Ensar Nişancı: "Türkiye gayri meşru bir aktör konumuna sokulmak isteniyor"

Almanya İçişleri Bakanlığı’nın Sol Parti soru önergesine gönderdiği ‘gizli’ içerikli belgelerin yayımlanması, Türkiye üzerinden oynan kirli bir oyuna dönüştü. Sol Parti’nin Alman yayıncılık kuruluşu ARD’ye aktardığı bu belgeler çarpıtılarak, Türkiye’yi Ortadoğu’da terör destekçisi gibi gösterilmeye çalışıldı. 

Dünya kamuoyunda Türkiye’yi terör destekçisi gibi gösterme çabaları Avrupa’nın ve Almanya’nın ilk kez başvurduğu bir yöntem değil. 15 Temmuz darbe girişiminde bile sivil vatandaşları uçaklarla bombalayan, tanklarla ezerek şehit eden FETÖ’cü teröristleri görmezden gelen Avrupa, yine bu teröristlerin sağlık durumları üzerinden Türkiye’yi tehdit edecek kadar alçak bir tutum içinde olması bu çirkin bakış açısının bir tezahürü niteliğindeydi.

Avrupa’nın Türkiye’ye karşı bu tutumunu Ajanshaber’e değerlendiren Namık Kemal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ensar Nişancı, Avrupa’nın Türkiye’ye karşı büyük bir kıskançlık içinde olduğunu bu kıskançlığın neticesinde de bu yönde kirli oyunlara yöneldiğini belirtti.

Eski dünya düzeninin yıkılıp yeni dünya düzenine geçilmeye başlandığını söyleyen Nişancı yeni düzenin yükselen değerlerinden birinin de Türkiye olduğunu belirtti. Kıskançlığın nedeninin bu hızlı yükseliş olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Ensar Nişancı’nın AjansHaber’e yaptığı değerlendirme ise şu şekilde:

BATI TÜRKİYE’Yİ KISKANARAK İZLİYOR

Türkiye’ye ilişkin dünyada iki farklı tutum var. Genelleme yapılarak ifade etmek gerekirse bu tutumlar Doğu’nun ve Batı’nın tutumları olarak iki başlıkta gösterilebilir. Doğu’dan imrenilerek izlenilen bir Türkiye var Batı’dan ise kıskanılarak izlenen bir Türkiye var. Kıskananlar cephesinde başta Batı’da global hegemonyayı sürdüren oyun kurucu oyun değiştirici potansiyeli olan aktörler var.

DÜNYADA YENİ BİR DÜZEN KURULUYOR YÜKSELEN GÜÇLERDEN BİRİ DE TÜRKİYE

Bu noktada Türkiye’nin konumu şu şekildedir: Dünyadaki eski düzen çözülüyor, Sykes Picot düzeni yani 1. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan düzen çözülüyor. Yeni bir düzen kurulacak ama bu düzenin nasıl kurulacağı ise temel problem.  Yeni kurulacak bu düzende yükselen güçlerden bir tanesi Türkiye ve Türkiye’nin etrafında bir çevreleme hareketi yapılıyor. Bu da Türkiye’nin etrafı istikrarsızlaştırılarak yapılıyor. Özellikle Türkiye’nin güneyinde bulunan Suriye, Irak başta olmak üzere Afganistan’a kadar uzanan bölgede ciddi sivil savaşlar söz konusu. Buralar yeni aktörlerin türemesine elverişli hale getirildi. DAEŞ gibi, Nusra Cephesi gibi, PYD’nin bölgede palazlanması gibi… Bunlar istihbarat örgütlerinin global aktörlerin gizli elleri bölge ise bunların kirli oyunlarının sahası haline geldi.

TÜRKİYE GAYRİ MEŞRU BİR AKTÖR KONUMUNA SOKULMAK İSTENİYOR

Avrupa’nın açık ve temiz oyunlarını oynadıkları ve mekanizmalarını kullandıkları yerler, yani Avrupa Birliği gibi mekanizmalar temiz mekanizmalardır. Bir de DAEŞ gibi PKK gibi kirli mekanizmalar var. Bu mekanizmalar üzerinde Türkiye’ye çamur atılıyor. Türkiye’nin bunlarla iltisakı devreye sokularak Türkiye gayri meşru bir aktör konumuna çekilmek isteniyor. Türkiye’nin Batı’nın bir müttefiki olarak DAEŞ’ten PKK’dan ve Suriye’deki istikrarsızlıktan kaynaklanan ne kadar büyük sorunlarla boğuştuğunu, onların üstesinden gelmek için Türkiye’ye yardım etmek yerine Türkiye’yi bunlar üzerinde ikinci defa cezalandırmak gibi bir ihtiyatları var.

İSTİKRARINI KAZANAMAMIŞ ALMANYA ÜZERİNDEN TÜRKİYE CEZALANDIRILMAK İSTİYOR

Almanya’nın Türkiye’ye bakışını da bu çerçeveden bakarak değerlendirmek lazım. Yalnız Almanya ilginçtir hem temiz hem de kirli ellerin olduğu yer olarak Batı’nın hem temiz mekanizmalarının hem de kirli mekanizmalarının ama kirli mekanizmalarının daha fazla devrede olduğu bir ülke olarak değerlendirilebilir. Dolayısıyla Almanya bir tane değil.  Tarihiyle kültürüyle bir sahih Almanya var bir de kuşatılmış bir Almanya var. Yani henüz istikrariyetini kazanamamış bir Almanya var. İstikrariyetini kazanamamış bu Almanya üzerinde Türkiye cezalandırılmak isteniyor. Yapılmak istenen budur.

AVRUPA KISKANÇLIKTAN NE YAPACAĞINI ŞAŞIRIYOR

Avrupa Türkiye kıskançlığı yüzünden ne yapacağını şaşırıyor. Bu kadar güçlü nasıl olunabilir diyen bir Avrupa var. Avrupa’nın bir kısmı Türkiye ile çok ilgili bir kısmı da Türkiye’ye karşı giderek kayıtsızlaşıyor. Bu da Avrupa’daki bazı aktörlerin oyun değiştirici özelliklerini bile yitirmiş olmaktan kaynaklanıyor. Bir tarafta radikalleşen bir Avrupa var diğer taraftan sessizleşen statükosunu korumak isteyen bir Avrupa var. Avrupa sağduyusunu yitiriyor. Yitirilen bu sağduyu da Türkiye’ye daha fazla negatif enerji olarak yansıyor. 

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.