Süreç bitmedi, eksen kaydı
PKK’nın yeniden askere saldırılar düzenlemesinin çözüm sürecinin bittiği anlamına gelmediğini belirten AK Parti milletvekili Muhsin Kızılkaya, “süreç bitmedi, eksen kaydı” dedi.
Çözüm sürecinin durma noktasına geldiği şu dönemlerde özellikle PKK’nın saldırıları artış gösterdi. Bunun yanı sıra hükümet kanadından ve PKK’dan da sürecin devam etmesine yönelik açıklamalar gelmekte. Hükümet sürecin ismini değiştirip Öcalan ve halkı muhatap almak isterken PKK’da sürece dâhil olmak için barışçıl açıklamalar yapıyor. Peki, sekteye uğrayan çözüm sürecinde nasıl bir yol haritası çizilecek? AK Parti Milletvekili Muhsin Kızılkaya, çözüm sürecinin bitmesinden çok bir eksen kaymasına gittiğini belirterek, “Çözüm süreci bitti demek Türkiye’nin geleceği için ciddi bir durum teşkil eder. Çözüm sürecinin bittiğini ifade edenler belli bir plana veya vizyona sahip olmayan kişilerdir. Çözüm süreci yeni bir sayfa açarak yoluna devam etmelidir. Çünkü çatışma ortamını ortadan kaldıracak kalıcı bir barış sağlanmadıkça ülkenin ekonomik ve siyasal gelişmelerini tamamlaması mümkün değildir.” dedi.
PKK’nın konjektüre göre hareket ettiğini vurgulayan Kızılkaya, “PKK’nın yeniden harekete geçmesinin nedeni Ortadoğu’daki gelişmelere bağlı olarak fikir değiştirmesidir. Meseleye barış süreci olarak bakmadı PKK. Konjonktüre göre hareket etti. Çözüm süreci başladığında Suriye sorunu bu kadar elzem değildi. Ancak Suriye faktörü çözüm sürecinin seyrini değiştirdi. Bunun yanı sıra Haziran olayları yaşandı. Hemen çözüm sürecine yansıdı. Bu tarz durumlar da çözüm sürecine yansıtıldı. Çözüm sürecinin sekteye uğramasındaki en temel sebep budur” diye konuştu.
AK Parti Milletvekili Muhsin Kızılkaya’nın AjansHaber’e yaptığı o değerlendirme:
ÇÖZÜM SÜRECİ BİTTİ Mİ?
Çözüm sürecinin bitmesinden çok eksen kaymasına gitti. Çözüm süreci bitti demek Türkiye’nin geleceği için ciddi bir durum teşkil eder. Çözüm sürecinin bittiğini ifade edenler belli bir plana veya vizyona sahip olmayan kişilerdir. Çünkü çatışma ortamını ortadan kaldıracak kalıcı bir barış sağlanmadıkça ülkenin ekonomik ve siyasal gelişmelerini tamamlaması mümkün değildir.
“ÇÖZÜM SÜRECİ BİTMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL”
Şuanda çözüm sürecinin bitmesi söz konusu değil. Hükümetin ülkenin en önemli sorunlarından biri olan çözüm sürecine uzak kalması mümkün değildir. Türkiye’nin daha önce biçimlendirilmiş çözüm süreci yapısı yürümedi. Dolayısıyla sürece ara verilmeden yeni bir sayfa açılarak müzakerelere devam edilmesi gerekiyor.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE TARAFLAR NE YAPMALI?
Oyalamaya veya farklı sebeplerle süreci sekteye uğratılmamalı. Doğrudan barış amaçlanmalıdır. Eğer devlet barışı çok istiyorsa karşı tarafında buna karşılık vermesi gerekiyor. Bir tarafın istemesiyle olacak bir şey değil.
“PKK, KONJONKTÜRE GÖRE HAREKET EDİYOR”
PKK’nın yeniden harekete geçmesinin nedeni Ortadoğu’daki gelişmelere bağlı olarak fikir değiştirmesidir. Meseleye barış süreci olarak bakmadı PKK. Konjonktüre göre hareket etti. Çözüm süreci başladığında Suriye sorunu bu kadar elzem değildi. Ancak Suriye faktörü çözüm sürecinin seyrini değiştirdi. Bunun yanı sıra Haziran olayları yaşandı. Hemen çözüm sürecine yansıdır. Bu tarz durumlar da çözüm sürecine yansıtıldı. Çözüm sürecinin sekteye uğramasındaki en temel sebep budur.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
PKK’nın konjektüre göre hareket ettiğini vurgulayan Kızılkaya, “PKK’nın yeniden harekete geçmesinin nedeni Ortadoğu’daki gelişmelere bağlı olarak fikir değiştirmesidir. Meseleye barış süreci olarak bakmadı PKK. Konjonktüre göre hareket etti. Çözüm süreci başladığında Suriye sorunu bu kadar elzem değildi. Ancak Suriye faktörü çözüm sürecinin seyrini değiştirdi. Bunun yanı sıra Haziran olayları yaşandı. Hemen çözüm sürecine yansıdı. Bu tarz durumlar da çözüm sürecine yansıtıldı. Çözüm sürecinin sekteye uğramasındaki en temel sebep budur” diye konuştu.
AK Parti Milletvekili Muhsin Kızılkaya’nın AjansHaber’e yaptığı o değerlendirme:
ÇÖZÜM SÜRECİ BİTTİ Mİ?
Çözüm sürecinin bitmesinden çok eksen kaymasına gitti. Çözüm süreci bitti demek Türkiye’nin geleceği için ciddi bir durum teşkil eder. Çözüm sürecinin bittiğini ifade edenler belli bir plana veya vizyona sahip olmayan kişilerdir. Çünkü çatışma ortamını ortadan kaldıracak kalıcı bir barış sağlanmadıkça ülkenin ekonomik ve siyasal gelişmelerini tamamlaması mümkün değildir.
“ÇÖZÜM SÜRECİ BİTMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL”
Şuanda çözüm sürecinin bitmesi söz konusu değil. Hükümetin ülkenin en önemli sorunlarından biri olan çözüm sürecine uzak kalması mümkün değildir. Türkiye’nin daha önce biçimlendirilmiş çözüm süreci yapısı yürümedi. Dolayısıyla sürece ara verilmeden yeni bir sayfa açılarak müzakerelere devam edilmesi gerekiyor.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE TARAFLAR NE YAPMALI?
Oyalamaya veya farklı sebeplerle süreci sekteye uğratılmamalı. Doğrudan barış amaçlanmalıdır. Eğer devlet barışı çok istiyorsa karşı tarafında buna karşılık vermesi gerekiyor. Bir tarafın istemesiyle olacak bir şey değil.
“PKK, KONJONKTÜRE GÖRE HAREKET EDİYOR”
PKK’nın yeniden harekete geçmesinin nedeni Ortadoğu’daki gelişmelere bağlı olarak fikir değiştirmesidir. Meseleye barış süreci olarak bakmadı PKK. Konjonktüre göre hareket etti. Çözüm süreci başladığında Suriye sorunu bu kadar elzem değildi. Ancak Suriye faktörü çözüm sürecinin seyrini değiştirdi. Bunun yanı sıra Haziran olayları yaşandı. Hemen çözüm sürecine yansıdır. Bu tarz durumlar da çözüm sürecine yansıtıldı. Çözüm sürecinin sekteye uğramasındaki en temel sebep budur.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar