Öğrenci affı kalkıyor mu?

Feridun CESUR / ANKARA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Üniversitelilere sınırsız af diye bir şey tanımıyoruz” açıklamaları yeni bir tartışma çıkaracağa benziyor.  Hükümet, hem asker kaçaklarının hem de üniversiteyi bitirmeyenlerin peşine düşüyor.  Erdoğan’ın neden böyle bir açıklama yaptığının arkasında ise askerliğin kısalmasından dolayı TSK’da oluşacak asker açığının sebep olduğu söyleniyor. AjansHaber olarak konuyu alanında uzman akademisyenlere sorduk. Öğrencilerin atılmasına karşı olan eğitimciler de var, Başbakan Erdoğan’ın açıklamasına katılan eğitimciler de var.

Uludağ Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Aytaç,  “Af konusunda benim düşüncem; şu anda uygulanan dört senede bitirmek. Dört seneden sonra harçların katlanarak artması ve öğrencinin atılmasının da kaldırılması şeklindedir.” dedi.

“ATMAK YERİNE AÖF’E YÖNLENDİRME”

Geçmişte birçok defa öğrenci afları oldu. Bu afların sürekli gündeme gelmesini doğru buluyor musunuz? 
O afların sürekli gündeme gelmesi doğru bir şey değil. Hatta öyle ki yanılmıyorsam 7-8 yıl evvel atılacak öğrencilere bile af getirilmişti. Her yerel ve genel seçim öncesi bir af olayı çıkıyor, tartışılıyor ve TBMM de bunu kabul ediyor. Dolayısıyla af çıktıktan sonra öğrencilerin tekrar hangi dersleri alacağının planlamasının yapılması, üniversitelere bayağı ciddi yükler getiriyor. Bir sürü de karmaşıklığa neden oluyor.

Üniversiteyi kazanan öğrenci için ya sürekli olarak atılmanın kaldırılması veya beyin fırtınası olarak şöyle de düşünülebilir: Türkiye’de Açıköğretim Fakültesi diye çok iyi işleyen bir kurum var.  7 veya 8’inci seneyi geçiren öğrencileri atmak yerine, Açıköğretim Fakültesi’nden bitirebilirler diye bir çözüm getirilebilir. Fakat ben öğrencilerin atılmasına karşıyım.

“ BAŞARILI BİR SİYASETÇİ”

Başbakan Erdoğan’ın öğrenci affı konusundaki açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şüphesiz ki Başbakan’ın elindeki veriler, benim elimdeki verilerden çok daha geniş ve ayrıntılı. Aynı zamanda bir siyasetçidir kendisi. Kim ne derse desin, başarılı bir siyasetçi ve şu anda Türkiye’ye yön veren bir Başbakan. Dolayısıyla şu anda öyle bir söylem içindeyse bunun siyasi sonuçlarını iyice irdelemiş ve ona göre söylemiştir.

“BAŞBAKAN’IN YAPTIĞI TESPİT DOĞRUDUR”

Kafkas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mükremin Özkan Arslan da düşüncelerini şöyle ifade ediyor:

Yürütücüler yani hükümet, bazı kararlar alabilir. Bu kararlar yanlışsa düzeltilebilir. Bizim endişemiz şuydu: Üniversiteden atılma olayı kaldırılınca, kişi gelecek 20 yıl 30 yıl üniversitede kalabilecek. Böyle olunca ne olacak? Başka şeylerle uğraşacak. Zaten burs veriliyor, kredi veriliyor, askere gitmiyor. Yaşam boyu eğitim farklı bir şeydir, fakat üniversiteye bir defa kapağı attığı zaman istediği kadar devam edebiliyor. İşin esasında öğrenci sanki profesör olacak. Profesör öğrenci, ordinaryüs öğrenciler gibi bir şey ortaya çıkacak. Başbakan’ın yaptığı tespite aynen katılıyorum. Doğru bir karardır. Bir an önce bunun düzeltilmesi gerektiğine inanan bir akademisyenim. Sınırsız bir af diye bir şey olamaz. Mevcut zamanına göre bir düzenleme yapılıp o süre içerisinde bitirmesi gerektiğini savunanlardanım.

“ÜNİVERSİTELERDE HARÇ OLMALI”

Bu arada harçlar da kaldırıldı. Süresini bitirmeyenlerden de çok yüksek harç ücretlerinin alınması gerektiğine inanıyorum. Üniversitelerde harç olayı olmalıdır. Devlet durumu iyi olmayanı da kesinlikle desteklemedir. Bu anlamda her isteyene kredisini vermelidir. Okulu bitirdikten ve işe girdikten sonra da borcunu ödemelidir. Harç olayının olmaması, bence yanlış bir uygulamadır üniversitelerde.

“NASIL OLSA ATILMAK YOK DİYE DOKTORAYA BAŞLIYOR”

Önemli olan öğrencinin eğitim öğretimine devam etmesi. Nasıl olsa atılmak yok diye doktoraya başlıyor, mastıra başlıyor, yüksek lisansa başlıyor. 10 yıllık öğrenci. Böyle bir şey olabilir mi?  Tezine başlıyor. 10 yıl sonra o tez konusu ne oluyor? Tartışılır hale gelir. Güncelliği de geçmiş olur.