"Türkiye yol ayrımında! İkisi de çok engelli..."

FETÖ’nün başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminin ardından ekonomik verilerde de sert hareketler meydana geldi.  Ekonomist Uğur Civelek, darbe girişimi ekonominin seyrini nasıl etkileyeceğini anlattı.

15 Temmuz akşamı FETÖ mensuplarının Türkiye’de başlattığı darbe girişiminin etkileri devam ediyor. Darbenin püskürtülmesinin ardından ekonomik verilerde de sert hareketler görüldü. Dün Merkez Bankası, faiz kararını da açıkladı. Merkez Bankası, piyasa beklentileri doğrultusunda yüzde 9 olan faiz koridorunun üst bandında 25 baz puan indirime gitti ve 8,75 olarak belirledi. Dün akşam düşüş eğilimine geçen dolar, bu sabah güne yükselişle başladı ve 3,04 seviyesini gördü.

Darbe girişiminin Türkiye ekonomisine etkileri ve önümüzdeki süreçte beklentileri AjansHaber’e değerlendiren Ekonomist Uğur Civelek, “Türkiye bir yol ayrımında. Biz şu anda bu kaosu kısmen yaşıyoruz. Türkiye, Batı’nın yörüngesinde kalmaya mı devam edecek, bu yörüngeden ayrılacak mı? Batı’nın yörüngesinde kalırsa ne olur, bu yörüngeden ayrılmaya çalışırsa ne olur? Bu iki yol da çok sancılı ve çok engelli…” dedi.

Ekonomist Uğur Civelek, darbe girişiminin Türkiye ekonomisine etkileri ve önümüzdeki süreçte beklentileri AjansHaber’e değerlendirdi:

“EKONOMİK VERİLERE KÜRESEL VE İÇERİDEKİ GELİŞMELERE GÖRE BAKMAK GEREKİYOR”

Türkiye’de ekonomik verilerin değişimine iki açıdan bakmak gerekiyor. Biri küresel koşullar nedir, ikincisi Türkiye’de ne olduğudur. İkisini üst üste koymak lazım sadece içeriden bakarsak gerçekçi olamayız. Sadece dışarıdan bakıp da içeride olanları görmezden gelirsek de yine analiz yetersiz kalır.

Küresel düzeyde baktığımız zaman 2011 yılından beri dünyada riskten kaçınma eğilimi dalgalı bir şekilde belirleyici oluyor. Bu eğilim 2013 yılının mayıs ayından sonra daha da sertleşti. Sene başından beri de kırılganlık çok yüksek, piyasalara müdahale ederek riskten kaçınma eğilimini engellemeye çalışıyorlar. Bu senenin başında Çin’den kötü haberler geliyordu, arkasından Avrupa’daki bankacılık sektörü için kötü haberler geldi. Devamında sarsıntı güçlenince mart-mayıs ayından bu yana gelişen ekonomilerin paraları üzerinde müdahaleler var.

“TÜRKİYE YOL AYRIMINDA! İKİSİ DE ÇOK ENGELLİ”

Küresel koşullar bozuk, büyüme beklentileri aşağıya çekiliyor, riskten kaçınma eğiliminin her an geri dönme olasılığı vardı ve olağanüstü koşullar söz konusuydu. Böyle bir ortam biz hafta sonunda görmek istemediğimiz türden gelişmeler yaşadık. Türkiye’yi kredi derecelendirme şirketleri yakın izlemeye almak durumunda kaldılar. Almasalardı bile Türkiye’nin olumsuz ayrışma durumu vardı. Türkiye bir yol ayrımında. Biz şu anda bu kaosu kısmen yaşıyoruz. Türkiye, Batı’nın yörüngesinde kalmaya mı devam edecek, bu yörüngeden ayrılacak mı? Batı’nın yörüngesinde kalırsa ne olur, bu yörüngeden ayrılmaya çalışırsa ne olur? Bu iki yol da çok sancılı ve çok engelli…

“SİYASİ İDARENİN TERCİH YAPMASI GEREKİYOR: ESKİ ROTADAN İLERLEMEK YA DA RADİKAL DEĞİŞİKLİKLERE GİTMEK…”

Ekonomide gelişmeler için önemli siyasi kararların alınması gerekir. Kararlar alınana kadar Merkez Bankası’nın yapmaya çalıştığı içeride sakinliği sağlamaya çalışmaktır. Ekonomi sert bir şekilde durgunlaşırsa bu riskten kaçınma eğilimini tetikler ama durgunlaşma böyle olmasın diye faizi düşürürseniz bu sefer enflasyon cephesinde yaşanacak gelişmelerle riskten kaçınma eğilimi tetiklenir. Siyasi iradenin bir tercih yapması gerekiyor. İnce ayarlarla eski rotadan ilerlemek ya da radikal değişikliklere gidilecek ve kısa vadede sert tepkiler gelecek. Bunlara katlanmak gerekiyor, her şeyi hesaba katmak gerekiyor.

Uluslararası kurumların ve büyük yatırımcıların dillerinden düşen söylemlerle akıllarından geçenler ayrı yönlerden gidiyor. Onlar bunu piyasa yapmak, risklerini azaltmak için fırsat yaratmak için kullanıyorlar.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar