Türkiye'nin enerjide 'B planı' yok mu?
Dün yaşanan elektrik kesintisiyle sadece ulaşım değil. Bunun yanında hastaneler aksadı. Yaşam ünitesine bağlı insanlar ölümle burun buruna geldi. Türkiye’nin kelimenin tam anlamıyla hayat damarı kesildi.
54 ilde yaşanan elektrik kesintisiyle Türkiye kabusu yaşadı, hayat adeta durdu. Metro, Marmaray gibi raylı sistemler çalışmadı, sinyalizayon arızası nedeniyle trafik felç oldu. Hastaneler hasta kabul edemedi. Türkiye’nin olası enerji kesintilerinden bir ‘B planı’ yok mu?
Uzman isimler kesintiye giden sürecin en önemli nedeninin özelleştirmeyle gelen denetim eksikliği olduğunu vurguladı. “Türkiye’nin A planı yok ki B planı olsun” sözleriyle hükümete yönelik sert eleştiriler yönelten uzmanlar, “Olması gereken şey, Türkiye’nin enerji gücünün tek bir merkezden yönetilmesidir” dediler.
CHP İzmir milletvekili Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi Erdal Aksünger ve CHP Enerji Komisyonu Başkanı ve TMMOB Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir Ajanshaber’e değerlendirdi.
ERDAL AKSÜNGER:
ÖZELLEŞTİRME DENETİMİ ZAYIFLATTI
Hükümet kamuya ait olması gereken kurumları özelleştirdi. Neoliberal ekonomiye dayalı bu özelleştirmeler gerçekten çok fazla yapıldı. Verimlilik esasına dayalı olmadan yapılan bu özelleştirmeler Türkiye’ye ayak bağı oldu. İktidar bu özelleştirmeleri dünyanın modasına uyma amaçlı yaptı. İktidarın belli projelin faydasına uygun şekilde hareket noktası olmadı. İşte bu kontrol mekanizmalarının devlet kontrolünden uzaklaştırılması, dün yaşanan elektrik kesintilerinin de sebebi oldu. Senkronizasyon sistemlerinin de zayıflamasıyla iktidarın kontrol mekanizması da çöktü. Özelleştirmenin fazlaca gerçekleşmesi iktidarın da denetim mekanizmasını zayıflattı. Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanı Taner Yıldız bile elektrik kesintisine yönelik elle tutulur gözle görülür bir açıklama yapamadı.
ELEKTRİK KESİNTİSİNDE OLASI SENARYO
Türkiye’de yaşanan elektrik kesintisi bir felaket senaryosu, kuvvetli ihtimal şudur: Enterkonnekte sistemde senkronizasyon sağlama meselesinde bu 50 hertzlik veri transferi sağlaması sırasında bu sistemin çökeceğini gördük. İş bu noktaya kadar geldi. Dijitalleşen süreç bu tarz sıkıntıları da bir yerde beraberinde getirdi.
Ege’de 800 megabayttan bahsediliyor. Fakat ben öyle bir santral gücü görmüyorum. 800 mb komple aktarılırken bir havuza aktarılıyor. Üretim hatlarından gelen enerji nerede boşluk varsa o bölgeye nüfus ediyor. Bu da elektriğin ülke geneline olan dağılımın düzgün gerçekleşmesini sağlıyor. Enterkonnekte dediğimiz sistem elektriğin dengeli verilmesini sağlıyor. Bu elektrik kesintisinin Ege’de yaşanan elektrik etkisi nedeniyle olduğunu varsayarsak eğer 800 mg çok büyük bir güç. Böyle bir gücün sistemden çıktığını varsaydığımızda ciddi bir boşluk ortaya çıkıyor. Böyle bir enerji boşluğunda da elektriğin nereye verilmesi gerektiğine dair ciddi bir eşleme problemi ortaya çıktı. Böyle bir sorun oluştu ve domino etkisiyle ülke genelinde elektriğin gittiği söyleniyor.
“TÜRKİYE ELEKTRİĞİ İTHAL ETTİ”
Enerji bakanının şunu açıklaması lazım. Şu santralimizde şu tür bir problem oluştu. Şu problemden dolayı hatların içine enerji gidemedi ve elektriklerimiz kesildi. Ancak böyle bir açıklama gelmedi henüz. Çünkü bunu çözemediler. Şuan kullandığımız elektriği Bulgaristan’dan getirdiler. Hükümet elektrik sorununu halledemedi ve bu sorunun daha da alevlenmesini engellemek için Bulgaristan’dan elektrik çekti. Yani Türkiye elektrik sorununu halledemedi. Dışardan ithal etti.
NECDET PAMİR:
DAVUL BİR YERDE, TOKMAK BİR YERDE OLMAZ
Enerjinin en genel hatlarıyla 3 ayağı var. Birisi üretim, iletim ve dağıtım. Baktığımızda Üretim ve dağıtım kısmının neredeyse tamamen özelleştiğini görüyoruz. Kurulu gücün yüzde 70’i özel. Kalan Yüzde 30’undan özelleşmesi için iktidar çaba sarf ediyor. Davul bir yerde tokmak bir yerde bir sistem yönetmek imkânsızdır. Türkiye’nin enerji akışına yönelik her departmanda devletin yer alması gerekiyor.
TÜRKİYE’NİN HAYAT DAMARI KESİLDİ
Dün yaşanan elektrik kesintisiyle sadece ulaşım değil. Bunun yanında hastaneler aksadı. Yaşam ünitesine bağlı insanlar ölümle burun buruna geldi. Türkiye’nin kelimenin tam anlamıyla hayat damarı kesildi. Devletin başındakilerin ülkeyi zor duruma sokacak halleri hızlı bir şekilde gidermesi gerekiyor. Ancak bunda çok da başarılı olmadıklarını görüyoruz. Türkiye’nin A planı yok ki B planı olsun. Olması gereken şey, Türkiye’nin enerji gücünün tek bir merkezden yönetilmesi. Böylelikle daha hızlı karar alınıp çözüme daha çabuk ulaşılır. Çünkü özelleştirmeler bağımsız kuruluşların keyfi uygulamalarını da beraberinde getiriyor. Bu yüzden stratejik profile sahip her çalışma kamusal alana bağlı olarak yapılmalıdır.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Uzman isimler kesintiye giden sürecin en önemli nedeninin özelleştirmeyle gelen denetim eksikliği olduğunu vurguladı. “Türkiye’nin A planı yok ki B planı olsun” sözleriyle hükümete yönelik sert eleştiriler yönelten uzmanlar, “Olması gereken şey, Türkiye’nin enerji gücünün tek bir merkezden yönetilmesidir” dediler.
CHP İzmir milletvekili Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi Erdal Aksünger ve CHP Enerji Komisyonu Başkanı ve TMMOB Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir Ajanshaber’e değerlendirdi.
ERDAL AKSÜNGER:
ÖZELLEŞTİRME DENETİMİ ZAYIFLATTI
Hükümet kamuya ait olması gereken kurumları özelleştirdi. Neoliberal ekonomiye dayalı bu özelleştirmeler gerçekten çok fazla yapıldı. Verimlilik esasına dayalı olmadan yapılan bu özelleştirmeler Türkiye’ye ayak bağı oldu. İktidar bu özelleştirmeleri dünyanın modasına uyma amaçlı yaptı. İktidarın belli projelin faydasına uygun şekilde hareket noktası olmadı. İşte bu kontrol mekanizmalarının devlet kontrolünden uzaklaştırılması, dün yaşanan elektrik kesintilerinin de sebebi oldu. Senkronizasyon sistemlerinin de zayıflamasıyla iktidarın kontrol mekanizması da çöktü. Özelleştirmenin fazlaca gerçekleşmesi iktidarın da denetim mekanizmasını zayıflattı. Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanı Taner Yıldız bile elektrik kesintisine yönelik elle tutulur gözle görülür bir açıklama yapamadı.
ELEKTRİK KESİNTİSİNDE OLASI SENARYO
Türkiye’de yaşanan elektrik kesintisi bir felaket senaryosu, kuvvetli ihtimal şudur: Enterkonnekte sistemde senkronizasyon sağlama meselesinde bu 50 hertzlik veri transferi sağlaması sırasında bu sistemin çökeceğini gördük. İş bu noktaya kadar geldi. Dijitalleşen süreç bu tarz sıkıntıları da bir yerde beraberinde getirdi.
Ege’de 800 megabayttan bahsediliyor. Fakat ben öyle bir santral gücü görmüyorum. 800 mb komple aktarılırken bir havuza aktarılıyor. Üretim hatlarından gelen enerji nerede boşluk varsa o bölgeye nüfus ediyor. Bu da elektriğin ülke geneline olan dağılımın düzgün gerçekleşmesini sağlıyor. Enterkonnekte dediğimiz sistem elektriğin dengeli verilmesini sağlıyor. Bu elektrik kesintisinin Ege’de yaşanan elektrik etkisi nedeniyle olduğunu varsayarsak eğer 800 mg çok büyük bir güç. Böyle bir gücün sistemden çıktığını varsaydığımızda ciddi bir boşluk ortaya çıkıyor. Böyle bir enerji boşluğunda da elektriğin nereye verilmesi gerektiğine dair ciddi bir eşleme problemi ortaya çıktı. Böyle bir sorun oluştu ve domino etkisiyle ülke genelinde elektriğin gittiği söyleniyor.
“TÜRKİYE ELEKTRİĞİ İTHAL ETTİ”
Enerji bakanının şunu açıklaması lazım. Şu santralimizde şu tür bir problem oluştu. Şu problemden dolayı hatların içine enerji gidemedi ve elektriklerimiz kesildi. Ancak böyle bir açıklama gelmedi henüz. Çünkü bunu çözemediler. Şuan kullandığımız elektriği Bulgaristan’dan getirdiler. Hükümet elektrik sorununu halledemedi ve bu sorunun daha da alevlenmesini engellemek için Bulgaristan’dan elektrik çekti. Yani Türkiye elektrik sorununu halledemedi. Dışardan ithal etti.
NECDET PAMİR:
DAVUL BİR YERDE, TOKMAK BİR YERDE OLMAZ
Enerjinin en genel hatlarıyla 3 ayağı var. Birisi üretim, iletim ve dağıtım. Baktığımızda Üretim ve dağıtım kısmının neredeyse tamamen özelleştiğini görüyoruz. Kurulu gücün yüzde 70’i özel. Kalan Yüzde 30’undan özelleşmesi için iktidar çaba sarf ediyor. Davul bir yerde tokmak bir yerde bir sistem yönetmek imkânsızdır. Türkiye’nin enerji akışına yönelik her departmanda devletin yer alması gerekiyor.
TÜRKİYE’NİN HAYAT DAMARI KESİLDİ
Dün yaşanan elektrik kesintisiyle sadece ulaşım değil. Bunun yanında hastaneler aksadı. Yaşam ünitesine bağlı insanlar ölümle burun buruna geldi. Türkiye’nin kelimenin tam anlamıyla hayat damarı kesildi. Devletin başındakilerin ülkeyi zor duruma sokacak halleri hızlı bir şekilde gidermesi gerekiyor. Ancak bunda çok da başarılı olmadıklarını görüyoruz. Türkiye’nin A planı yok ki B planı olsun. Olması gereken şey, Türkiye’nin enerji gücünün tek bir merkezden yönetilmesi. Böylelikle daha hızlı karar alınıp çözüme daha çabuk ulaşılır. Çünkü özelleştirmeler bağımsız kuruluşların keyfi uygulamalarını da beraberinde getiriyor. Bu yüzden stratejik profile sahip her çalışma kamusal alana bağlı olarak yapılmalıdır.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar