Belçika'daki 'kriz merkezi' hesabı sosyal medya için örnek olmalı
Akıllı telefonların çok küçük yaşlardan itibaren kullanılması ile sosyal medyanın yaş sınırı da paralel olarak düşüyor.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımızın en önemli enstrümanlarından biri haline gelen akıllı telefonlar, kendi dünyasını oluşturuyor. Geleneksel kamuoyunun çehresini değiştiren ve ‘kamuoyu’ kavramını dijitale iten bu gelişme sosyal medya dünyası ile hemen her gün yeni bir akımla karşımıza çıkıyor. Bir gün bir kampanya, bir gün tepkisel bir etkinlik, bir gün tanıtım vb.
Dijital alanda bunlar hızla yayılırken iyi ile kötü, gerçek ile doğru da birbirine karışıyor. İşte esas tartışma da burada başlıyor. Bunun son dönemde yaşadığımız bölgesel ve küresel gelişmeler ile daha iyi gördük. Özellikle toplumsal olaylar sonrasında oluşan ‘bilgi kirliliği’ ve yanlışa doğrudan daha kolay ulaşmanın sonucunda yaşananlar durumun vehametini de gözler önüne serebiliyor.
Sosyal medyanın etkilerini, yaşanan olaylar sonucunda oluşan dijital kamuoyunu AjansHaber’e değerlendiren Uluslararası Sosyal Medya Derneği Başkanı (USMED) Said Ercan, sosyal medya için vatandaş gazeteciliğinin önemli olduğunu vurgulayarak, buradaki yanlış kullanımlara dikkat çekti.
Sosyal medyadaki ‘başıboşluk furyasından’ yakınan Ercan, “Gerçek hayatta bir bomba patlıyor, sosyal medyada bin bomba patlıyor” dedi.
Uluslararası Sosyal Medya Derneği Başkanı (USMED) Said Ercan AjansHaber’e şu değerlendirmelerde bulundu:
“SOSYAL MEDYA BIÇAK GİBİDİR”
Sosyal medya, bıçak örneğinde olduğu gibidir. Bıçak, evlerde çocukların ulaşabileceği bir yerdedir fakat çocuklar zamanla öğrenmiştir ki, bıçakla elini de kesebilir ekmeği de kesebilir ve onun sadece ekmek kesmek için kullanılacağını bilirler. Sosyal medyada biz yeterli zamana ulaşamadık. Sosyal medyanın yararlarını ve zararlarını görmek için yeterli zamanımız olmadı. Elimize şu anda bıçak verildi ve bıçakla hamleler yapıyoruz. Doğru mu yapıyoruz yanlış mı yapıyoruz, farkına varmamız için birkaç yıla daha ihtiyacımız olacaktır.
“SOSYAL MEDYANIN ÖNEMLİ TANIMLARINDAN BİR TANESİ VATANDAŞ GAZETECİLİĞİDİR”
Birilerinin sosyal medya yüzünden öldüğünü, birilerinin sosyal medya yüzünden hapse girdiğini, birilerinin sosyal medya yüzünden boşandığını, birilerinin sosyal medya yüzünden teröre bulaştığını göreceğiz ama sonra ‘pardon, bu böyle kullanılmıyormuş, biz bunu yanlış kullanıyormuşuz’ diyeceğiz. Kullanma kılavuzuna gelince, sosyal medyanın önemli tanımlarından bir tanesi de vatandaş gazeteciliğidir ama bunun da bir ilkesi var. Elinize bir akıllı telefon alıp Wi-Fi’ye bağlanmakla vatandaş gazeteciliği olmaz. Bunun adı başıbozukluk olur. Her önünüze gelene düşünce süzgecinden geçirilmeden, kaynak gösterilmeden yapılan yorumlar hem sosyal medyada başka insanları tahrik eder. Bir de biz Türk insanları olarak meraklıyız. İlk ulaştıran biz olalım, ilk yayan biz olalım amacındayız.
ABD'Lİ SAVCIYA MESAJ YAĞMURU
SOSYAL MEDYADA BİLGİ GÜVENLİĞİ NASIL SAĞLANIR?
“DÜNYA TARİHİNDE BÖYLE BİR NESİL YOK”
Özellikle son 2 terör olayında sosyal medya yavaşlatılınca insanlar WhatsApp’tan fotoğrafları göndermeye başladı. Düşünün ki WhatsApp’tan gelen bir fotoğraf direk sizin galerinize düşüyor. Onu çocuklar görüyor, hamile kadınlar görüyor, görmemesi gereken insanlar görüyor. Ciddi olarak toplumsal olarak bir travmaya neden oluyor, acıya karşı duyarsızlaşıyoruz artık. Canlı yayında en çok katliam gören biziz, dünya tarihinde böyle bir nesil yok. Sosyal medya bunu o kadar sıradanlaştırdı ki, hayvan öldürürken görüyoruz, insanlar öldürülürken görüyoruz. Bunun bir ilkesi olması lazım. Benim ilkelerim var. Kaynağı olmayan haberleri yaymam, insanlara zarar verecek fotoğrafları yaymam, insanlara iftira niteliğinde olan şeyleri yaymam. Popüler olma sevdasına hiç denetim yapılmadan, gençlerimiz çocuklarımız şuna bakıyorlar; ilk gönderen ben olayım, oradan bana ‘RT’ler’ gelsin.
SOSYAL MEDYADA BAŞIBOŞLUK FURYASI
Gezi’nin ilk 3 gününde Instagram’da 300 bin fotoğraf paylaşıldı. Bu 300 bin kişi orada mıydı? Değildi ama bir furya vardı ve ona katıldılar. Bu furya, başıboşluk hakikaten bizim de sonumuzu hazırlayan bir şey. Sosyal medya gibi hakikaten bilişimde muhteşem bir dönüşüm, insan fikirlerinin dönüşümünde demokratik havayı teneffüs etmek için muhteşem bir araç iken şu anda bize zarar veren bir yapıya dönüştü.
GERÇEK HAYATTA BİR BOMBA PATLIYOR, SOSYAL MEDYADA BİN BOMBA PATLIYOR
Terör haberleri, terör örgütlerinin oksijenidir. Gerçek hayatta 1 tane bomba patlıyor, sosyal medyada bin tane bomba patlıyor. O kadar çok başıboş şey var ki bu tür durumlarda sosyal medyada doğrulanmamış bilgilerin paylaşılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Sonuçta bir kaos ve panik ortamı herkesi için kötüdür. Düşünün metrodasınız ve biri tweet atmış, metroda bomba bulundu diye. Bir izdiham oldu, o tweet’i atan kurtulabilecek mi izdihamdan.
“AYNI GEMİDE OLDUĞUMUZU UNUTUYORUZ BAZEN”
Biz aynı gemide olduğumuzu unutuyoruz bazen. Özellikle son dönemde İngilizce tagler açılıyor. İngilizce taglerle Türkiye, dünyaya şikayet ediliyor. Basın meslek ilkeleri nasıl varsa, sosyal medya için de o ilkeler belirlenmelidir. Bununla ilgili eğitimler veriyoruz fakat herkesi eğitmemiz mümkün değil. Onun için Türkiye’de sosyal medya okuryazarlığı yaygınlaşmalıdır.
“15 YAŞINDA BİR GENÇ SİYASETÇİ GİBİ TWEETLER ATMAYA BAŞLIYOR”
Psikologların verdiği bilimsel veriye göre karar verme mekanizması 25 yaşında oluşuyor. 25 yaşına geldiğinde Türkiye’de bir genç artık her şeyi bitirmiş oluyor zaten. 15 yaşında bir siyasetçi gibi tweet’ler atmaya başlıyor. Bu çok tehlikelidir.
BELÇİKA’DAKİ ‘KRİZ MERKEZİ’ HESABI ÖRNEK OLMALI
Belçika’da bombalar patladı, orada devlet açıklama yaptı, telefonlarınızı kullanmayın, sosyal medya üzerinden haberleşin diye ve kendisi onaylı kriz merkezi isminde bir twitter adresi açtı, insanları yönlendirdi. Bu hesap kriz için hazırlanmıştı ve hemen kullanılmaya başlandı. Biz ise bu mecrayı çöp edip bırakıyoruz. Maalesef Türkiye’ye televizyon girmesi Dallas gibi dizilerle, sosyal medyanın girmesi de çöpçatanlarla falan oldu. Böyle çok önemli bir haberleşme organını ellerimizde çürüttük bıraktık ve dünyada sosyal medyayı en çok kullanan 6. Ülkeyiz.
BİZDE BÜTÜN ÇOCUKLAR BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ!
Avrupa’da Fransa’da çocuk bir uygulama indireceğinde ailesinden izin alması gerekiyor. ‘Sen bu uygulamayı niye indiriyorsun?’ , ‘bu senin yaşına uygun mu?’ gibi sorularla karşılaşıyorlar. Bizde ise bütün çocuklar bilgisayar mühendisi olmuş durumda. O kadar aykırı oyunlar var ki, ben kan gördüğümde titrerim şimdiki çocuklar vampir gibi hoşuna gidiyor. Toplum ortaklaşa bir cinnete karar vermiş ve bu cinnet uygulanmaya alınmış gibi hissediyorum.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar