok yoğun kalorili olmayan yiyeceklerle güne başlamak, kahvaltıda bir bardak süt ya da kefir tüketilebilir. Tuza dikkat edilmesi gerekir, çok tuzlu olmayan peynir çeşitlerinden herhangi biri tercih edilebilir. Soframızın baş tacı olan zeytinin de çok tuzlu olmaması gerekiyor.  Mevsimde yenilmesini önerdiğimiz domates de yine kahvaltı da tüketilebilir. Domates, biber, soğan közlenebilir, fırınlanabilir. İlk gün olduğu için çok zorlamamak adına pişmiş olarak tüketilmeleri daha uygun olabilir. Tabi ki ekmek sofralarımızın vazgeçilmezi. Tam yulaf, tam çavdar ya da tam buğday ekmekleri öneriyoruz.

EN AZ 8-10 BARDAK SU İÇİLMELİ

Bunun yanında yemeklerin yavaş yenmesi burada çok önemli. Asla hızlı yenmemeli ve yemeklerin çok güzel çiğnenmesi gerekiyor.  Tabi ki su çok önemli, sudan vazgeçememek gerekiyor. Sofrada en az bir bardak su içmek gerekiyor.  Bunun yanında alt sınır olarak 8-10 bardak suyu gün içinde yayarak içmek gerekiyor.

DİYABET HASTALARI DİKKAT!

Bayram sabahı çok geç kahvaltı yapmamak en geç 9’da kahvaltı yapmak vücut dengesi açısından daha uygun olacaktır. Kahvaltıdan sonraki süreçte de aralarda da çok açık limonlu çaylar, eğer kişilerin hiper tansiyon gibi herhangi bir rahatsızlığı yoksa bir fincan Türk kahvesi içilebilir. Diyabetler özellikle kahvaltıda şeker, bal, pekmez gibi tatlı gıdalardan uzak durmalılardır. Ara öğünlerde, mevsim meyvelerinden farklı alternatif olarak yararlanılabilinir, bir miktar tuzsuz kabuklu karayemişlerin tüketilmesi de daha uzun tokluk hissi verecektir.

HAMUR VE KREMALI TATLILARDAN UZAK DURULMALI

Bayram ziyaretlerinde içecek olarak çok ağır şekerli meşrubat tarzı içeceklerden öte, hafif meyve suları, maden suları, çok açık limonlu çaylar, buzlu çaylar, limonatalar tüketilebilir. Bunlarla birlikte çok ağır olmayan bayram tatlıları, bayram şekerleri aşırıya kaçmayacak şekilde tüketilebilir.  Yüne tatlı olarak mevsim gereği bir, iki top dondurma veya güllaç, sütlaç gibi sütlü tatlılar ve meyveli tatlılar tüketilebilir.   Ağır kızarmış hamur tatlılar ve çok yoğun kalorili kremalı tatlılardan uzak durulmalıdır.

ASANSÖR YERİNE MERDİVEN

Bayram ziyaretlerine eğer araçla gidiliyorsa 500 metre mesafe öncesinde inilip kısa yürüyüşler yapmak vücudun dolaşım ve sindirim sistemine fayda sağlayacaktır. Diz, eklem ve kalp problemi olmayanlara çok yüksek olmayan katlara merdivenle çıkmalarını ve mümkünse asansör kullanmamalarını öneriyoruz. Bunların hiçbiri mümkün olmuyorsa, güneş ışınlarının dik gelmediği saatlerde 15-20 dakikalık minimal yürüyüşler yapmalarını hem sindirime fayda sağlaması, hem de tüketilen karbonhidratların vücutta ödem yapmaması için öneriyoruz. 

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.