'Türkiye tarihsel geçmişe ket vurdu'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1915 olaylarına yönelik, ‘gerekirse askeri arşivleri açarız’ sözleri kamuoyunda geniş yankı buldu.

Avrupa’nın 1915 olaylarına ilişkin Türkiye’ye olan olumsuz tutumu giderek artıyor. Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, askeri arşivleri açabileceklerini duyurdu. Tarihçi- yazar Yavuz Bahadıroğlu, Türkiye’nin 1915 olayları kapsamında askeri arşivleri açma talebinde geç kaldığını vurgulayarak, “Genelkurmay’ın arşivleri açıp açmaması bir şeyi değiştirmeyecek. Türkiye bunu siyaseten çözmeye çalışmalı. Bu konuda sadece bu konuyla alakalı bir kurul kurulmalıdır. Bu konu artık Türkiye’nin siyasi gücüne ilişkin bir meseledir. Kim siyasal gücünü etkin kullanırsa sonuç alacaktır” dedi.

Tarihçi-yazar Yavuz Bahadıroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1915 olaylarına yönelik, ‘gerekirse askeri arşivleri açarız’ sözlerini AjansHaber’e değerlendirdi:

“TÜRKİYE ARŞİVLERE AÇMAKTA GEÇ KALDI”

Türkiye’nin 1915 olayları kapsamında askeri arşivleri açma talebi bana göre geç kalınmış bir hamledir. Sadece 1915 olaylarına ilişkin arşivler değil. Bunun yanından Türkiye’nin yakın tarihini belgeleyen arşivlerimizde kapalı kapılar ardında kalmış durumda. Osmanlı dönemine dayanana 1915 olaylarının perde arkasını açıklama girişimi için Türkiye’nin askeri arşivleri dünya kamuoyuna sunması hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Bu tren kaçtı. Çünkü her şeyden önce hukuki süreç başlar. Ardından tarihi süreç devreye girer. Son olarak ise siyasal süreçle karşı karşıya kalırız.

“OSMANLI 1915 OLAYLARININ HUKUKİ SÜRECİNİ TAMAMLAMIŞTI”

Ermeni Tehciri esnasında sorumlu olarak gördüğü kişilerin sayısını 2 bin kişi olarak yayınladı. Bunların içinde valilerde bulunuyor. Yapılan operasyonda sorumlu görülen bu 2 bin kişinin üzerinde Osmanlı çok durdu. Gözaltı esnasın hepsini hızlıca yargılama yoluna götürdüler. Gözaltına alınan kişilerin bir kısmı idamla yargılandı. Bir bölümü ise 10 yıla yakın hapis cezasına çarptırıldı. Osmanlı 1915 olaylarında hukuki süreci tamamlamıştı.

“TÜRKİYE TARİHSEL GEÇMİŞE KET VURDU”

Osmanlı döneminde hukuksal süreci biten 1915 olaylarının tarihi ayağına geçildi. Bu aşamada olaylar kapsamında belgelenenler tarihi sürecin devreye girmesiyle kilitlendi. Arşivler göz önünden kaldırıldı. Bu durum yıllarca böyle devam etti. Türkiye sınırları içerisinde yaşayan bireyler ise tarihlerini el yordamıyla arama girişiminde bulundu. Bu süre zarfında Ermeniler yüzlerce kitap yayınladılar. Bini aşkın makale yazdılar. Bunlarla birlikte binlerce konferans tertip ettiler. Sonuç olarak, Osmanlı ile başlayan hukuksal süreç, tarihi kapsamda Türkiye Cumhuriyeti ile son buldu. Türkiye tarihsel geçmişe ket vurdu.

“TÜRK DİPLOMATLAR ÖLDÜRÜLDÜ”

1973’te ABD’de California’da iki Ermeni diplomatın hayatını kaybetmesiyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti 24 saat sustu. Ardından ‘Onlar Osmanlı döneminden kalmış sorumluluklardır. Biz cumhuriyetiz’ şeklinde bir açıklama geldi. Bunun akabinde Türk diplomatlar ASALA örgütü birer birer öldürmeye başladı. Sonra bıçak gibi kesildi konu.

“ARŞİVLERİN AÇILMASI BİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMEYECEK”

Osmanlı döneminde 1915 olaylarının hukuki süreci bitti. Tarihi süreç arşivlere kilit vurulması nedeniyle askıya alındı. Bu saatten sonra Ermeniler Avrupa’dan sözde soykırım tasarısını getirdikten sonra Tarihi sürece girmezler. Çünkü haksız çıkarlar. Osmanlı 1915 olaylarının hukuki boyutunu tamamlamıştı. Olumsuz davranan subayları asmıştı. Olaydan mesul olan kişiler cezasız bırakılmamıştı. 100 kişi civarında insan asılmıştı. Genelkurmay’ın arşivleri açıp açmaması bir şeyi değiştirmeyecek. Türkiye bunu siyaseten çözmeye çalışmalı. Bu konuda sadece bu konuyla alakalı bir kurul kurulmalıdır. Bu konu artık Türkiye’nin siyasi gücüne ilişkin bir meseledir. Kim siyasal gücünü etkin kullanırsa sonuç alacaktır.  

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.


Yorumlar