Musul operasyonunda neden ilerleme sağlanamıyor?

Musul’un yıl sonuna kadar DAEŞ işgalinden kurtarılacağı hedeflense de operasyonlarda ciddi bir ilerlemenin sağlanamaması endişe yaratıyor. Peki, askeri operasyonlarda neden bugüne kadar bir sonuç alınamadı?

2014 yılının ortalarından bu yana DAEŞ'in kontrolünde bulunan Musul'un geri alınması için ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin desteğiyle başlatılan operasyonlarda şu ana kadar bir sonuç alınamadı.

Irak ordusu, Şii milisler ve Peşmerge ile beraber yürüttüğü Musul'u kurtarma operasyonu 24 Mart'ta başlamış ancak bir sonuç alınamamıştı. Son olarak 28 Nisan'da yeniden başlatılan kara operasyonunda, uluslararası koalisyon güçlerinin hava desteğiyle Musul'a 60 kilometre uzaklıktaki Mahana köyü DAEŞ'in elinden alındı.

Musul’un bu yıl DAEŞ’in işgalinden kurtarılacağı hedeflense de operasyonlarda ciddi bir ilerlemenin sağlanamaması endişe yaratıyor.

DAEŞ'in Suriye-Irak bağlantısını bir şekilde kesmek gerektiğini belirten Ortadoğu uzmanı Yrd. Doç. Dr. Yasin Atlıoğlu’nun AjansHaber’e yaptığı açıklamada, "Musul'u geri almak istiyorsanız Sunni aşiretleri, merkezi hükümeti, Şiiler’i hatta Kürtler’i bir şekilde ikna edilip birleştirilmesi gerekiyor. Ancak böyle bir birleşmeden sonra hava harekatının desteğiyle etkili bir operasyon yapılabilir." dedi.

İşte Ortadoğu uzmanı Yrd. Doç. Dr. Atlıoğlu’nun AjansHaber’e yaptığı o açıklamalar;

Musul’da başlayan operasyonun sonucunda bir iki yer alındı ama net bir ilerleme sağmandı ve şuan Musul hala DAEŞ’in elinde. Musul çok büyük bir kent.  Bunun için havadan çok ciddi bir bombalama ve ciddi bir planlama ile karadan da çok ciddi bir destek verilmesi gerekiyor. 

Ortadoğu uzmanı Yasin Atlıoğlu, DAEŞ'e karşı uluslararası düzeyde ciddi bir işbirliğinin gerekliliğini belirtti.

AŞİRETLER İKNA EDİLMELİ

Kerkük’te özerk bir yapı kurulması ya da özerk bir Kürt devleti kurulacağı gibi söylemler ister istemez operasyonu engelliyor. Çünkü burada Sunni aşiretleri ikna etmeden Musul’a yapılacak operasyonun olumlu bir sonuç doğurması mümkün değil. Bu aşiretlerin ya başka vaatlerle ya da rüşvetle bir şekilde ikna edilip, kendi yanlarına çekilmesi lazım. Çünkü büyük bir şehir olan Musul’a DAEŞ’in gelip hakimlik kurması, buradaki aşiretlerden bağımsız düşünülmez.

OPERASYON İÇİN CİDDİ BİR İRADE GEREKLİ

Bu bölgeyi geri almak istiyorsanız Sunni aşiretleri, merkezi hükümeti, Şiiler’i hatta Kürtler’i bir şekilde ikna edilip birleştirilmesi gerekiyor.  Ancak böyle bir birleşmeden sonra hava harekatının desteğiyle etkili bir operasyon yapılabilir. Suriye’de gördüğümüz gibi küçücük bir köyün geri alınması bile çok uzun sürebiliyor. Musul gibi büyük bir kentin geri alınması çok ciddi bir planlama gerektiriyor. Yani ciddi bir irade gerektiriyor. Böyle bir iradeyi ABD’nin sergilenip sergilemeyeceği bilinmiyor.

SURİYE-IRAK BAĞLANTISI KESİLMELİ

Rusya’nın Suriye’deki bütün muhaliflere karşı izlediği yönteme iyi bakmak gerekiyor. Rusya burada bütün silah depolarını ve ikmal kanallarını kesti. Irak ve ABD’nin de DAEŞ’e karşı yapması gereken bu. Bütün ikmal kanallarını ve hatta Suriye-Irak bağlantısını bir şekilde kesmeleri gerekiyor. Bu geçişkenliği kesmek gerekiyor. DAEŞ liderlerine yönelik yapılacak direk suikastlarda etkili olacaktır ancak DAEŞ çok kapalı bir örgüt. Birkaç liderinin ismi var ancak bunların doğruluğu bile çok bilinmiyor.

ULUSLARARASI İSTİHBARAT İŞBİRLİĞİ ŞART

Irak’ta DAEŞ’in mali gücünün kesilmesi, silah depolarının, eğitim merkezlerinin yok edilmesi ve en önemlisi de dışardan gelen insan kaynağının kesilmesi gerekiyor. Eskisi kadar DAEŞ’e katılım sağlanmadığına yönelik ABD’de bir takım makaleler çıksa da bunun tamamen kesilmesi gerekiyor. Bu da hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde ciddi bir uluslararası işbirliğiyle halledilebilir. Eğer bu ülkeler birbirleri arasında güvenlik ve istihbarat işbirliği yapmazsa DAEŞ gibi örgütlerin var olma ihtimali çok daha fazla.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar