'PKK ve HDP AK Parti'yi muhatap almak zorunda'
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, ‘Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleyi bırakmayı hedefleyen kongreyi toplamayı gündemimizden çıkardık’ sözleri gündeme bomba gibi düştü. KCK’nın bu açıklamasının perde arkasını gazeteci yazar Ümit Fırat anlattı.
7 Haziran seçimleri yaklaşırken KCK’dan flaş bir açıklama geldi. KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat, silahsızlanma kongresini gündemlerinden çıkardıklarını ifade etti. Peki, seçimlere 1 ay kala çözüm sürecini önemli oranda etkileyecek bu söylem müzakere sürecini nasıl etkileyecek? Gazeteci-yazar Ümit Fırat, “seçimlere az bir zaman kala KCK’dan gelen bu açıklamanın çözüm sürecini olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum” dedi.
Gazeteci-yazar Ümit Fırat, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, ‘Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleyi bırakmayı hedefleyen kongreyi toplamayı gündemimizden çıkardık’ sözlerini AjansHaber’e değerlendirdi:
“TÜRKİYE YENİDEN BİR ÇATIŞMA ORTAMINA GİRMEYECEK”
PKK’nın silahsızlanma kongresini gündemlerinden çıkardıklarını açıklaması Türkiye’de yeniden bir çatışma yaşanacağı anlamına gelmemelidir. 7 Haziran seçimlerinden önce PKK’dan gelen yıkıcı söylemin Türkiye adına bir dezavantaj oluşturacağını da düşünmüyorum. KCK üyesi Bese Hozat’ın açıklaması görmezden gelinecektir. Seçimlerden sonra ise çözüm süreci kaldığı yerden devam edecektir. Mevcut durum devam edecektir.
“PKK VE HDP AK PARTİYİ MUHATAP ALMAK ZORUNDA”
PKK’nın artık hükümete yönelik sert bir söylem dile getirmek lüksü yok. Çünkü hükümet çözüm süreci için gerekli programları üretmiş durumdadır ve görülüyor ki devamı da gelecek. O nedenle PKK’dan gelen açıklama Türkiye’yi çözüm sürecinden önceki bir çatışma ortamına itmeyecek. Zaten PKK’nın yetkili kişileri tarafından sert ifadeler her zaman kullanılıyordu. Ancak süreç bir şekilde yine devam ediyor. Çünkü sürecin olumlu bir seyre bürünmesini hükümet, Öcalan ve PKK üçgeninden çok toplum istiyor.
“EN BAŞINDAN BERİ PKK’NIN SİLAHSIZLANMA DURUMU SÖZ KONUSU DEĞİL”
En başından beri PKK’nın silahsızlanma durumu söz konusu değildi. Sadece satır aralarına iliştirilmiş ufak bir detay olarak göze çarpıyordu. Silahsızlanma çağrısını Abdullah Öcalan’da yaptığı zaman bazı şartlar öne sürmüştü. Bu şartların niteliğine baktığımızda da öyle çabuk bir şekilde gerçekleşmeyeceğini görüyoruz. Ama seçimlerden sonra netice itibariyle AK Parti tek başına hükümet kurmasıyla PKK ve HDP mecburen iktidar partisi ile bir mutabakat oluşturacaktır.
“ÖCALAN ÖZGÜR OLSAYDI…”
Öcalan ile PKK arasında yaşanan söylem farklılığının sebebi iyi polis kötü polis algısının dışında seyrediyor. Bir örgütün liderinin yumuşak mesajlar veriyor olması onunla gerçekleşebilecek olası müzakerelerin önünü açma amacı taşıyor. O nedenle Öcalan’ın belli sorumlulukların bilincinde olduğu için her zaman süreç için açık kapı bırakıyor. Öcalan özgür olsaydı da yine hükümetle var olan ılımlı söylemini gerçekleştirecekti. Çünkü silahlı örgütün başında iken de Türkiye’ye ilişkin yapıcı ifadeler kullanıyordu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Gazeteci-yazar Ümit Fırat, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, ‘Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleyi bırakmayı hedefleyen kongreyi toplamayı gündemimizden çıkardık’ sözlerini AjansHaber’e değerlendirdi:
“TÜRKİYE YENİDEN BİR ÇATIŞMA ORTAMINA GİRMEYECEK”
PKK’nın silahsızlanma kongresini gündemlerinden çıkardıklarını açıklaması Türkiye’de yeniden bir çatışma yaşanacağı anlamına gelmemelidir. 7 Haziran seçimlerinden önce PKK’dan gelen yıkıcı söylemin Türkiye adına bir dezavantaj oluşturacağını da düşünmüyorum. KCK üyesi Bese Hozat’ın açıklaması görmezden gelinecektir. Seçimlerden sonra ise çözüm süreci kaldığı yerden devam edecektir. Mevcut durum devam edecektir.
“PKK VE HDP AK PARTİYİ MUHATAP ALMAK ZORUNDA”
PKK’nın artık hükümete yönelik sert bir söylem dile getirmek lüksü yok. Çünkü hükümet çözüm süreci için gerekli programları üretmiş durumdadır ve görülüyor ki devamı da gelecek. O nedenle PKK’dan gelen açıklama Türkiye’yi çözüm sürecinden önceki bir çatışma ortamına itmeyecek. Zaten PKK’nın yetkili kişileri tarafından sert ifadeler her zaman kullanılıyordu. Ancak süreç bir şekilde yine devam ediyor. Çünkü sürecin olumlu bir seyre bürünmesini hükümet, Öcalan ve PKK üçgeninden çok toplum istiyor.
“EN BAŞINDAN BERİ PKK’NIN SİLAHSIZLANMA DURUMU SÖZ KONUSU DEĞİL”
En başından beri PKK’nın silahsızlanma durumu söz konusu değildi. Sadece satır aralarına iliştirilmiş ufak bir detay olarak göze çarpıyordu. Silahsızlanma çağrısını Abdullah Öcalan’da yaptığı zaman bazı şartlar öne sürmüştü. Bu şartların niteliğine baktığımızda da öyle çabuk bir şekilde gerçekleşmeyeceğini görüyoruz. Ama seçimlerden sonra netice itibariyle AK Parti tek başına hükümet kurmasıyla PKK ve HDP mecburen iktidar partisi ile bir mutabakat oluşturacaktır.
“ÖCALAN ÖZGÜR OLSAYDI…”
Öcalan ile PKK arasında yaşanan söylem farklılığının sebebi iyi polis kötü polis algısının dışında seyrediyor. Bir örgütün liderinin yumuşak mesajlar veriyor olması onunla gerçekleşebilecek olası müzakerelerin önünü açma amacı taşıyor. O nedenle Öcalan’ın belli sorumlulukların bilincinde olduğu için her zaman süreç için açık kapı bırakıyor. Öcalan özgür olsaydı da yine hükümetle var olan ılımlı söylemini gerçekleştirecekti. Çünkü silahlı örgütün başında iken de Türkiye’ye ilişkin yapıcı ifadeler kullanıyordu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar