Paris saldırısı G-20’nin görüşme ve kararlarını etkileyecek!

Paris’teki kanlı saldırı Fransa’nın tarihine geçecek derecede büyük bir bilançoya sahip.

Fransa’nın başkenti Paris’te peş peşe gerçekleşen saldırılardan yüzün üzerinde kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. IŞİD’in üstlendiği ileri sürülen saldırının Charlie Hebdo saldırılarının da yaşandığı Fransa’da olması, Suriye meselesinin de derinden ele alınacağı G-20 Zirvesi’nden 1 gün önce olması akıllara soru işaretlerini getirdi.

Paris’teki saldırıları AjansHaber’e değerlendiren Yeni Yüzyıl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, saldırının ayak seslerinin 11 Eylül’den sonraki konjonktürel ortam ile bağdaştığını ve ‘her ülke 11 Eylül’ünü yaşayacak’ tezi ile örtüğünün altını çizerek, bu saldırıdan sonra G-20’den çıkan kararların değişeceğini ve islam açısından da bu saldırının büyük bir karalamaya dönüşeceğini söyledi.

Prof. Hacısalihoğlu şu değerlendirmelerde bulundu:

“FRANSA İLE TÜRKİYE’NİN TEZLERİ ARASINDA YAKINLIK GÖRÜYORUZ”

Bu saldırının doğrudan Suriye politikaları ve son dönemdeki mülteci meselesi ile yakından ilişkisi var. Söyleyegeldiğimiz gibi her terör saldırısının bir mesajı var, hizmet ettiği bir amacı var. O amaca atıf olarak gerçekleştirildiğini biliyoruz. Bir kara harekatının gündemde olduğunu, Esad’lı bir Suriye meselesinin çözülemediğini, esas kaynağın oradan kaynaklandığını ve Suriye’nin giderek terörün oyun sahası haline geldiğinin altını çizmek gerekiyor. Bu anlamda Fransa’nın tezleri ile Türkiye’nin yaklaşımı arasında birbirine yakınlık görüyoruz. Burada İngiltere farklı, Amerika farklı, İsrail farklı düşünüyor.

“G-20’DEN ÇIKAN KARARLAR SALDIRININ REFLEKSİ İLE İŞLEYECEK”

Özellikle mülteci meselesi AB ülkelerini çok telaşlandırmış durumda. Ülkelerin iç ahengini bozmuş durumda. Schengen uygulamalarını neredeyse askıya alacak kadar gelişmelere gebe olmuş durumda. Bütün bunlar açısından da değerlendirildiğinde G-20 Zirvesi son derece önemliydi. İkili görüşmelerde belki önemli kararlar alınacaktı. Şimdi bu saldırının ardından  G-20’den çıkacak kararlar, görüşmeler bu saldırının bir anlamda refleksi ile işleyecek.

YABANCI DÜŞMANLIĞININ ARTTIĞI ORTAMDA DAHA KATI OLACAKLAR

Avrupa ülkelerinde hem yabancı düşmanlığı sığınmacı krizinin ardından artmış durumda hem de sığınmacıların artık katlanılamaz dramı karşısında kayıtsızlıkları tartışılır hale geldiler. Bütün bunlar açısından değerlendirildiğinde Fransa üzerinden yapılan bu operasyonla aslında AB’nin İngiltere, Almanya ve diğer ülkelerinin mülteciler meselesinde artık daha katı daha sorgulanır ve bunun terörle ilişkilendirilerek sınırlarını açarak gerekli imkanların verilmesinin imkansızlığı üzerinde artık vurgular yapılacak.

“İSLAM AÇISINDAN BÜYÜK BİR KARALAMAYA DÖNÜŞECEK”

İslam referanslı yapıldığı için bu da büyük bir karalamaya dönüşecek. İslam’la ilişkisi olmayan DAEŞ denen aktörün bir enstrüman olduğunu, kimler tarafından ne amaçla kullanıldığı sahada attığı adımdan anlamanın mümkün olduğunu sürekli dile getirdim. Dün gece yapılmış saldırılar İslam’ın hanesine bir artı olarak yazılmadı aksine onu karalamaya dayalı bir çaba olarak ortaya çıktı. Bu açıdan bu meseleyi böyle görmek gerekir.

“TERÖR ÖRGÜTLERİNE ÇİFTE STANDART UYGULARSANIZ…”

Türkiye’nin sürekli altını çizdiği gibi terör örgütlerine çifte standart uygularsanız, birbirleri ile karşılaştırırsanız ve onları istihbarat ağlarınızla kullanmaya kalkarsanız o örgüt bir başka devletin eline geçer ve bumerang etkisi yapar sizlere. O açıdan da değerlendirilmeli bu olay. Devletler arası güç mücadelesi terör örgütlerinin sahaya sürülmesi ile perde arkasında terör örgütlerinin kullanılarak sürüyor.

“DAEŞ’İN KÖKÜNÜ KAZIMAK İÇİN 1 HAFTALIK SÜRE BİLE ÇOK DEĞİL MİDİR?”

Hiçbir terör örgütü devlet desteği almadan yaşayamaz. Eğer devletler yönetiyorsa bu gerçekliği görmek gerekir. DAEŞ için 10 yıl 30 yıl bu mücadele sürer dediler küresel aktörlerin temsilcileri. Soru o zaman şudur, bütün bölge güçleri bir araya gelseler acaba DAEŞ’in kökünü kazımak için 1 haftalık süre bile çok değil midir? Bana göre çoktur. Bu bir maskeli balodur. Burada devletler iştahlarını köreltmediği müddetçe terör kendilerine dönerek devam edecek.

“BENZER OLAYI TÜRKİYE SEÇİMİ ÖNCESİNDE YAŞADIK”

Benzer bir olayı Türkiye’nin seçimi öncesinde yaşadık. Türkiye bir anda bir yerden düğmeye basılmış gibi terörün hedef ülkesi haline getirilmişti. Ankara saldırısının arkasının da gelmesi için çok uğraşmışlardı. Türkiye çok mücadele verdi. Operasyonlarda canlı bombalar yok edildi. Türkiye de sürekli hedef ülke yapılmak istenilen bir denklemin parçası.

“HER ÜLKE KENDİ 11 EYLÜL’ÜNÜ YAŞAYACAK” TEZİ

Verilen mesajla bize sadece gösterileni ele alırsak her şeyi görememiş oluruz. Görülmeyenlerin de analizi üzerinden arkasındaki mesajı iyi analiz etmediğimiz sürece hiç mesaj çıkmaz. Sadece kriminal bir hadiseye dönüşür. 11 Eylül’den sonraki dünyaya böyle bir ajandanın yükleneceği belliydi. Her ülkenin kendi 11 Eylüllerini yaşayacağı belliydi. Dünya artık medeniyetler çatışması üzerinden yürüyor.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar