Tünelde hatıra fotoğrafı çektirdiler
Gazeteci-yazar Hakkı Öznur PKKnın farklı isimlerle tekrar tekrar örgütlendiğine vurgu yapıyor .
İbrahim BARAN-TümHaber
Bingöl Cezaevi’nde gerçekleşen firar olayı cezaevinde böyle bir olayın nasıl yaşanabileceği sorusunu gündeme getirmişti. Olayın tek aktörlü olmadığı kesin. Terör örgütü bir yerlerden destek alıyor ve farklı isimlerle Türkiye’de faaliyetlerine devam ediyor. Gazeteci-yazar Hakkı Öznur’la gerçekleştirdiğimiz söyleşinin 3. bölümünde örgütün hangi isimlerle teşkilatlanmaya çalıştığını konuştuk.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan firar hadisesi Türkiye’de cezaevlerinin durumuna ilişkin pek çok gerçekle yüzleştirdi bizi. Daha önce benzeri bir olay yaşandı mı?
Evet. PKK’lılar firara ilk kez 26 yıl önce 1987’de teşebbüs etmişlerdi. Diyarbakır Cezaevi’nin çevresine 6-7 metre derinlikte beton dökülmesine rağmen kazılmaya çalışılan tünel Ekim 1988’e kadar devam etti. Ancak 74 metrenin sonunda tünelin çıkışının çökmesi sonucu PKK’lıların kaçış girişimleri sonuçsuz kalmıştı. PKK militanları 28 Haziran 1996 da Çankırı cezaevinden tünel kazarak kaçmaya çalışmışlardı. Türkiye’de buna benzer çok vak’a ile karşı karşıya kaldık. 12 Eylül 1980 sonrası askerî cezaevlerinde en büyük firar olayı İstanbul Metris’te yaşanmıştı. 25 Mart 1988 Cuma gecesi 11’i idama, 8’i ömür boyu hapse mahkûm edilmiş olan 29 solcu Metris Askerî cezaevinden tünel kazarak kaçmışlardı.
“SPARTAKÜS GİBİ KAÇTIK!”
Firar olayı ne zaman tespit edildi?
1 gün sonra cumartesi günü sabah yapılan sayımda. En büyük toplu kaçış eylemi gerçekleşirken tutukluların 60 metrelik tünel kazdığı ortaya çıkmıştı. Firar edenlerin çoğu TİKKO üyesiydi. TKP/M, TİKKO, TDKP, 16 Haziran Hareketi, Dev-Yol mensuplarının kaçışları aylarca konuşulmuştu. Firar edenlerin bazıları yurtdışına, bazıları dağa çıkmıştı. Kaçanlardan biri olan TKP/ML TİKKO mensubu Halil Gündoğan 460 sayfalık “Metris den Munzur’a Bir Firarın Öyküsü” kitabında ayrıntılarıyla anlatıyor. Aynı yıl benzeri bir kaçış hikâyesi de Kırşehir Cezaevi'nde yaşandı. 118 metrelik tünel kazan 18 Sol örgüt militanı 17 Eylül 1988 günü firar etmişti. O kadar rahatlardı ki, tünelde hatıra fotoğrafı da çektirmişlerdi! Firar edenler Dev-Yol, Dev-Sol, TİKKO, TKP, TİKP, ACİLCİLER örgütlerine mensuptu. Kaçanların çoğu Yunanistan’a oradan kendilerine kucak açan Avrupa ülkelerine gitmişlerdi. Kaçan örgüt mensupları yurtdışından Milliyet gazetesine verdikleri röportajda “Spartaküs gibi kaçtık” diyorlardı! 1971’den günümüze Sol örgütlerin militanları değişik yol ve yöntemlerle cezaevlerinden kaçtılar. Çoğu zaman içerden ve dışarıdan yardım aldıkları korundukları ortaya çıktı.
KCK İLE PKK AYNI ÖRGÜT
Son dönemde adını sıkça duyduğumuz KCK ile ilgili neler söyleyeceksiniz? KCK ile PKK ayrı yapılar mı?
PKK 1978 yılında kuruldu. 4-10 Nisan 2002 tarihleri arasında Irak’ın Kuzeyinde yaptığı kongrede, 24 yıllık ismini KADEK “Kürdistan Özgürlük ve Demokrasi Kongresi” değiştirmişti. KADEK aradan bir buçuk yıl geçtikten sonra, yine Kandil dağlarındaki Dole-koge kampında tek gündem maddesiyle toplanarak KADEK ismini 26 Ekim 2003’te feshetti. Ertesi gün devam eden kongrede KADEK ismini “KONGRA-GEL” (Kürdistan Halk Kongresi) olarak değiştirdi. 4 Nisan 2005 de yapılan 9. kongre ile PKK yeniden kuruldu. 2005 yılı içinde KKK ( Kürdistan Birlikleri Konseyi ) kuruldu. Sistemin tepesinde yine KONGRA-GEL vardı. 16-22 Mayıs 2007 yılında yapılan KONGRA-GEL 5. Kongresinde KKK’nın adı “KCK”, “Koma Civaken Kurdistan”, “Kürdistan Topluluklar Birliği” olarak değiştirildi.
ÖRGÜT BİR MERKEZDEN YÖNETİLİYOR
Örgütün isminin değişmesi hiyerarşik yapının da değişmesi anlamına mı geliyor?
Örgüt isimlerinin değiştirilmesi, hiyeraşik yapılarının düzenlenmesi, örgüt yöneticilerinin seçimi ve görevleri 2002 den günümüze, terörist başının İmralı’dan gönderdiği talimatlarla, kuryelerin götürdüğü yazılarla, mektuplarla oldu. Örgüt Apo’nun yazmış olduğu kitapların ve sözlerinin dışına çıkmadı. PKK’nın yayın organı, haftalık “Demokratik Ulus”un 24 Eylül tarihli sayısında, PKK’nın 9. Kongresiyle ilgili olarak ,“PKK fiili doğuşunun kırkbirinci, resmen kuruluşunun ise otuz beşinci yılında bulunmaktadır” deniliyor. PKK kongresi, örgüt tarafından “zafer ve final kongresi” olarak tanımlandı. Totaliter zihniyete sahip, Polpot özentili KCK şeflerinin kontrolündeki kongrede Suriye’nin kuzeyindeki durumlar, geri çekilme, Öcalan ile görüşme cezaevi şartları gibi birçok konuların tartışıldığı yeni kararlar alındığı, örgütün yayın organlarında yer aldı. Kongreyi KCK Eş Başkanları dedikleri PKK kurucularından olan Cemil Bayık ile Alevi kimliğiyle ön plana çıkan Hülya Oran ve şimdi PKK’nın silahlı kanadı olarak bilinen HPG’nin başına geçen Murat Karayılan yönetti. PKK kurucularından, örgütün ideologu denilen Duran Kalkan ve yine PKK kurucularından Ali Haydar Kaytan ile Sabri Ok, Fehman Hüseyin, Nurettin Sofu, Delal Amed, Sozdar Avesta, Bozan Tekin, Ronahi Serhat gibi KCK da görevleri olan örgüt yöneticileri katıldılar.
O halde aynı örgüt isim ve imaj değiştiriyor…
Elbette. KCK’ nın tam kadro, PKK 11. Kongresine katıldığı örgütün yayın organlarında geniş bir şekilde yer aldı. PKK, KCK’dan ayrı olsa PKK’yı yönetenlerin isimleri olur. PKK, MK denilince yine KCK’lılar akla geliyor PKK adına açıklamaları KCK’lılar yapıyor. PKK MK üyeleri aynı zamanda KCK yönetiminde yer alıyorlar. KADEK, KONGRA- GEL, KKK, Avrupa’da faaliyet gösteren KNK (Kürdistan Ulusal Kongresi), Kon-Kurd (Avrupa Kürt Birlikleri Federasyonu), Suriye’nin kuzeyindeki PYD, Irak’ın kuzeyindeki PÇDK ve İran’ın güneyindeki PJAK gibi örgütler bunların hepsi PKK demek. HPG (Halk Savunma Güçleri), HRK (Kürdistan Kurtuluş Güçleri ), ÖSB (Öz Savunma Birliği), TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri), YDK ( Kürt Demokratik Halk Birliği), PJA ( Özgür Kadın Partisi), YJA STAR (Özgür Kadın Birliği), YPJ “Kadın Savunma Birlikleri” adlı terör yapıları da PKK/ KCK "sistematiğine" bağlı Öcalan ve onun kontrolündeki Kandil’deki PKK liderleri tarafından yönetiliyor. Bu isimlerini verdiğim örgütler PKK’dan ayrı ve farklı örgütler değildir. Hepsi PKK ya bağlı ve PKK’nın kurduğu örgütler. 1990 yılında kurulan ve bölücülükten kapatılan HEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, DTP, PKK’nın legal alanda kurdurduğu partiler. Mecliste grubu bulunan BDP ve 2007 yılında Diyarbakır’da kurulan “Demokratik Toplum Kongresi” (DTK) de PKK’nın kurdurduğu parti ve örgütlerden. BDP de DTK da talimatları Kandil’deki PKK şeflerinden alır.
Yorumlar