"Osmanlıca için önce Farsça öğrenmek lazım"

Milli Eğitim Şurası’nda alınan ‘Osmanlıca dersi’ tartışmaları devam ediyor.

19. Milli Eğitim Şurası’nda alınan birçok tartışmalı karardan biri de Osmanlıca. Şu an kamuoyunun üstünde durarak tartıştığı konu da Osmanlıca dersinin liselerde verilmesi üzerine Şura’dan çıkan tavsiye karar.

Peki, bu sisteme liseler hem öğrenci hem de öğretmen anlamında hazır mı? Osmanlıca öğreniminde ne gibi zorluklar var, faydalı olacak mı?

TBMM’de bulunan vekiller arasında Osmanlıca’ya hâkim tek isim olan MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, yaşanan tartışmalar ve Osmanlıca hakkında AjansHaber’e değerlendirmelerde bulundu.

“OSMANLICA ASLINDA TÜRKÇE”

Osmanlıca’nın aslında Türkçe olduğunu ifade eden Halaçoğlu, “Sadece alfabe olarak Latin alfabesi değil Arap alfabesi kullanılmış ve buna Fars alfabesi de belli bir ölçüde eklenmiş. Asıl problem olan kısmı Türkçe ve Farça ağırlıklı, bazen de mürekkep kelimelerden oluşuyor. Yani Arapça ile Farsça birleştirilmiş ve mürekkep kelime oluşturulmuş. Dolayısıyla Arapça kelimelerin anlamını çıkarabilmek için önce fiilini bulmanız için, önce fiilini bulmanız gerekiyor kelimenin, mesela ‘istiklal’ diyorsunuz ama ‘istiklal’ kelimesinin Arapça olduğunuz biliyorsunuz fakat kökünü bilmediğiniz için anlamını da çıkaramıyorsunuz. Buna benzer çok sayıda kelimeler var” dedi.

“ARAPÇA GRAMERİ, FARSÇA’YI ÖĞRENMENİZ LAZIM”

Osmanlıca’yı doğru kullanabilmenin esaslarına değinen Halaçoğlu, “Hem doğru okuyabilmek hem doğru yazabilmek hem de anlayabilmek için Arapça grameri, Farsça’yı öğrenmeniz lazım, Osmanlı dönemi Türkçesini okuyup anlamak için. Dolayısıyla liselerde okutulacak Osmanlıca dersleri gençlere öğretilirken, sadece bugün kullandığımız kelimelere karşılık yani Latin yerine, Arap alfabesini kullanmak ve bu şekilde okumak yeterli gelmiyor. Burada bu işi bilmeyen bir takım kişiler sanki bir anlamda geçmişle kopmuş olan bağımızı yeniden tesis etmek adına böyle bir yola çıkmış gibi görünüyorlar” diye konuştu.

“HER ŞEYDEN ÖNCE ÖĞRETECEK ELEMAN YOK”

Osmanlıca’nın öğretilmesindeki güçlükler hakkında konuşan Halaçoğlu, “Deniyor ki, saptırılmış tarih ve bilgileri kişi kendisi okusun, öğrensin diye bunu öğretmeye çalışıyorlar. Lisede verilecek dersler ile bir Osmanlı belgesini veya bir kitabeyi, mezar taşını okuyup orada ne demek istendiğini anlayacak eğitim verilmesi mümkün değil. Her şeyden önce öğretmen yok, onu öğretecek eleman yok. Fakültelerin tarih bölümünü bitirmiş kişiler bu eğitimi verecek diyorlarsa yanılıyorlar.” Şeklinde konuştu.

“OSMANLI ZAMANINDA BİLE RUMELİDE YÜZDE 10 ANADOLU’DA YÜZDE 5’İ GEÇMİYOR BİLENLER”

‘Keşke öğrenebilseler ama lisede zaten işleri başlarından aşkın, üniversiteye hazırlanan gençler arasında bunları öğrenmek mümkün değil’ diye Halaçoğlu, “Üniversitelerde bile öğretilemiyor. Sadece adını soyadını yazmak, basit Türkçe kelimeleri okuyabilmek derecesinde ancak öğrenilebiliyor. Bu dili bilenler, Osmanlı zamanında bile Rumeli’de yüzde 10’u geçmiyor, Anadolu’da ise yüzde 5’lerde bilenlerin oranı. 600 yıllık geçmişe sahip bir devletin eğitim düzeyini düşünün. Okuma yazma bilir diyor mesela, okuma yazma bilmek yeterli değil. Arapça bilmek Kur’an’ı tefsir etmek için nasıl yeterli değilse, Osmanlıca metinleri okumak da yeterli değil. Onun hangi anlama geldiğini bilmek gerekiyor” dedi.

“17 ARALIK ÖNCESİNDE GÜNDEM DEĞİŞTİRİYORLAR”

Osmanlıca tartışmalarını lüzumsuz olarak niteleyen Halaçoğlu, “Benim düşünceme göre hükümet sözde bir taşla birkaç kuş vurmayı hedeflemektedir. Birincisi, şirin gözüküyor belli bir kesime. Arap harfleriyle yazılmış metinlere, öğretime geri dönülüyor mesajını vermeye çalışıyor. İkincisi, 17 Aralık geliyor, 17 Aralık öncesinde gündem değiştiriyorlar. Şeb-i Arus, Aralık’ın 13’üne alınmış hiç milletin umrunda değil. Niye aldılar? Niye 17 Aralık’tı da 13 Aralık’a aldılar. Bu bile akıllara gelmiyor.  Üçüncü olarak da farklı bir durum meydana geldi. Başbakan farklı şeyler söylüyor, cumhurbaşkanı farklı şeyler söylüyor. Emirname sanki” diye konuştu.

“TÜRKÇE ÖĞRETMEDEN OSMANLI TÜRKÇESİNİ ÖĞRETMEYE KALKIŞIYORUZ”

‘Herkes uzayla ilgili çalışmalar yaparken bizim ülkemizde Osmanlıca öğrenip öğrenmemeye kaldı iş’ diyen Halaçoğlu, “Mezar taşlarını okuyacaklar söylemi ile de insanların duygusal yönlerine yaklaşılıyor. Zaten babasının mezar taşı Osmanlı’dan kimsenin kalmadı, dedesinin ancak vardır. Burada önemli olan şey ülkenin eğitim düzeyine bakın. Hala birleştirilmiş sınıflarda, hala taşıma sistemle 80 kişilik sınıflarda eğitim gören bir gençlik var. Bu durumu düzeltelim diye uğraşmak yerine, her şeyi bitirdik Osmanlıca kaldı. Türk gençliğinin anlama oranının neden yüzde 3.3’e düştüğünü kimse düşünmüyor. Niye anlamıyorlar? Çünkü Türkçe’yi iyi öğretmiyoruz, Türkçe’yi öğretmeden Osmanlıca denilen Osmanlı dönemi Türkçesini öğretmeye kalkışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar