"Türkiye hiç böyle bir ihanete şahit olmamıştı"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, "Türkiye hiç böyle bir ihanete şahit olmamıştı. Türk milleti, binlerce yıllık tarihinde 15 Temmuz gibi bir afet ve felakete maruz kalmamıştı." dedi.

Bahçeli, partisince Ordu Cumhuriyet  Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, "Kiralık tetikçi PKK'yı cinayet nöbetine soktular. Yetmedi, IŞİD'i devreye aldılar. Tutmadı, Suriye'nin PKK'sı PYD-YPG'yle saldırdılar. Bu da olmadı, 15 Temmuz'da FETÖ iblisini harekete geçirdiler." ifadesini kullandı.

Anadolu topraklarının işgal edilmeye kalkışıldığını dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:

 "Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış dar bir terörist kadro ülkemizi bombaladı. Türkiye Büyük Millet Meclisini ateş altına aldılar. Milli kurum ve kuruluşları zalimce, alçakça mermiye boğdular. 15 Temmuz'da 248 vatan evladımızı şehit ettiler. 2 bin 193 kardeşimizi yaraladılar. Bu namussuz, şerefsiz teröristler özel hareket polislerimizin canına kast ettiler. Ha PKK, ha FETÖ, ha DHKP-C ha FETÖ, ha haçlı saldırıları ha 15 Temmuz yıkımı, aralarında hiç fark yoktur."

"15 Temmuz'da devletimizi kaybedebilirdik. Vatanımızdan olabilirdik." diyen Bahçeli, "Milletimizin bin yıllık beraberliği sona erebilirdi. İç savaş çıkabilirdi. Türkiye esarete girebilirdi. Tehdit bu kadar ileri düzeydeydi. Tehlike bu denli feci boyuttaydı. Türkiye hiç böyle bir ihanete şahit olmamıştı. Türk milleti, binlerce yıllık tarihinde 15 Temmuz gibi bir afet ve felakete maruz kalmamıştı." diye konuştu.

Bahçeli, FETÖ'nün, yıllar içinde devletin her kademesinde yuvalandığına dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Toplumun en ücra noktalarına sızıp günden güne büyüdü, palazlandı. Türk Silahlı Kuvvetlerinden emniyete, üniversitelerden adalete, sivil toplum kuruluşlarından medyaya olmak üzere toplam sekiz alana FETÖ virüsü bulaştı, saldırı için pusuya yattı. Bu terör örgütü, planlaması küresel güç merkezlerince yapılmış, dinler arası diyalog safsatasıyla derinleşmiş, kirli istihbarat oyunlarıyla güçlenmiş suç ve cinayet makinesidir. İslam'ı kullandılar, sömürdüler. İman taklidi yapıp imansızlıkta rekor kırdılar. Hoca kılığına girip, gözyaşı döküp, beddua seansları düzenleyip, himmet kuyruğundan geçip haysiyetsizliğin uyruğu oldular. FETÖ'nün başındaki Pensilvanyalı hainle, ilk haçlı seferini başlatan Papa arasında fark yoktur. Bunların içi cani, dışı adidir. Bunların görünüşü vaiz, gerçeği vandaldır."

"15 TEMMUZ'UN AZMETTİRİCİSİ KİMDİR, FAİLLER NEREDEDİR?"

ABD ve Avrupa'nın, FETÖ'nün avukatlığına soyunduğunu kaydeden Bahçeli, "Niye? Çünkü suç ortaklığı gün gibi ortaya çıkacaktır. ABD suçluları, hainleri, darbecileri görmezden gelmektedir. Ne var ki asıl suçlu, asıl katil, asıl hunhar suikastçı Pensilvanya'dadır. Gülen Türkiye'ye neden iade edilmemektedir? ABD niçin ülkemizin taleplerini kulak ardı yapmaktadır? Biz bunu nasıl okuyalım, nasıl yorumlayalım? Almanya'ya baksanız o da aynı havadadır. Tencere dibin kara, seninki benden kara, durum budur." dedi.

Bahçeli, "Almanya Anayasa Koruma Teşkilatı Başkanı, FETÖ'cülere yönelik delillerin yetersiz olduğunu yüzsüzce iddia etmektedir. Delil 15 Temmuz'dur. Delil 248 şehidimizin dökülmüş kanıdır. Belge tüm Türkiye'dir. Alman yetkililer yine diyor ki, Türkiye dışında hiç kimse darbe girişiminden FETÖ'nün sorumlu olduğuna inanmıyormuş. O zaman 15 Temmuz'un azmettiricisi kimdir, failler nerededir? Mahkemelerde ifade veren teröristlerin Pensilvanya'yı işaret etmeleri duyulmamış mıdır? Darbe gecesi İstanbul Büyükada'da hangi ülke ajanları Türkiye'nin yıkımı için tezgah kuruyordu?" değerlendirmesinde bulundu.

15 Temmuz'da FETÖ izini silmeye çalışanlar kimlerse, darbe ihale ve tembihini yapan alçakların da onlar olduğuna vurgu yapan Bahçeli, "Türkiye'nin bu kadar zalim karşısında tek yürek olması mecburiyettir. Biriz, beraberiz, sonuna kadar da zorba ve düşmanlığa karşı aynı saftayız." ifadesini kullandı.

"TÜRK MİLLETİNE TEHDİT SÖKMEZ, TUZAK İŞLEMEZ"

Devlet Bahçeli, "Sınırlarımızın ötesinde oluşturulmak istenilen terör kuşağına asla geçit vermeyeceğiz. Bu habis senaryonun arkasında gizlenen projeleri de asla kabul etmeyeceğiz. Bizi kimse sindiremez. Bize kimse diş geçiremez. Türk milletine tehdit sökmez, tuzak işlemez." dedi.

"Ordu'nun dereleri, aksa yukarı aksa. Vermem sizleri ellere Ordu üstüme kalksa. Ordu yiğittir, sözünün ardındadır, ahlaklıdır" ifadelerini kullanan Bahçeli, "Cumhuriyet Meydanı'nda, 16 Nisan Anayasa Referandumu kapsamında bir araya geldik. 14 gün sonra yapılacak 16 Nisan Referandumu'nun özlemle beklediğimiz huzur, istikrar, dirlik ve birliğe vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan diliyorum." diye konuştu.

Büyük Türk düşünürü Yusuf Has Hacib'in "Bizim tavrımız eğrilmez doğrudur; doğru eğrilirse eğer bu kıyamet günüdür" sözlerini hatırlatan Bahçeli, "Ordu doğrudur, yanlışa eğilmemiş, çıkarcılara tenezzül etmemiştir. Yine diyor ki Yusuf Has Hacib; "Yokuş gibidir iyilik, çıkamaz kişi; değme insan yapamaz bu işi." ama sizler yaptınız, yapıyorsunuz. Cesaret ve dirayetinizle düşman çatlatıyorsunuz." ifadesini kullandı.

Ordululara "16 Nisan halk oylamasına hazır mısınız, 16 Nisan halk oylamasında gereğini yapacak mısınız, devlet için evet mi, millet için evet mi, Cumhuriyet için evet mi?" sorularını yönelten Bahçeli, aldığı "evet" cevabı üzerine, "'Evet' diyorsunuz, hainleri korkutuyorsunuz. 'Evet' diyorsunuz, korkulukları deviriyorsunuz. 'Evet' diyorsunuz, Karadeniz'in tavrını gösteriyorsunuz. Geçmişte 'evet' dedik, istilacıları durdurduk. Geçmişte 'evet' dedik, devletimizi kurduk. 'Evet' dedik, mandacıları kovduk. 'Evet' dedik, bağımsızlığımızı koruduk. Son yurdumuzda dalga dalga büyüdük, Karadeniz gibi çırpındık; var olmaya 'evet' dedik." diye konuştu.

"Elbette 'evet' demelisiniz, zira Türkiye zordadır" ifadesini kullanan Bahçeli, "Sistemsel tahribat ayağımızdan çekiştirmektedir. Yeni bir toplum sözleşmesiyle çekişmeler bitmelidir. 18 maddelik anayasa değişiklikleriyle çürüme bitirilmelidir. Kaybedecek zaman yoktur. Çekinecek hal yoktur. Buna gerek de yoktur. Ordulu 'varım' diyorsa 16 Nisan'da Türkiye toparlanacaktır. Ordulu onaylıyorsa 16 Nisan'da Türkiye kendine gelecektir. Evet, çözülmeye settir. Evet, çöküşe engeldir. Evet, büyümeye, gelişmeye, güçlü Türkiye'ye vizedir." değerlendirmesinde bulundu.

"TÖKEZLEMEMİZİ DİLEYENLER KALABALIKTIR"

Bahçeli, "Düşmemizi bekleyenler çoktur" diyerek, şunları kaydetti:

"Tökezlememizi dileyenler kalabalıktır. Türkiye'nin bölgesinde etkin ve dişli olması, içimizi ve dışımızı saran müptezelleri kaygılandırmaktadır. Son dönemlerde Suriye merkezli yaşanan hadiseler ibretliktir. Aynı zamanda endişe vericidir. Görünürde birbirine rakip olan iki ülke ABD ve Rusya açıkça terör örgütlerinin hamiliğine soyunmuştur. Türkiye'nin El Bab'da verdiği destansı mücadelesinden rahatsız olanlar kol koladır. Şayet mesele IŞİD'e karşı mücadeleyse Türkiye'nin yürüttüğü Fırat Kalkanı Harekatı her kesim tarafından takdirle karşılanmalıdır. Nitekim bu barbarlara, bu canilere karşı şimdiye kadar en yoğun mücadeleyi vermiş olan da Türkiye'dir. Ne var ki şeklen dost ve müttefik olduğumuz her ülke kahraman Mehmetçiğin Suriye'deki varlığından rahatsızdır."

Terörizmle mücadelede Türkiye'ye karşı ikiyüzlü davrananların maskelerinin düştüğünün altını çizen Bahçeli, "Bunlar IŞİD'i yok etme pahasına bir başka terör örgütü olan PYD/YPG'yi desteklemektedir. Unutulmasın ki terör, terörle yok edilemez. Bunun örneği dünya üzerinde görülemez. Vahşetin çözümü vahşilikte aranamaz. Terör konusunda çivi çiviyi sökmez, iki yanlış bir doğru etmez. İnsanlık suçu, bebek katillerinin kanlı elleriyle örtülemez. Terör örgütlerinin hiçbir girişimi meşru kabul edilemez. Terörü politik araç olarak görenlerin tuttukları paslı silah ters teper, bumerang gibi kendilerini vurur." diye konuştu.

Bahçeli, Irak'ta ve Suriye'de milyonlarca Müslüman'ın hayatını kaybettiğini anımsatarak, şöyle devam etti:

"Hala kayıplar devam ediyor. Araplar ölüyor. Türkmenler katlediliyor. Ortadoğu'da insanlık hiçe sayılıyor. Yıllardır 'Ortadoğu'ya demokrasi getireceğiz' diyenler komşu coğrafyalarda yanan ateşin, kanayan yaranın baş sorumlularıdır. Amaç esasen demokrasi ya da insan haklarının tesisi değil, Ortadoğu ve ülkemizin sınırlarının değiştirilmesidir.  Müslümanlar üzerinde son derece çirkin ve kanlı bir oyun tezgahlanmaktadır. Bölgesel ve küresel karanlık planların icrası için Türkiye'nin durdurulması, oyalanması, içine kıvrılarak buhrana düşmesi kurgulanmıştır. Bunun için terör örgütleri kışkırtılmaktadır. Bunun için teröristler kudurmuş gibi üzerimize salınmaktadır."

Şartların 1919'a benzediğini dile getiren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dayatılan yeni Sevr'dir. Desteklenen bir nevi Mondros rezilliğidir. İstenen bağımsızlığımız, varlık haklarımızdır. Hedeflenen bu topraklardan çıkarılmamızdır. Türk milletinin şah damarını kesseler rahatlayacaklar. Çevresiyle tarihi ve kültürel bağlarını kopartsalar huzura erecekler. Yok öyle yağma, bunu hiçbir mihrak başaramayacaktır. Buna hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Kerkük diyeceğiz, Musul diyeceğiz, Telafer diye gök kubbede çınlayacağız. Halep diyeceğiz, Bosna diyeceğiz, Akmescit için dertleneceğiz. Kaşgar'a üzülüp, Karabağ'a yanıp haklarını ve milli namuslarını savunacağız. Çünkü biz Türk milletiyiz, çünkü biz muzaffer Türk asırlarının yegane varisleriyiz."

"MİLLİ HATIRA VE EMANETLERİMİZE LEKE SÜRMEK İÇİN GECE GÜNDÜZ MESAİ HARCIYORLAR"

Bahçeli, haritalarla oynandığını ve Türk-İslam aleminin kafeslenmesinin hedeflendiğini aktararak, "Milli hatıra ve emanetlerimize leke sürmek için gece gündüz mesai harcıyorlar. Pasifik'te birbirine kılıç çekenler, Ortadoğu'da süngü indiriyor. Avrupa'nın doğusunda kayıkçı kavgasına tutuşanlar, Ortadoğu'da kucaklaşıyor. Kim bunlar, elbette ABD ve Rusya'dır. Ki bunlar Menbiç'te yanlarına Esad'ı da alarak Türkiye'ye karşı sinsi bir ittifak kurmuşlardır." ifadesini kullandı.

Bahçeli, sınırların ötesinde oluşturulmak istenen terör kuşağına asla geçit vermeyeceklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Kerkük tahrip edilmektedir. Musul inim inim inlemektedir. Türkmenler hedeftedir. Müslümanlar ölüm tünelindedir. Eğer ki Fırat Kalkanı Harekatı kırılırsa Diyarbakır riske girecektir. Terörizm yanı başımızda devletleşir, ihanet koridoru Akdeniz'e ulaşırsa Ankara'nın kuşatması tamamlanmış olacaktır. Buna izin veremeyiz, buna sessiz kalamayız. PKK/PYD/YPG'yi muhafaza altına alma emeli güdenlerin hevesleri boşunadır. Sınırlarımızın ötesinde oluşturulmak istenilen terör kuşağına asla geçit vermeyeceğiz. Bu habis senaryonun arkasında gizlenen projeleri de asla kabul etmeyeceğiz. Bizi kimse sindiremez. Bize kimse diş geçiremez. Türk milletine tehdit sökmez, tuzak işlemez."

Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisinin sonuna kadar devletinin ve milletinin yanında olduğunu kaydederek, "Şayet birileri yeniden haçlı seferi dalgası yaratmak istiyorsa unutmasınlar ki Kılıçarslan'ın torunları hala hayattadır. Türklük şuurunun İslam ahlak ve faziletiyle kemikleşmiş iradesinin ilk günkü heyecanı korunmakta ve yaşatılmaktadır. Türk milletinin kuşatmaları yarmada, kirli ve sinsi oyunları bozmada usta olduğunu muhataplarına Ordu'dan hatırlatmak isterim. Ordulu kardeşlerimin iradesi de bu şekildedir. Buradan yükselen kutlu mesajı herkes iyi anlamalı, akıllarından çıkarmamalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi sonuna kadar devletinin ve milletinin yanındadır." dedi.

Özellikle sınırların dışından kaynaklanan terör belasından Türkiye'nin tamamıyla kurtulması için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını dile getiren Bahçeli, "Biz Türkiye'ye 'evet' diyoruz. Biz istiklale 'evet' diyoruz. Biz parlak bir istikbale 'evet' diyoruz. Türkiye güvende değilse dünyanın geri kalanı güvende olamaz. Türkiye istikrarından saptırılmaya çalışılırsa dünyanın hiçbir yerinde istikrardan söz edilemez ve elbette Türk milletinin razı gelmediği hiçbir hesap tutmaz, tutmayacaktır. Çift başlı kartalın pençeleri her daim, zilleti Türk milletine reva görenleri parçalayacak, alt üst edecek kudrete sahiptir." diye konuştu.

Yorumlar