TSK'nın PKK operasyonunda 'Eşme ruhu' etkisi var mı?

Öcalan’ın Nevruz’da okunan mesajında ‘Eşme ruhu’ sözlerine TSK’dan yanıt gelmiş ve işbirliğinin söz konusu olmadığı belirtilmişti. Bu gelişmelerin ardından Mardin’den gelen operasyon haberi de dikkatleri TSK’ya çevirdi.

Abdullah Öcalan’ın 21 Mart’ta Diyarbakır’da gerçekleşen Nevruz’da okunan mesajında yer alan ‘Eşme ruhu’ sözlerinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) yapılan açıklamada böyle bir işbirliğinin söz konusu olmadığı belirtilmiş ve bu şekilde yakıştırma yapanlar da şiddetle kınanmıştı.

ÖCALAN'DAN 'EŞME RUHU' VURGUSU

Bu açıklamaların ardından HDP’den yapılan açıklamada ise TSK’nın siyasete müdahale etmemesi gerektiği belirtilmiş ve bununla ilgili olarak meclis araştırması istenmişti.

Yaşanan bu gelişmelerin ardından dün Mardin Dargeçit’ten gelen haber dikkatleri çekti. TSK’nın sitesinden yapılan açıklamada PKK’ya yönelik olarak bir operasyon başlatıldığı ve bu operasyonla örgüte ait sığınak, depo, barınakların ortadan kaldırılmasının amaçlandığı belirtildi.

TSK'DAN 'EŞME RUHU' SÖZLERİNE SERT TEPKİ!

ÖZEL’DEN ‘PKK’ AÇIKLAMASI

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Savunma ve Havacılık Dergisi'ne verdiği ve bugün yayınlanan demecinde de PKK’ya yönelik sözleri ile dikkat çekti. Kamuoyunda Özel’in,  “PYD/PKK'nın terör örgütü kimliğinden ziyade DEAŞ ile savaşan meşru bir güç olarak bölgede görülmesine yol açmaktadır” sözlerinin altı özellikle çizildi.

Aylar sonra PKK’ya yönelik gerçekleşen bu operasyon yaşananların ardından ‘bir tepki mi, mesaj mı’ yorumlarına neden oldu.

Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar son gelişmeleri AjansHaber’e şöyle değerlendirdi:

“OLAĞANÜSTÜ BİR DURUM DEĞİL”

Olağanüstü bir durum değil. Yaşan olaylardan üçü birbirinden bağımsız. Birbiriyle hiç alakası olmayan olaylar. Birincisi Necdet Özel’in dergiye verdiği mülakatı muhtemelen haftalar öncesinden vermiştir. Zamanlama olarak aynı zamana düşmüş olması tesadüf. Çok daha önceden bir röportaj olduğu kesin.

“OPERASYONLAR  ARTIK VALİLERİN ONANIYLA YAPILIYOR”

Operasyon izinleri artık Genelkurmay izni ile yapılmıyor. Bölgedeki valilerin onayıyla yapılıyor ve çok acil bir durum olmadığı müddetçe, çatışma çıkmadığı müddetçe planlı operasyonlar için başvurusu çok daha önceden yapılıyor. Yine onun hazırlığı da muhtemelen çok daha önceden yapılmıştır. İzin süreci hemen çıkan bir süreç değil.  Valiler de muhtemelen bu konularla ilgili, yani operasyona izin verilmesi ile ilgili muhtemelen danıştıkları bir yer vardır. İçişleri Bakanlığı veya bununla ilgili birimlere soruyorlardır ama bunların hiçbirinin Genelkurmay’la alakası yok.

“EŞME RUHU AÇIKLAMALARI SERT BİR AÇIKLAMA DEĞİL”

Eşme ruhu ile ilgili açıklama da bence sert bir açıklama değil. Açıklamada, ben iç siyasete asla karışmak istemiyorum ama bana karşı benim kurumuma karşı itham var ve ben bu ithamın karşılığını veriyorum diyor. Ben bugüne kadar böyle bir işbirliği içinde olmadım. Böyle bir organizasyon yapısı içinde değilim diyor. Bu söylemin aynısını sayın Cumhurbaşkanı da sayın Başbakan da defalarca tekrarladılar. Silahlı Kuvvetler bu konuda bir kez daha açıklayınca neden bu büyük bir olay haline geldi ben onu anlamadım.

SİLAHLI KUVVETLER SERTLEŞİYOR MU?

Sayın Cumhurbaşkanı’nın sözcüsü olan İbrahim Kalın Bey de demişti. PYD bir terör örgütüdür, bizim terör örgütü ile ilgili görüşümüz değişmedi demişti. Bu açıklamanın aynısını sayın Cumhurbaşkanı yaptı arkasında Başbakan da biz PYD ile işbirliği yapmadık dedi. Bunu ısrarla reddetti. Öcalan’ın Nevruz konuşmasında silahlı kuvvetlerle beraber ortak operasyon yürüttük imasının tarafı olan silahlı kuvvetler resmi bir açıklama yaptı. Ben bunların aynı zamana denk geldiğini düşünüyorum.  ‘Silahlı kuvvetler sertleşiyor mu? Silahlı kuvvetlerin bakışı değişiyor mu?’ gibi bir bakışı doğru bulmuyorum. 

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar