Türkiye-ABD anlaşması Ortadoğu'da neleri değiştirir?
Pentagon Sözcüsü Peter Cook, Türkiye’nin DAEŞ'e karşı koalisyon uçaklarıyla birlikte hareket edecek olmasının ileriye yönelik önemli bir adım olduğunu söyledi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Peter Cook, IŞİD ile mücadelede “önemli bir gelişme” yaşandığını dile getirerek, “ABD ve Türkiye, DAEŞ karşıtı koalisyon operasyonlarına Türkiye’nin tam dahiliyetine yönelik teknik detayları tamamladı. Bu, koalisyonun tamamının hava operasyonlarının takibi ve koordinesi ile çakışmaların önlenmesini sağlayan hava görev emrine Türkiye'nin tam entegrasyonunu da içeriyor” diye konuştu.
Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan, koalisyon güçlerinin Türkiye ile birlikte IŞİD’e karşı ortak mücadele kararını AjansHaber’e değerlendirdi.
ABD ile Türkiye arasında varılan mutabakat Azez ve Cerablus arasında kalan bölgede IŞİD’den arındırılmış bir güvenli bölge oluşturulmasını içeriyordu. Bunun karşılığında da Türkiye’deki İncirlik başta olmak üzere askeri üslerin IŞİD’e karşı saldırıda kullanılmasını ön görüyor.
“MUTABAKAT SADECE IŞİD’E KARŞI KULLANILMAYACAK”
Bu mutabakat sadece bu bahsettiğim bölgeye yönelik IŞİD’ karşı saldırılarda kullanılmayacak, onun dışında Amerikan ve koalisyon üyesi diğer ülkeler güçleri tarafından Suriye’nin diğer bölgelerinde ve Irak’taki diğer IŞİD hedeflerine yönelik de kullanılacak. Dolayısıyla bu hem ABD ve koalisyon açısından IŞİD’e karşı daha etkin bir mücadeleyi, daha zamanlı ve daha efektif mücadeleyi beraberinde getirecek.
Yakın zaman önce IŞİD’in 2 numarası öldürüldü. Bu tabi İncirliğin açılmış olmasının sağladığı imkânlardan biri. Burada sadece Azez-Cerablus arasındaki bölge değil, bunun dışındaki kalan IŞİD hedeflerine yönelik de tarafların birlikte hareket edebileceği, oraya yönelik de operasyonlar yapacağı konusunda bir taahhüttür diye düşünüyorum. Onun dışında daha teknik bir açıklaması da olabilir, onu tabi doğrudan sürecin içinde olan uzmanlar daha iyi bilecektir.
“ORTA VADEDE IŞİD’E KARŞI KRİTİK BİR BAŞARI SÖZ KONUSU DEĞİL”
Genel Ortadoğu’nun durumu ya da Suriye ve Irak’taki mevcut savaşın seyri açısından çok kritik bir değişime bence işaret etmiyor. Türkiye açısından baktığında sınıra yakın yerlerde en azından IŞİD tehdidinin bertaraf edilmesi açısından bir katkı sunacaktır. Onun dışında Amerika’nın Irak’taki ve Suriye’deki IŞİD hedeflerine etkin mücadelesini beraberinde getirip, biraz daha askeri başarı sağlanmasına neden olabilir ama her durumda IŞİD’le mücadelenin çok uzun süreli olduğu kabul ediliyor. Orta vadede dahi IŞİD’e karşı çok kritik bir başarı sağlanması bana göre söz konusu değil. Her durumda askeri kapasitesinin zayıflatılması, bazı stratejik bölgelerdeki IŞİD kontrolüne son verilmesi, lider kadrosuna yönelik daha etkili operasyonlar düzenlenmesi, dolayısıyla örgütün karar alması sürecine darbe vurulması anlamında daha başarılı operasyonlar gerçekleştirilmesine fayda sağlayabilir.
“TÜRKİYE MÜCADELENENİN IRAK BOYUTUNA DAHİL OLMAYACAKTIR”
Türkiye burada kendi hayati çıkar alanlarına odaklanacaktır. Özellikle işin Irak’taki boyutuna Türkiye dahil olmayacaktır diye düşünüyorum. Orada daha çok peşmerge güçlerine eğitim, Irak merkezi hükümetine destek gibi araçlar üzerinden IŞİD’e karşı mücadele destek veriyor ama bunun ötesinde Türk savaş uçaklarının Irak’taki IŞİD hedeflerine yönelmesi söz konusu değil. Suriye’de kendisini yakınen ilgilendiren Azez-Cerablus hattı dışındaki IŞİD hedeflerine çok yoğun saldırılar gerçekleşmesi beklenmiyor. Zaten Türkiye şu anda hali hazıra kendi içinde çok daha büyük bir tehdit ile mücadele ediyor. PKK ile yürütülen hem sınır içinde hem sınır dışında operasyonlar söz konusu. Türkiye’nin buradaki katkısı söz konusu. Hattaki IŞİD unsurlarının temizlenmesi ve hava sahasının İncirlik üssü başta olmak üzere bazı askeri üslerinin koalisyon uçaklarının kullanıma açılması bağlamında olacaktır. Bunun dışında Türkiye, diğer bölgelere yoğunlaşmasını beklememek lazım.
Türkiye bu mutabakat ile birkaç mutabakatın veya fiili güvenli bölgenin birkaç amaca hizmet etmesini istiyor. Burada doğrudan PYD’ye yada rejime yönelik bir saldırı amacı yok ancak rejimin ya da PYD unsurlarının kendi alanlarından çıkarak daha geniş bölgelere yayılmasının önüne geçmek açısından da bir önlem olarak düşünüyor.
“MUHALİFLER GÜÇLENDİRİLEREK IŞİD TEHDİDİ BERTARAF EDİLMİŞ OLACAK”
ABD ile varılan mutabakatta PYD bölgelerine yönelik bir harekât unsuru konusunda anlaşma söz konusu değil ama anlaşma metninde yer almasa da söz ile PYD’nin Fırat’ın batısına geçmemesine taahhüt verildi. Türkiye’nin bunun saldırıyla karşılık bulacağını ifade ettiği basına yansıdı. Dolayısıyla burada PYD’nin de tüm Kuzey Suriye hattı boyunca bütüncül bir Kürt coğrafyası oluşturmana yönelik bir önlem olarak da düşünüyor. Aynı şekilde rejime karşı da muhaliflerin daha etkin bir şekilde mücadele etmesini sağlayacak bir unsur olarak görüyor Türkiye. Çünkü muhalifler hem kuzeyde daha da güçlenecek ve en önemlisi arkalarındaki IŞİD tehdidi bertaraf edilmiş olacak.
“AMERİKA İLE PYD İŞ BİRLİĞİNE DEVAM EDİYOR”
Rejime karşı ne zaman büyük bir operasyona girişilse Halep’te özellikle IŞİD’in arkadan muhalifleri vurması söz konusu oluyordu. Bu fiili güvenli bölge aracılığıyla, Türkiye’nin Amerika’nın vereceği hava desteğiyle muhaliflerin bu anlamda da eli rahatlayacak. Özellikle Halep ve çevresindeki askeri güç dengelerini muhalifler etkileyebilir. Halep merkezdeki durumu da rejim-muhalif mücadelesini de muhalifler lehine çevirecektir. Bu anlamda dolaylı bir katkısı olacaktır ama doğrudan tabi Türkiye’nin veya Amerika’nın ne rejim hedeflerine ne de PYD hedeflerine doğrudan saldırısı söz konusu değil. Amerika zaten hali hazırda PYD ile Suriye bölgesinde iş birliğine devam ediyor. Türkiye’nin de olası bir PYD bölgesine yönelik herhangi bir saldırı gelmeden müdahalesine Amerika ve Batı da çok sıcak yaklaşmayacaktır.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan, koalisyon güçlerinin Türkiye ile birlikte IŞİD’e karşı ortak mücadele kararını AjansHaber’e değerlendirdi.
ABD ile Türkiye arasında varılan mutabakat Azez ve Cerablus arasında kalan bölgede IŞİD’den arındırılmış bir güvenli bölge oluşturulmasını içeriyordu. Bunun karşılığında da Türkiye’deki İncirlik başta olmak üzere askeri üslerin IŞİD’e karşı saldırıda kullanılmasını ön görüyor.
“MUTABAKAT SADECE IŞİD’E KARŞI KULLANILMAYACAK”
Bu mutabakat sadece bu bahsettiğim bölgeye yönelik IŞİD’ karşı saldırılarda kullanılmayacak, onun dışında Amerikan ve koalisyon üyesi diğer ülkeler güçleri tarafından Suriye’nin diğer bölgelerinde ve Irak’taki diğer IŞİD hedeflerine yönelik de kullanılacak. Dolayısıyla bu hem ABD ve koalisyon açısından IŞİD’e karşı daha etkin bir mücadeleyi, daha zamanlı ve daha efektif mücadeleyi beraberinde getirecek.
Yakın zaman önce IŞİD’in 2 numarası öldürüldü. Bu tabi İncirliğin açılmış olmasının sağladığı imkânlardan biri. Burada sadece Azez-Cerablus arasındaki bölge değil, bunun dışındaki kalan IŞİD hedeflerine yönelik de tarafların birlikte hareket edebileceği, oraya yönelik de operasyonlar yapacağı konusunda bir taahhüttür diye düşünüyorum. Onun dışında daha teknik bir açıklaması da olabilir, onu tabi doğrudan sürecin içinde olan uzmanlar daha iyi bilecektir.
“ORTA VADEDE IŞİD’E KARŞI KRİTİK BİR BAŞARI SÖZ KONUSU DEĞİL”
Genel Ortadoğu’nun durumu ya da Suriye ve Irak’taki mevcut savaşın seyri açısından çok kritik bir değişime bence işaret etmiyor. Türkiye açısından baktığında sınıra yakın yerlerde en azından IŞİD tehdidinin bertaraf edilmesi açısından bir katkı sunacaktır. Onun dışında Amerika’nın Irak’taki ve Suriye’deki IŞİD hedeflerine etkin mücadelesini beraberinde getirip, biraz daha askeri başarı sağlanmasına neden olabilir ama her durumda IŞİD’le mücadelenin çok uzun süreli olduğu kabul ediliyor. Orta vadede dahi IŞİD’e karşı çok kritik bir başarı sağlanması bana göre söz konusu değil. Her durumda askeri kapasitesinin zayıflatılması, bazı stratejik bölgelerdeki IŞİD kontrolüne son verilmesi, lider kadrosuna yönelik daha etkili operasyonlar düzenlenmesi, dolayısıyla örgütün karar alması sürecine darbe vurulması anlamında daha başarılı operasyonlar gerçekleştirilmesine fayda sağlayabilir.
“TÜRKİYE MÜCADELENENİN IRAK BOYUTUNA DAHİL OLMAYACAKTIR”
Türkiye burada kendi hayati çıkar alanlarına odaklanacaktır. Özellikle işin Irak’taki boyutuna Türkiye dahil olmayacaktır diye düşünüyorum. Orada daha çok peşmerge güçlerine eğitim, Irak merkezi hükümetine destek gibi araçlar üzerinden IŞİD’e karşı mücadele destek veriyor ama bunun ötesinde Türk savaş uçaklarının Irak’taki IŞİD hedeflerine yönelmesi söz konusu değil. Suriye’de kendisini yakınen ilgilendiren Azez-Cerablus hattı dışındaki IŞİD hedeflerine çok yoğun saldırılar gerçekleşmesi beklenmiyor. Zaten Türkiye şu anda hali hazıra kendi içinde çok daha büyük bir tehdit ile mücadele ediyor. PKK ile yürütülen hem sınır içinde hem sınır dışında operasyonlar söz konusu. Türkiye’nin buradaki katkısı söz konusu. Hattaki IŞİD unsurlarının temizlenmesi ve hava sahasının İncirlik üssü başta olmak üzere bazı askeri üslerinin koalisyon uçaklarının kullanıma açılması bağlamında olacaktır. Bunun dışında Türkiye, diğer bölgelere yoğunlaşmasını beklememek lazım.
Türkiye bu mutabakat ile birkaç mutabakatın veya fiili güvenli bölgenin birkaç amaca hizmet etmesini istiyor. Burada doğrudan PYD’ye yada rejime yönelik bir saldırı amacı yok ancak rejimin ya da PYD unsurlarının kendi alanlarından çıkarak daha geniş bölgelere yayılmasının önüne geçmek açısından da bir önlem olarak düşünüyor.
“MUHALİFLER GÜÇLENDİRİLEREK IŞİD TEHDİDİ BERTARAF EDİLMİŞ OLACAK”
ABD ile varılan mutabakatta PYD bölgelerine yönelik bir harekât unsuru konusunda anlaşma söz konusu değil ama anlaşma metninde yer almasa da söz ile PYD’nin Fırat’ın batısına geçmemesine taahhüt verildi. Türkiye’nin bunun saldırıyla karşılık bulacağını ifade ettiği basına yansıdı. Dolayısıyla burada PYD’nin de tüm Kuzey Suriye hattı boyunca bütüncül bir Kürt coğrafyası oluşturmana yönelik bir önlem olarak da düşünüyor. Aynı şekilde rejime karşı da muhaliflerin daha etkin bir şekilde mücadele etmesini sağlayacak bir unsur olarak görüyor Türkiye. Çünkü muhalifler hem kuzeyde daha da güçlenecek ve en önemlisi arkalarındaki IŞİD tehdidi bertaraf edilmiş olacak.
“AMERİKA İLE PYD İŞ BİRLİĞİNE DEVAM EDİYOR”
Rejime karşı ne zaman büyük bir operasyona girişilse Halep’te özellikle IŞİD’in arkadan muhalifleri vurması söz konusu oluyordu. Bu fiili güvenli bölge aracılığıyla, Türkiye’nin Amerika’nın vereceği hava desteğiyle muhaliflerin bu anlamda da eli rahatlayacak. Özellikle Halep ve çevresindeki askeri güç dengelerini muhalifler etkileyebilir. Halep merkezdeki durumu da rejim-muhalif mücadelesini de muhalifler lehine çevirecektir. Bu anlamda dolaylı bir katkısı olacaktır ama doğrudan tabi Türkiye’nin veya Amerika’nın ne rejim hedeflerine ne de PYD hedeflerine doğrudan saldırısı söz konusu değil. Amerika zaten hali hazırda PYD ile Suriye bölgesinde iş birliğine devam ediyor. Türkiye’nin de olası bir PYD bölgesine yönelik herhangi bir saldırı gelmeden müdahalesine Amerika ve Batı da çok sıcak yaklaşmayacaktır.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar