Suriye'de hangi ülke ne istiyor?

Türkiye, Suriye krizine fiili olarak da müdahil oldu. Peki, Suriye’de bulunan Türkiye, ABD, Rusya ve İran’ın ülke üzerindeki hedefleri ne?

Türk Silahlı Kuvvetleri, dün koalisyon güçleriyle birlikte Suriye’nin kuzeyindeki Cerablus bölgesine ‘Fırat Kalkanı’ operasyonu düzenledi. Türk askeri birlikleri kara gücüyle operasyonu başlatırken başta ABD olmak üzere koalisyon güçleri de harekâta destek verdi.

TÜRKİYE FİİLİ OLARAK SURİYE KRİZİNE MÜDAHİL OLDU

Terör örgütleri DAEŞ ve YPG'nin saldırılarına maruz kalan Türkiye, hem bu belaları bertaraf etmek hem de Demokratik Suriye için savaşan Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) destek için sınır ötesinde temizlik harekâtına başladı ve Cerablus DAEŞ’ten temizlendi. Böylelikle Suriye krizine Türkiye’de fiili olarak giriş yapmış oldu. Suriye’de hali hazırda ABD, Rusya ve İran gibi ülkeler bulunuyor.

Peki, Suriye’de bulunan Türkiye, ABD, Rusya ve İran’ın ülke üzerindeki hedefleri ne? Hangi ülke Suriye’de ne istiyor? Tüm bu ülkelerin amacı aynı mı? Tüm bu soruları Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ensar Nişancı, AjansHaber’e için yanıtladı.

İşte Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ensar Nişancı’nın AjansHaber’e yaptığı o kritik analiz:

Her ülke bu dönemde kendini yeniden tanımlıyor. Türkiye artık yeni Türkiye, kendini yeni bir kimlikle tanımlıyor çünkü hem kendisi değişiyor hem de çevresi. Aynı şekilde İran da kendini yeniden tanımlıyor. İran 1979’dan sonra Din-Din ülkesiydi sonradan Din-Fars ülkesiydi sonradan da Şia-Fars oldu. Aynı şekilde Rusya, Putin’in özellikle Kafkaslar ve Doğu Avrupa’da kendine yönelen çemberin daralması ve sokak eylemleri üzerinden doğrudan Rusya’nın zeminini zayıflatmaya çalışan hücumları atlattıktan sonra genişleme politikasına gitti.

“ABD İÇİN SURİYE KİRLİ SİYASETİN FOSEPTİK ÇUKURUDUR”

ABD, Suriye’deki en önemli aktörlerden biri olarak görülüyor. ABD, dünyanın süper gücüydü fakat çok net gördüğü bir şey var. ABD’deki birçok analizin ifade ettiği üzere artık ABD süper güçlük konumundan uzaklaşıp büyük güç olma noktasına gidiyor. Büyük güç olma konumu da sabit bir konum değil çünkü yeni güçler ortaya çıkıyor. Bu yüzden ABD’nin yapmaya çalıştığı şey kendini yükseltmekten çok rakiplerinin zeminini oymak üzerine kurulu kirli bir siyasetin içine girdi. Bu nedenle Suriye bu kirli siyasetin fosseptik çukurudur ABD için.

“ABD SURİYE’Yİ PARÇALAYARAK DİĞER ÜLKELERİ KONTROL ETMEK İSTİYOR”

ABD, Suriye’yi parçalayarak oradan Türkiye, Almanya, Çin ve Rusya hattını kontrol etmeye çalışıyor. Birisini enerji ile kontrol etmeye çalışırken Türkiye’yi istikrarsızlıkla kontrol etmeye çalışıyor. Türkiye, orta ölçekli bir ülke olduğu için istikrar olmazsa olmazlardan. İran için az istikrarsızlık çok lazım, çok istikrarsızlık çok tehlikeli. Türkiye için çok istikrarsızlık işe yarayabiliyor. Mesela 15 Temmuz çok büyük bir istikrarsızlıktı, Türkiye’de bütün cephelerin birleşmesini sağladı. Ama İran’da böyle bir şey olduğunda İran parçalanabilir. Bu yüzden Türkiye için orta düzeyli istikrarsızlık tehdit, üst düzey istikrarsızlık bir imkâna dönüşebilir.

“RUSYA, İRAN VE TÜRKİYE BİRLEŞİK, ABD İSE BÖLÜNMÜŞ BİR SURİYE İSTİYOR”

Suriye’de üst düzeyli bir istikrarsızlık Türkiye’ye çok yaramaya başladı. ABD bunu gördü. Rusya, ABD’nin ona kurduğu tuzağı gördü. Rusya, İran ve Türkiye birleşik Suriye taraftarı. ABD ise parçalı bir Suriye istiyor. Tablo o kadar netleşti ki bu konuda acaba deme ihtiyacı bile duymuyoruz.  ABD, Irak’ta uyguladığı politikayı uygulamak istiyor.  O dönemde 32. Paraleldi şimdi ise Fırat’ın batısı. O dönemdeki Kandil ile şimdiki Fırat’ın batısı aynı değil.

“SURİYE ÜZERİNDE YENİ BİR SAF OLUŞUYOR”

 Artık orta boyutlu ülke olmaktan çıkıp bir üst sınıfa terfi etmek isteyen ve Rusya ile anlaşan bir Türkiye var.  Türkiye ile Rusya’nın stratejik hedeflerinin birbirine daha yaklaştığını düşünüyorum. İran bu konuda ne ABD’ye ne de Türkiye-Rusya’ya yakın. Suriye üzerinde yeni bir saf oluşuyor.

“ÇİN, SURİYE’DEKİ KRİZE MÜDAHİL OLMAK İSTEMİYOR ANCAK…”

Çin, Suriye’de ilk kez göründü. Bunun sebebi Suriye krizine müdahil olmak için değildi. Suriye’nin çözüme gittiğini gören Çin, benim zararıma bir iş olursa ben de buradayım mesajı vermek istiyor. Bugüne kadar olanlara değil bugünden sonra olanlara tepki koyabilmek için Suriye’de görüldü. Çin, Suriye’de istikrar istemiyor, kendisi için bir tehdit istemiyor. Çin, ‘ben burada herhangi bir riske girmek istemiyorum ama sakın ola ki beni hesaba katmadan hareket etmeyin’ mesajı veriyor.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar