'Türkiye ve Rusya, NATO eliyle karşı karşıya getiriliyor'

NATO’nun Karadeniz’de Rusya’ya karşı filo kurma kararı alması, Türkiye'yi de kapsayan uluslararası bir krize neden oldu.

14-15 Haziran'da Brüksel'deki NATO Savunma Bakanları toplantısında, Rusya tehdidine karşı Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya'da 4 tabur konuşlandırma ve NATO'nun Karadeniz'deki caydırıcılığını güçlendirme kararı alındı. Kararın ardından Romanya, Kırım’daki Rus filosuna karşılık Karadeniz’de Romanya, Ukrayna, Bulgaristan, Türkiye ve ABD’nin katılacağı bir NATO filosu oluşturma fikrini ortaya attı

RUSYA TEPKİ GÖSTERDİ

Rusya ise Karadeniz'de NATO filosunu kurma fikrinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Rusya'nın NATO Daimi Temsilcisi Aleksandr Gruşko, “Tam olarak neler olup bittiğini anlamıyorum. Karadeniz'de kıyısı ve filoları olan ülkeler Bulgaristan, Romanya ve Türkiye" dedi. Rus yetkililer Montrö Sözleşmesi'ne göre yabancı ülke gemilerinin Karadeniz'de 21 günden fazla kalamayacağına dikkat çekti.

BULGARİSTAN GERİ ADIM ATTI

Rus doğalgazını toprakları üzerinden geçirmenin hayalini kuran Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, acil olarak Plevneliev ile görüşerek bir basın toplantısı yaptı. Plevneliev ve Bulgar Savunma Bakanı ile kameraların karşısına geçen Borisov, Sofya’nın Karadeniz’de NATO filosuna karşı olduğunu ilan etti.

Suriye'deki iç savaşla başlayan NATO-Rusya gerilimi, Rusya'nın Ukrayna, Kırım ve Gürcistan müdahaleleriyle artarken Karadağ'ın NATO üyeliğine alınması ipleri kopma noktasına getirmişti.

Son açıklamalarla birlikte karşılıklı atılan sert adımlar Karadeniz'de uluslararası yeni bir kriz çıkmasına neden olurken Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu AjansHaber'e yaptığı değerlendirmede,  Karadeniz’de atılacak böyle bir adımın zamanlamasına dikkat çekerek “Türkiye ile Rusya’nın uçak düşürülmesinden sonra yaşanılan gerilimin tansiyonunun düşmeye geçtiği bir dönemdeyiz. Tam böyle bir dönemde NATO eliyle, yeniden Türkiye ile Rusya karşı karşıya getirilmesi önemli” dedi.

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu’nun AjansHaber'e yaptığı o değerlendirmeler;

RUSYA, TEHDİT OLARAKA ALGILADI

NATO ve Rusya arasında bir süredir devam eden siyasi ve askeri diplomatiği öne çıkaran, stratejik bir gel git var. NATO’nun genişleme stratejisinde de Ukrayna ve Gürcistan meselesinde de bu durum bu yaşandı.  Özellikle Batı’nın Gürcistan’a NATO eliyle hamle yapması sonrası 2008’de Rusya bu hamleye askeri bir güç gösterisiyle yanıt verdi. Yine Ukrayna üzerinde de sadece ekonomik ambargolar açısından değil, NATO eliyle de Batı’nın müdahil olması Rusya için kabul edilemez olarak değerlendirildi.

KARADENİZ’İN HANGİ ŞARTLARDA KULLANILACAĞI BELLİ

Rusya, Karadeniz havzası içindeki Batı eliyle yapılmış her türlü hareketi, kendisine karşı bir tehdit taşıdığı kanaatine ulaşıyor. Dolayısıyla NATO’nun Karadeniz hamlesine tepki verecektir. Ancak buradan büyük bir gerilimin çıkacağını düşünmüyorum. Sonuçta Karadeniz’in hangi şartlarda kullanılacağı, nelere izin verileceği Boğazlar Sözleşmesi’yle belirlenmiştir. Türkiye’de burada çok aktif ve önemli bir taraftır.

TÜRKİYE VE RUSYA, NATO ELİYLE KARŞI KARŞIYA GETİRİLİYOR

Türkiye ile Rusya’nın uçak düşürülmesinden sonra yaşanılan gerilimin tansiyonunun düşmeye geçtiği bir dönemdeyiz. Tam böyle bir dönemde NATO eliyle, yeniden Türkiye ile Rusya karşı karşıya getirilmesine dikkat çekmek gerekir. Türkiye, Rusya ile ilişkilerin yeniden düzeltilmesi arzusuyla yaratılan bu durumu değerlendirecektir.

TÜRKİYE TÜM İMKANLARINI DEĞERLENDİRMELİ

Rus uçağının düşürülmesinden önce Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkilerinin stratejik nitelik kazanacak şekilde artması NATO’yu Batılı ülkeleri hiçbir zaman mutlu etmedi. Türkiye’de bağımsız bir ülke olarak kendi çıkarları doğrultusunda böyle bir ilişkiden geri adım atmayacağını belirtmişti. Ülke çıkarları doğrultusunda bu da oldukça doğrudur.

Türkiye NATO üyesi ve Batı ittifakı ile ilişkisi olan bir ülkedir. Avrupa Birliği’nin niyetleri belli olmasına rağmen Türkiye AB üyeliği sürecini kendisi açısından sonlandırmamıştır. Ama Türkiye ne kadar Avrupa’lıysa o kadar da Asya’lıdır. Bu bölgelerle ilişkilerini geliştirmek Türkiye’nin bir zorunluluğudur. Türkiye coğrafi olarak tüm bölgelerin bir kesişme noktasındadır. Dolayısıyla dış politikada da tüm bu imkanlarını değerlendirmek durumundadır. Bu da çok seçenekli Türkiye dış politikasının hedefidir.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar