Türkiye, Doğu-Batı arasında tercih mi yapacak?

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Batı’nın Türkiye’ye karşı tutumu ve Türkiye’nin Rusya ile İran’la yakınlaşması gündemi sıcaklığını koruyor.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye ile Batı arasında hemen her gün yeni bir sorun ortaya çıkıyor. Gerek hukuki anlamda gerek siyasi konularda Batı’dan gelen tepkiler, ortaya atılan iddialar, ABD ile olan Gülen polemiği de bu anlamda öne çıkıyor.

Bu süreç Türkiye’nin Rusya ve İran’la yakınlaşması anlamında gerek Batı basınında gerekse Türkiye basınında değerlendiriliyor.

Peki, bu süreç nasıl okunmalı? Ankara-Moskova-Tahran ittifakı gerçekçi mi? Türkiye, NATO’dan uzaklaşıyor mu?

Yaşananları AjansHaber’e değerlendiren Emekli Büyükelçi Uluç Özülker,  sürecin tamamen konjonktürel olduğunun altını çizerek şunları söyledi:


“TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNE İLK DEFA TAŞINMIŞ BİR OLAY DEĞİL”

Bir Jandarma Genel Komutanı, daha sonra Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’ni yapmış olan bir Orgeneralimiz vardır. O, eski bir tarihte yine AB, NATO gibi konular gündeme taşındığında Türkiye’nin niçin Rusya ve İran ekseninde bir dostluk grubu oluşturmayı düşünmediğini ortaya atmıştı. Başka bir ifadeyle, bu Türkiye’nin gündemine bugün ilk defa taşınmış bir olay değildir.

“HEPSİ KONJONKTÜRELDİR”

Biz ne zaman Batı ile ilişkilerimizde bir sıkıntıya girsek bunun yanında başka işbirliği örneklerini, modellerini kendimize seçebilir miyiz diye hep düşünmüşüzdür. Bu koşullarda hükümetimiz dahi, sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakan’ken Şangay Beşlisi ile ilgili sözlerini unutmayın. Batı’dan biraz sıkıntı gördüğünüz anda biz Şangay Beşlisi ile daha yakın ilişkiye girebiliriz diyerek sözler sarf edilmiştir. Bunların hepsi konjonktüreldir. Türkiye’nin yeri bellidir.

“DOĞU, BATI’YA ALTERNATİF DEĞİL İLAVE İLİŞKİ OLMALIDIR”

Bütün bu konuşulanlar bir alternatif olarak değil, var olan bir gerçeğin üzerine konulması gereken ve Türkiye’nin menfaatine geliştirilmesi gereken ilave ilişkiler veya bunu ötesinde Türkiye’nin hak ve hukuku kapsamında geliştirilmesi zaten gereken konulardır. Türkiye, kendi yakın çevresi ile mukayese edildiği zaman ne olursa olsun demokratik açıdan onlardan üstün bir devlettir. Bu bakımdan Türkiye’nin Batı’nın bir parçası olması kaçınılmaz bir gerçektir. AB’ye girersiniz girmezsiniz, ABD ile ilişkilerde iniş çıkışlar olur, bunlar işin bir tarafıdır. Her kavga edildiğinde boşanmayı aklınıza getirmezsiniz.

“TÜRKİYE, RUSYA İLE KARA GÖZÜNE AŞIK OLDUĞU İÇİN YAKINLAŞMIYOR”

Çok net olalım. Her ilişkide mutlaka bir menfaat vardır. Böyle bir hedef olmadığı takdirde bir yere gidemezsiniz. Türkiye için de geçerli bir durumdur bu, karşı taraflar için de.  Türkiye, Rusya ile kara gözüne aşık olduğu için yakınlaşmıyor. Bir menfaat görmesi sonucunda bu ilişki gelişiyor. Güzel bir Batı sözü vardır; Tango iki kişi ile yapılır. Tek başınıza dans edemezsiniz. Diğer devletler de kendi menfaatlerini değişik açılardan ön plana çıkan durumları tespit edebilmektedirler. Bunu da kullanmaya çalışmaları en doğal haklarıdır. 

 

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar