Türkiye’nin Batı’ya karşı kozu: Şanghay Beşlisi

15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından Türkiye ile Batı arasındaki ipler gerilirken, Türkiye’nin Avrupa’ya karşı Şanghay Beşlisi kozunu gündeme aldığı iddia ediliyor.

15 Temmuz darbe girişimin ardından hem gündeme gelen idam söylentileri hem de Fetullah Gülen'in için iadesi talebi, Türkiye ile Batı'nın arasındaki iplerin kopma noktasına gelmesine sebep oldu.

Batı'dan darbeye net bir karşı çıkış göstermemesi, BM'nin 'idam' bahanesiyle sürekli Türkiye'yi tehdit eder gibi açıklamalar yapması Türkiye'nin tepkisini çekerken, ABD'nin de Fetullah Gülen'in iadesi için sürekli "delil gösterin" açıklamasıyla süreci zora sokması Türkiye'nin dış politikada yeni bir rota izlemesine neden oluyor.

Yaşanan bu süreçte Rusya ile başlayan normalleşme sürecinin daha da ileri bir boyutlara ulaşmasını isteyen Türkiye'nin, Şanghay Beşlisi'ne yanaşacağı iddialarını gündeme getirdi.

2013 yılında dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya lideri Vladimir Putin’e "Bizi Şanghay Beşlisi'ne alın, AB’yi unutalım" dediği hatırlatılırken; Gazeteci Cenk Başlamış AjansHaber'e yağtığı açıklamada "Öncelikle uzun süredir Batı ittifakının bir parçası olan ve NATO üyesi olan Türkiye’nin böyle bir planı olsa bile, bir günde böyle bir rota değişikliği yapması olanaksız. Fakat, Rusya ve Çin cephesine yavaş yavaş yanaşma hamleleri olabilir" dedi.

İşte gazeteci Cenk Başlamış’ın AjansHaber’e yaptığı değerlendirmeler;

TÜRKİYE, ŞANGHAY BEŞLİSİ İÇİN GİRİŞİMDE BULUNABİLİR

Türkiye, özellikle son günlerde baktığımızda ABD ve AB ile ciddi fikir ayrışması yaşanıyor. Türkiye, böyle bir dönemde Şanghay Beşlisi için girişimlerde bulanabilir. 2013 yılında da böyle bir söylem gündeme gelmişti. 2013’te Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’e “bizi Şanghay Beşlisi’ne alın” derken bunu yarı ciddi, yarı şaka olarak söylemişti. O dönem oradaki mesaj Rusya’dan daha çok Batı’yaydı.

Bugüne geldiğimizde ise durumun daha bir ilginç ve bir o kadar da ciddi oluğunu görüyoruz. Özellikle 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra ABD başta olmak üzere Batı’lı ülkelerle ilişkilerin gerildiği ve acaba bu sürecin sonucunda “Türkiye yön değiştirir mi?” diye konuşmaların, yorumların yapıldığı bir dönem.

OLASI ROTA DEĞİŞİKLİĞİNİN SONUÇLARI İYİ HESAP EDİLMELİ

Öncelikle uzun süredir Batı ittifakının bir parçası olan ve NATO üyesi olan Türkiye’nin böyle bir planı olsa bile, bir günde böyle bir rota değişikliği yapması olanaksız. Fakat, Rusya ve Çin cephesine yavaş yavaş yanaşma hamleleri olabilir. Tabi Türkiye’nin böyle bir rota değişikliği durumunda Şanghay Beşlisi ya da Rusya’nın Batı’nın yerini tutabilecek güçte olup olmadığını, siyasi, askeri ve ekonomik olarak yeterli olup olmadığını iyi tespit etmesi gerekiyor. Unutmamak gerekiyor ki Rusya iki yılı aşkın bir süredir ekonomik kriz içinde. Tüm bunlar iyi hesap edilmeli.

TÜRKİYE VE RUSYA’NIN BİRBİRİNE İHTİYACI VAR

Türkiye-Rusya ilişkilerinde Birdenbire 24 Kasım’ın öncesine dönmek mümkün değil. Çünkü araya büyük bir zaman, soğukluk ve gerilim girdi. Her şeyin normale dönüşeceğini düşünmek gerçekçi değil. Fakat uluslararası arenadaki durum Türkiye ile Rusya’yı birbirine yakınlaşmaya da zorluyor. Sonuçta Rusya da Suriye’deki müdahalesine rağmen Batı tarafından dışlanmış bir ülke durumunda. Türk-Rus ilişkilerini yakından takip edenlerin ilk andan itibaren söylediği bir şey var; Türkiye’nin de Rusya’nın da birbirlerine ihtiyacı var.

‘GÜVEN’ İÇİN ZAMAN GEREKLİ

Sadece ekonomik olarak değil, siyasi olarak da bölgenin iki büyük gücü olarak ülke birbirleriyle ilişkilerini sürdürmek zorunda. Şuan uluslararası durum da bu iki ülkeyi birbirlerine yakınlaşması açısından fırsat sunuyor. Ama yine de yakın dönemde çok ileri adımlar atılacağını da beklememek gerekiyor. Çünkü 24 Kasım’ın iki ülke arasındaki ilişkilere en büyük zararı, güven ortamına büyük zarar vermesiydi. Bu güven ortamının yeniden sağlanması için belirli bir zaman geçmesi gerekiyor.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar