PYD, Batı'da meşruiyet kazandı
Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Pof. Dr. Mehmet Özcan, terörle mücadelede başarılı olmak için Batı’nın ‘IŞİD’e karşı mücadele eden seküler bir örgüt’ olarak gördüğü PYD’nin, terör örgütü PKK ile organik bağını dünyaya anlatması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin uluslararası alanda ‘güvenli bölge’ ile ilgili girişimleri Ankara- Washington arasındaki diplomasi trafiğini de hızlandırdı. Türkiye, Suriye'de iç savaşın ardından başlayan göç dalgasıyla birlikte talep ettiği ve uzun süredir müzakerelerini yürüttüğü 'güvenli bölge' konusunda ABD ile anlaşmaya varıldığını duyurdu.
FLAŞ HABER OLARAK GEÇTİ
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun ‘Türkiye-ABD güvenlik bölgede anlaştı’ açıklaması dün medya kanalları tarafından ‘flaş haber’ olarak duyuruldu. Siniroğlu'nun açıklamasına göre, tespit edilen güvenli bölgeye girmeleri durumunda DAEŞ ve PYD güçleri hem Türkiye, hem de ABD tarafından hedef alınacaktı.
DIŞİŞLERİ’NDEN ‘JET MÜDAHALE’
Açıklamanın hemen ardından ise Dışişleri Bakanlığı konuya ilişkin açıklama yaparak, Sinirlioğlu’nun ifadelerine ilişkin ‘düzeltme’ yayınladı. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında “Sinirlioğlu'na atfen ‘Suriye'deki Güvenli Bölge’ye ilişkin bazı ifadeler yayımlanmıştır. Müsteşar Sinirlioğlu bugün bir grup gazeteciye ‘ABD ile Türkiye arasındaki mutabakat çerçevesinde DEAŞ'tan arındırılacak bölgenin fiilen bir güvenli bölge haline geleceğine dair Amerikan basınında da haberler yeraldığını, DEAŞ'dan arındırılacak bu bölgenin kontrolünün ve korunmasının Suriye Muhalefeti Kuvvetleri tarafından yapılacağını, Suriye Muhalefeti unsurlarının oluşturacağı Bölge Muhafaza Gücüne gereken hava korumasını ve desteği ABD ve Türkiye'nin sağlayacağın belirtmiştir” ifadelerine yer verdi.
Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Pof. Dr. Mehmet Özcan Türkiye’nin, PKK’nın bir kolu olan PYD ve YPG’ye ilişkin açıklamalarında ‘temkinli’ olmaya iten dinamikleri Ajanshaber’e değerlendirdi.
‘TÜRKİYE ULUSLARARASI ANLAMDA BAŞARISIZ”
Türkiye’nin PKK-PYD-YPG denkleminde bir duruşu var. Bu duruşta sayın Cumhurbaşkanı’nın PYD’yi işaret ederek bir ifadesi vardı. Özellikle biz Suriye’nin kuzeyinde herhangi bir devlet oluşumuna izin vermeyiz demişti. PYD ile ilgili devletten bazen PKK’nın uzantısı olarak çok net açıklamalar yapılıyor ama bazen de biraz daha muğlak açıklamalar yapılıyor. PYD lideri Salih Müslim’in birkaç kez Türkiye gelip gittiği görüşüldü. Suriye’deki oluşumun Türkiye’ye yansımaları azaltılmaya çalışıldı.
Türkiye bu konuda uluslararası anlamda başarısız. Yani PKK’nın PYD ile olan ilişkisini net, organik olarak ortaya koyabilmiş değiliz. Bunu acı gerçek olarak görmemiz lazım. Uluslar arası hukuk açısından doğru. Biz Suriye’nin içişlerine karışamayız. Bunu Türkiye’nin demesi kolay değil. Ancak bir tehditle birlikte Türkiye üzerine düşeni yapar.
PYD BATI’DA MEŞRUİYET KAZANDI
IŞİD’in ortaya çıkmasından sonra Suriye’de PYD Batı’da inanılmaz bir meşruiyet kazandı. PYD’nin IŞİD ile savaşan seküler bir örgüt olarak tanıtımı yapıldı ve başarılı da olundu. Fransa’da saraylarda ağırlanan YPG’li kadın komutanlar oldu, İtalya’da ağırlananlar oldu. Amerika’da Kobani olayları üzerinden her gün televizyonlarda yapılan programlar…. Bir boyutuyla dünyada PYD ve YPG üzerinde PKK’dan tamamen bağımsız bir şekilde algı oluştu.
“TÜRKİYE BU ALGIYI KIRMAK ZORUNDA”
Türkiye bu algıyı kırmak zorunda. Bunu en iyi bilen ülke Türkiye. PKK’nın PYD ile organik bağını, Türkiye’den giden binlerce PKK’lı militanın PYD saflarında savaştığını biliyoruz. Bunların yarın Türkiye’ye yönelmeyeceği konusunda hiçbir güvence yok. Birçok Türkiye vatandaşı şu anda orada savaşıyor.
“TÜRK İSTİHBARATININ ÜZERİNDE DÜŞEN GÖREV ÇOK”
Avrupa’nın IŞİD’le ilgili en büyük sorunu cihatçıların Avrupa’ya geri dönüp terör yapacaklarıydı. Avrupa her platformda bunu dile getirdi. Türkiye’nin de böyle bir tehdide maruz kalma ihtimali var. Türkiye’den binlerce militan oraya gidiyor. PYD saflarında savaşarak Türkiye’ye geri dönecekleri konusunda istihbaratın üzerine düşen çok görev var.
“AVRUPA’DA MASAYA DELİLLERİ KOYMAMIZ LAZIM”
Devlet PKK içinde Türkiye’de eyleme katılmış birinin PYD saflarında Suriye’de öldüğünü tespit edip raporlaması ve delillendirmesi gerekiyor. Bundan sonraki aşamalarda bu yapılmazsa ciddi şekilde sıkıntı yaşayabiliriz. Onlarca cenaze geldi. Üniforma değişikliği var ama tepede bir zaten. Hepsi KCK’dır. Dolayısıyla fotoğrafın bütününü devlet görüyor ama dünyaya anlatmakta sıkıntılı bir süreç içindeyiz. En net yolu Avrupalı’nın karşısına delilleri koymamız lazım.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
FLAŞ HABER OLARAK GEÇTİ
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun ‘Türkiye-ABD güvenlik bölgede anlaştı’ açıklaması dün medya kanalları tarafından ‘flaş haber’ olarak duyuruldu. Siniroğlu'nun açıklamasına göre, tespit edilen güvenli bölgeye girmeleri durumunda DAEŞ ve PYD güçleri hem Türkiye, hem de ABD tarafından hedef alınacaktı.
DIŞİŞLERİ’NDEN ‘JET MÜDAHALE’
Açıklamanın hemen ardından ise Dışişleri Bakanlığı konuya ilişkin açıklama yaparak, Sinirlioğlu’nun ifadelerine ilişkin ‘düzeltme’ yayınladı. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında “Sinirlioğlu'na atfen ‘Suriye'deki Güvenli Bölge’ye ilişkin bazı ifadeler yayımlanmıştır. Müsteşar Sinirlioğlu bugün bir grup gazeteciye ‘ABD ile Türkiye arasındaki mutabakat çerçevesinde DEAŞ'tan arındırılacak bölgenin fiilen bir güvenli bölge haline geleceğine dair Amerikan basınında da haberler yeraldığını, DEAŞ'dan arındırılacak bu bölgenin kontrolünün ve korunmasının Suriye Muhalefeti Kuvvetleri tarafından yapılacağını, Suriye Muhalefeti unsurlarının oluşturacağı Bölge Muhafaza Gücüne gereken hava korumasını ve desteği ABD ve Türkiye'nin sağlayacağın belirtmiştir” ifadelerine yer verdi.
Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Pof. Dr. Mehmet Özcan Türkiye’nin, PKK’nın bir kolu olan PYD ve YPG’ye ilişkin açıklamalarında ‘temkinli’ olmaya iten dinamikleri Ajanshaber’e değerlendirdi.
‘TÜRKİYE ULUSLARARASI ANLAMDA BAŞARISIZ”
Türkiye’nin PKK-PYD-YPG denkleminde bir duruşu var. Bu duruşta sayın Cumhurbaşkanı’nın PYD’yi işaret ederek bir ifadesi vardı. Özellikle biz Suriye’nin kuzeyinde herhangi bir devlet oluşumuna izin vermeyiz demişti. PYD ile ilgili devletten bazen PKK’nın uzantısı olarak çok net açıklamalar yapılıyor ama bazen de biraz daha muğlak açıklamalar yapılıyor. PYD lideri Salih Müslim’in birkaç kez Türkiye gelip gittiği görüşüldü. Suriye’deki oluşumun Türkiye’ye yansımaları azaltılmaya çalışıldı.
Türkiye bu konuda uluslararası anlamda başarısız. Yani PKK’nın PYD ile olan ilişkisini net, organik olarak ortaya koyabilmiş değiliz. Bunu acı gerçek olarak görmemiz lazım. Uluslar arası hukuk açısından doğru. Biz Suriye’nin içişlerine karışamayız. Bunu Türkiye’nin demesi kolay değil. Ancak bir tehditle birlikte Türkiye üzerine düşeni yapar.
PYD BATI’DA MEŞRUİYET KAZANDI
IŞİD’in ortaya çıkmasından sonra Suriye’de PYD Batı’da inanılmaz bir meşruiyet kazandı. PYD’nin IŞİD ile savaşan seküler bir örgüt olarak tanıtımı yapıldı ve başarılı da olundu. Fransa’da saraylarda ağırlanan YPG’li kadın komutanlar oldu, İtalya’da ağırlananlar oldu. Amerika’da Kobani olayları üzerinden her gün televizyonlarda yapılan programlar…. Bir boyutuyla dünyada PYD ve YPG üzerinde PKK’dan tamamen bağımsız bir şekilde algı oluştu.
“TÜRKİYE BU ALGIYI KIRMAK ZORUNDA”
Türkiye bu algıyı kırmak zorunda. Bunu en iyi bilen ülke Türkiye. PKK’nın PYD ile organik bağını, Türkiye’den giden binlerce PKK’lı militanın PYD saflarında savaştığını biliyoruz. Bunların yarın Türkiye’ye yönelmeyeceği konusunda hiçbir güvence yok. Birçok Türkiye vatandaşı şu anda orada savaşıyor.
“TÜRK İSTİHBARATININ ÜZERİNDE DÜŞEN GÖREV ÇOK”
Avrupa’nın IŞİD’le ilgili en büyük sorunu cihatçıların Avrupa’ya geri dönüp terör yapacaklarıydı. Avrupa her platformda bunu dile getirdi. Türkiye’nin de böyle bir tehdide maruz kalma ihtimali var. Türkiye’den binlerce militan oraya gidiyor. PYD saflarında savaşarak Türkiye’ye geri dönecekleri konusunda istihbaratın üzerine düşen çok görev var.
“AVRUPA’DA MASAYA DELİLLERİ KOYMAMIZ LAZIM”
Devlet PKK içinde Türkiye’de eyleme katılmış birinin PYD saflarında Suriye’de öldüğünü tespit edip raporlaması ve delillendirmesi gerekiyor. Bundan sonraki aşamalarda bu yapılmazsa ciddi şekilde sıkıntı yaşayabiliriz. Onlarca cenaze geldi. Üniforma değişikliği var ama tepede bir zaten. Hepsi KCK’dır. Dolayısıyla fotoğrafın bütününü devlet görüyor ama dünyaya anlatmakta sıkıntılı bir süreç içindeyiz. En net yolu Avrupalı’nın karşısına delilleri koymamız lazım.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar