Ticaret Kanunu’na ilişkin yeni düzenleme Meclis’te

Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk cezalarının artırılmasını da içeren Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu.

TBMM’ye sunulan torba kanun teklifi ile Perakende yasasındaki stokçuluk ve fahiş fiyata yönelik uygulanacak idari para cezası miktarları artırılıyor.

Bir başka değişiklikle de şirketlere bir takvim yılı içinde verilebilecek toplam idari para cezası üst sınırı da artırılıyor. Bu kapsamda büyük işletmelere bir takvim yılında 1 milyar liraya kadar idari para cezası verilebilecek.

Torba Kanunda yer alan ilgili bölüme göre, “İdari para cezalarının bir takvim yılına ilişkin toplam tutarı; işletmenin küçük ölçekli olması durumunda beş milyon Türk lirasından 20 milyon liraya, orta ölçekli olması durumunda elli milyon Türk lirasından 200 milyon liraya, büyük ölçekli olması durumunda iki yüz elli milyon Türk lirasından 1 milyar liraya çıkarılacak”

Bir takvim yılı içinde en az üç defa stokçuluk yaptığı tespit edilen ve idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelere 6 güne kadar kapatma cezası verilecek.

Yapılan tüm düzenlemeler

İşte AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in TBMM Başkanlığı’na sunduğu yeni kanun ile yapılan düzenlemelere ilişkin detaylar:

“MADDE 1-2:

Ticaret Bakanlığı tarafından tüm kooperatif ve üst kuruluşlarının, kooperatifçilik hizmetlerine elektronik ortamda eriştiği ve merkezî veri tabanının yönetildiği Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOPBİS) kurulmuştur.

Söz konusu sisteme; kaydı gerçekleştirilemeyen ortaklara yönelik veri eksikliklerinin tamamlanması, sistemin etkin kullanımının sağlanması ile cezalarının uygulanmasına yönelik geçiş sürecinde oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanarak sistemden beklenen faydaların ortaya çıkabilmesi açısından süre uzatımı gerçekleştirilmekte, kooperatiflere 2021 yılında gerçekleşen kanun değişikliğine uyum sağlayarak ana sözleşmelerini değiştirmeleri için öngörülen süreye 2 yıl ilave edilmektedir.

MADDE 3:

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 34. maddesinin Rekabet Kurulunun kadro iptal ve ihdas yetkisini düzenleyen üçüncü fıkrasının Anayasa Mahkemesi kararı ile Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi üzerine oluşan hukuki boşluğun giderilmesini teminen ve Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (III) sayılı Cetvelde yer alan diğer düzenleyici ve denetleyici kurumların kuruluş kanunlarında yer alan düzenlemelerle uyumlu olarak söz konusu fıkra yeniden düzenlenmiştir.

MADDE 4:

Maddede yapılan değişiklikle Rekabet Kurulunun haklarında soruşturma açılmasına karar verdiği teşebbüslere, bu durumu 15 gün içinde bildireceği fakat soruşturma konusu iddialara ilişkin henüz bir ihlal isnadının söz konusu olmadığı ve soruşturma raporunun tekemmül etmediği soruşturma bildiriminin tebliği aşamasında, teşebbüslerin yazılı savunma verme yükümlülüğü kaldırılmaktadır. Bu şekilde hem tarafların daha etkin savunma yapabilmesine olanak sağlanmakta hem de soruşturma süreçlerinin daha seri ilerlemesi amaçlanmaktadır.

MADDE 5:

Maddede yapılan değişiklikle Rekabet Kurumu tarafından yürütülen soruşturmaların daha etkin ve seri biçimde yürütülebilmesi için tarafların sadece soruşturma raporunun tebliği üzerine 30 gün içerisinde vermeleri gereken savunmaya ilişkin sürenin, haklı gerekçeler sunulması halinde bir katına kadar uzatılabileceği; soruşturmayı yürütmekle görevlendirilenlerin anılan savunmaya ancak soruşturma raporundaki görüşlerinde bir değişiklik olması halinde ek yazılı görüş verebilecekleri düzenlenmiş ve böylece soruşturma raporundaki kanaatte değişiklik olmamasına rağmen ek görüş verilmesi nedeniyle soruşturma sürecinin uzamasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 6:

Sermaye piyasası mevzuatına benzer yaklaşımla, ürün ihtisas borsalarında gerçekleştirilen işlemlerden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesinin sağlanması ve oluşabilecek zararların tazmini amacıyla Bakanlık tarafından belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde ürün ihtisas borsaları veya ürün ihtisas borsaları tarafından takas merkezi olarak yetkilendirilen kuruluşça teminat alınabilmesi ve garanti fonu oluşturulabilmesine yönelik düzenleme yapılmaktadır. Borsanın veya borsa tarafından takas merkezi olarak belirlenecek kuruluşun borsada gerçekleştirilen işlemlerden dolayı mali sorumluluğu, tesis edilecek limitler dâhilinde ve alınacak teminatlar ile garanti fonu varlıklarıyla sınırlı olacaktır. Ayrıca, alınacak teminatların ve garanti fonundaki varlıkların amacı dışında kullanılmaması ve korunması kanunla güvence altına alınmaktadır.

MADDE 7:

Yapılan değişiklik ile Kanunda yer alan idari para cezasını gerektiren fiil ve haller ile ceza miktarları yeniden düzenlenmiştir. 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu’nda cezaların etkinliği ile caydırıcılığının artırılması amacıyla uygulamaya bağlı olarak ortaya çıkan bazı aykırılıklar için bazı fiillere yeni cezai yaptırımlar getirilmiş ve Kanun’da yer alan idari para cezası miktarları günümüz şartlarına göre güncellenmiştir.

Öte yandan, teklif ile idari para cezalarının verilmesini gerektiren aykırılığın bir takvim yılı içinde tekrarı hâlinde, her bir tekrar için bir önceki cezanın iki katı idari para cezası uygulanması yönünde Kanun’a hüküm eklenmiştir.

MADDE 8-9-10-11:

Düzenleme ile kapalı pazar yerlerindeki satış yerleri ve diğer yerlerin, sınırlı ayni hak yöntemi ile kiralama usulü kaldırılmakta, bütün pazar yerlerinde bulunan satış yerlerinin yalnızca tahsis usulü ile kullandırılması ve mevcuttaki (3 Mayıs 2024 öncesi) sınırlı ayni haklar ve kiracılık haklarının daha önce tesis edilen sınırlı ayni hak süresinin sonuna kadar geçerli olması sağlanmaktadır.

MADDE 12:

Anonim şirketlerde yönetim kurulu başkan ve vekilinin, yönetim kurulunun görev süresine uyumlu olarak seçilebilmesine imkân tanınmaktadır. Düzenlemede yönetim kurulu başkan ve başkan vekilinin, yönetim kurulunun görev süresine uyumlu olarak seçilebilmesine imkân tanınmaktadır.

MADDE 13:

Anonim şirketlerde üst düzey yöneticiler dışında kalan kişilerin atanma ve görevden alınmalarına dair yetkinin yönetim kurulunca devredilebilmesi sağlanmaktadır. Düzenlemede şirket işlemlerinde kolaylık sağlanması adına şirketin üst düzey yöneticileri dışında kalan kişilerin atanma ve görevden alınmaları yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkileri arasından çıkarılması amacıyla düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 14:

Anonim şirketlerde yönetim kurulunun toplantıya çağrılmasında kolaylaştırıcı yeni bir yöntem

getirilmektedir. Düzenlemede, yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğu tarafından yapılan toplantı

istemlerinde, yönetim kurulu başkanına yönetim kurulunu toplantıya çağırma yükümlülüğü

getirilmekte ve başkanın bu yükümlülüğü yerine getirmemesi, başkana veya vekiline ulaşılamaması hallerinde çoğunluğa doğrudan yönetim kurulunu toplantıya çağırabilme yetkisi verilmektedir.

MADDE 15:

Münfesih durumda olan ve yalnızca ticaret sicilinde kaydi olarak yer alan anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin kolaylaştırılmış usulle ticaret sicilinden terkin edilmelerini sağlanmak amacıyla Kanuna eklenen Geçici 7 nci Madde 1 Temmuz 2012 - 1 Temmuz 2015 tarihleri arasında uygulanmıştır. Bu madde kapsamında ticaret sicili müdürlüklerince 372.396 şirkete ihtar gönderilmiş, bunlardan 327.493 adedinin kaydı silinmiştir. Uygulamada, bu madde uyarınca kaydı silinen şirket veya kooperatifler hakkında açılan ihya davalarında, yargılama sonucunda ihya kararı ile birlikte davaya yasal hasım olarak iştiraki zorunlu olan ticaret sicili müdürlükleri aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilebilmektedir.

MADDE 16:

Anonim ve Limited şirketlerin yeni en az sermaye tutarlarına uyum sağlamalarına yönelik

düzenlemeler getirilmektedir. Düzenlemede, anonim ve limited şirketlerin yeni en az sermaye

tutarlarına intibak etmelerinin sağlanmasına ve bu intibakın sağlanmaması halinde bunun

sonuçlarına yönelik düzenlemeler ile kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık

olmayan anonim şirketler bakımdan açıklayıcı düzenlemeler getirilmektedir.

MADDE 17-18:

Anayasa Mahkemesinin kararı ile iptal edilmesi dolayısıyla mahkeme kararı gerekçesinde yer alan hususlar doğrultusunda konuya ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu çerçevede idari cezalar yanında getirilen düzenlemeyle içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesine ilişkin tedbirler de Reklam Kurulunun yetkilerine dahil edilmektedir.

Mevcut düzenlemede ürün bedeline bakılmaksızın satıştan kaçınılan her bir işlem için 2.171 TL ceza uygulanmaktadır. Bu ceza özellikle otomobil gibi ürünlerde yetersiz olduğu için cezalar artırılmaktadır.

Düzenleme ile 2.200 TL den az olmamak üzere satışından kaçınılan mal veya hizmet bedelinin %10 u kadar ceza ön görülmektedir.

MADDE 19:

Yapılan değişiklikle yapı ruhsatı alınmış olan devre tatile konu taşınmazlarda, 1/4/2022 tarihinden itibaren beş yıl süresince ön ödemeli usulle satış da dâhil olmak üzere devre mülk, mülkiyet payına bağlı ayni hak sağlayan devre tatil veya şahsi hak sağlayan devre tatil satışı yapılabileceği, kooperatif veya ticaret şirketi ortaklığı ya da dernek veya vakıf üyeliği suretiyle devre tatil hakkı tanınabileceği, devre tatile konu mal üzerinde ayni hak sahibi olmayanların devre tatil satışı yapabileceği açıkça ifade edilmektedir.

MADDE 20:

Düzenlemede 6585 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (k) bendinde, fahiş fiyat artışı için öngörülen ceza tutarı 100 bin Türk Lirasından 1 milyon Türk Lirasına kadar; stokçuluk için öngörülen ceza tutarı ise her bir aykırılık için 1 milyon Türk Lirasından 12 milyon Türk Lirasına kadar olarak değiştirilmiştir. Ayrıca, Bakanlığa, bir takvim yılı içinde en az üç defa stokçuluk yaptığı tespit edilen ve idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelere 7 güne kadar kapatma cezası verme yetkisi alınmaktadır.

MADDE 21:

Mevcut durumda aykırı ürün ihraç edenlere, ürünün FOB değeri üzerinden hesaplanan oranda ceza uygulanmaktadır. FOB değeri alıcı ile satıcı arasında bir anlaşmaya varılmış olan malın gemide teslim fiyatıdır. Eşyanın esas fiyatı olan FOB değeri üzerine sigorta ve navlun bedelinin eklendiği değeri ise CIF değeri olup, ürün güvenliği açısından uygulanan cezada temel olan malın esas fiyatı olan FOB değeridir. Ancak bu değerin hesaplanmasında sorunlar yaşandığından ve bu değer üzerinden verilen cezalar, 7223 sayılı Kanun kapsamında uygulanmakta olan benzeri durumlara ilişkin diğer cezalardan büyük ölçüde düşük kaldığından, ihraç edilen aykırı ürünler için maktu değer aralıkları üzerinden idari para cezası uygulanmasına ilişkin değişiklik öngörülmektedir.”

Yorumlar