Teneke Tribün’den, Avrupa kupalarına Karabükspor

Ne Ersun Yanal'ı istifası, ne Galatasaray'ın gerçekleştiremediği transferler, ne de Beşiktaş'ın 10 numara arayışları...

ERHAN SEVEN/ ANKARA

Yerel seçimlerden sonra cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin ağır ve yorucu temposu, Fenerbahçe’den Ersun Yanal’ın Başkan Aziz Yıldırım’ın iki dudağından çıkan bir cümle ile kovulması, Beşiktaş’ın Hollanda zaferinin sarhoşluğu, Trabzonspor’da Vahid Halilhodziç’in yüksek egolu açıklamaları, Galatasaray’ın yapılamayan transferleri, şu anda Türkiye’de yaşanan bir Avrupa başarısını kaynattı.

Süper Lig’in heybetli ve uzun isimli, bir o kadar da mütevazı takımı Kardemir Demirçelik Karabükspor, Avrupa Ligi’nde tur atlayarak play-off grubuna kaldı. Bir dönemin Avrupa’da fırtına gibi esen, ancak bugünlerde eski şöhretinde olmayan, ama yine de marka bir takım olan Norveç’in Rosenborg takımını eleyen Karabükspor’un başarısı, bu vaveyla arasında gündeme bile gelmedi.

Bu yüzden hem bir futbolsever olarak, hem de tribün keyfini bundan 35 yıl önce, 10 yaşında eski adıyla Karabük Yenişehir Stadı’nda (şu anda Dr. Necmettin Şeyhoğlu stadı) yaşamaya başlayan biri olarak Karabükspor’u ve onun başarısını yazmamak olmazdı doğrusu.

FABRİKANIN BACA DUMANIN RENGİ, TARAFTAR GRUBU’NUN SİMGESİ

1980’lerde 2. Lig’de Kırmızı ve Beyaz grupları arasında gel-git yaşayan, hatta zaman zaman 3. Lig’in tozunu da yutan Karabükspor’un, ilk kez katıldığı Avrupa Kupası’nda tur geçmesi ayrı bir başarı hikayesi olarak dikkat çekiyor.
Emeğin başkenti olan ve Cumhuriyet Kenti olarak adlandırılan Karabük, kente hayat veren Demir-Çelik Fabrikası’nın bacalarından tüten maviyle karışık dumanla da dikkatleri çekiyor. Bu yüzden futbol takımının en önemli taraftar grubunun adının ‘Mavi Ateş’ olması şaşırtıcı değil doğrusu. Ayrıca yeni kurulan Karabük Üniversitesi’nden de çok sayıda taraftar Kırmızı-Mavili şimşekleri destekliyor.

TENEKE TRİBÜNDEN BUGÜNLERE

Karabükspor Stadı’nın yıllar öncesindeki görüntüsünü sizlere betimlemeye çalışayım. Şu anda olduğu yerde yenilenen stad, o tarihlerde bir kapalı tribün, karşıda maraton olarak bilinen ancak Karabük’teki adı görüntüsü nedeniyle teneke tribünden oluşuyordu. Ayrıca,  soldaki kale arkasının yarım tribünü ve onun karşısında 15 tane kavağın olması nedeniyle tribün bulunmayan boşluktan oluşan bir görüntü arzediyordu. Bahar dönemlerinde kavakların pamukçukları futbolcuların genzine kaçardı.

O stadta, Kahramanmaraşspor’un ve geleceğin futbolcusu olan Şifo Mehmet, Karabükspor’un Cezayirli oyuncusu Muhammed’in markajında kayboldu gitti. O stad, Karabükspor formasıyla rahmetli Fenerbahçeli Hüseyin’in konuk etti. Yenilerden Beşiktaşlı  İbrahim Üzülmez, oynadı bu takımda.

Yine eskiye dönersek, Milli takım kaleci antrenör Mehmet Balıkçıoğlu, Abdullah, Muharrem, Ali Yılmaz, Tarık,Levent, kaleci Kıvanç, Yusuef o dönemlerde gözümüzün önünden geçen sayılı futbolcular arasında yer aldı. Teneke tribün dediğimiz yer, 2 metre yüksekliğinde, zıpladığınızda kafanızın tavana değdiği, biraz uzun taraftarın ezilip büzülerek maç izlediği bir tribündü. O tribünü inşa edenler, gelenler azap çeksin diye yapmışlardı sanki.

Ben, 10 yaşımdan itibaren Yenişehir Stadı’nda iki hafta arayla iki maç izleyerek tribün macerama başlamıştım. Kırmızı Mavili Şimşekler’in önce Gaziantepspor, sonra da Göztepe ile yaptığı maçlar, ilk maçlarım olarak hafızama kazındı. Cebimde para olduğunda, A tribününe giderek Sigorta Hastanesi’nde çalışan ‘amigo deve Tuncay’ın önderliğinde tezahürat yapardık. Paramız olmadığında kale arkasına giderdik. Ya da şeref tribünün giriş kapısında zaman zaman görev yapan babam İbrahim Seven’in fabrikadan iş arkadaşı Medai Ağabey’in torpiliyle şeref tribünü alt tarafından seyrederdim. Neresi olursa olsun, Kırmızı-Mavili Şimşekler’in gönlümüzdeki yeri ayrıydı.

TOLUNAY KAFKAS’IN BAŞARILI PLANI TUTTU

Karabükspor, idari yönetimleri bugüne kadar başarılı ve planlı olarak geldiler. Borç batağına girmediler. Az borçlandılar, ödemeleri zamanında yaptılar. Karabükspor, haddini bilerek yabancı oyuncuları transfer etti, katkılı oyuncular aldı. Bu arada dünya futboluna da Emenike diye bir futbolcuyu sundular. Sezona Avrupa Kupası’na katılıp katılmayacağı belli olmayan Karabükspor, birçok oyuncusunu kaybetmesine rağmen nokta vuruşu transferlerle kadrosunu güçlendirdi. Takımın başarılı olmasında büyük pay, Karabükspor’u ‘antrenör takım’ı haline getiren Tolunay Kafkas’tadır. Kafkas’ın, Rosenborg, maçından önce, ‘Kendi sahamızdaki maçta gol yemezsek, deplasmanda gol atacağımıza inanıyorum ve tur şansı yarı yarıyadır’ diyerek bir planlama yaptı. Ve genç hocanın planı tuttu.

Ayrıca Tolunay Hoca’nın yaptığı transferlerde de verim olarak başarılı sonuçlara ulaşıldı. Ve Kırmızı-Mavili şimşekler, Avrupa’ya ilk kez katılmasına rağmen tur atlayarak hem kenti sevindirdi, hem de ülkenin puanının artışına katkı yaptı. Kentin Ankara girişine asılan ‘Avrupa Fatihi, şehrine hoşgeldin’ pankartı da yaşanan sevinci ortaya koyuyor.
Karabükspor şu anda Fransa’nın St.Etienne takımıyla eşleşti. Bundan sonra Karabükspor’a fark etmez, isterse Barcelona çıksın. Kırmızı Mavili Şimşekler gözünü kararttı geliyor, emeğin başkentinin çocukları Mavi Ateş Tribün Grubu’nun liderliğinde Avrupa Fatihliği’ne soyunmuş durumda. Karabükspor’un hedefi, Avrupa Fatihi sıfatını elinde bulunduran Türk takımlarından bu sıfatı almak. Pankartı Karabük’ün göbeğine asıldı, şimdi ‘neden olmasın?’ deniyor. Biz de ona diyoruz ki, ‘Yürü Karabük, sen Yolunu bulursun’

Yorumlar