Muharrem H. Özer: Bölgenin karışık olması Amerika'nın işine geliyor

Yemen’de Husilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı ele geçirmesi ve Devlet Başkanı Abdrabbuh Mansur Hadi’yi ev hapsinde tutması ülkede dengeleri değiştirdi

Akın GÜLER/ AjansHaber

Arap Baharı sonrası meydana gelen olaylar başta Arap coğrafyası olmak üzere Ortadoğu’da etkisini henüz yitirmiş değil. Bu bağlamda bir süredir iç karışıklık yaşanan Yemen’de Husiler 20 Ocak günü Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı ele geçirerek Cumhurbaşkanı Hadi’yi ev hapsine aldı. Ülkede çatışmalar devam ederken Husiler, anayasa değişikliği halinde Cumhurbaşkanı Hadi’yi serbest bırakacaklarını açıkladı. Fakat henüz ülkede olaylar yatışmış değil.

Peki, ülkenin karışmasındaki sebepler, aktörler nelerdi? Husiler neden anayasa değişikliğinde ısrarcı?

Yemen’de yaşanan gelişmeleri İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Platformu Genel Sekreteri Yrd. Doç Dr. Muharrem Hilmi Özev AjansHaber’e değerlendirdi.

Husilerin terörize olmasındaki en önemli etkenin Suudi Arabistan olduğunu dile getiren Özev, bu durumun ABD’nin işine yaradığını belirtti.

İşte Dr. Muharrem Hilmi Özev’in AjansHaber’e yaptığı o değerlendirme:

YEMEN’DE İRAN FAKTÖRÜ

Husileri İran’ın desteklediğini belirten Özev,  “İran’ın destekleme nedeni açık, Suudi Arabistan’ı hem kuzeyden hem de güneyden kuşatma altına almak. Suudi Arabistan da, ABD ile iyi ilişkiler kurduğundan İran’ın hedefi durumunda. İsrail ile birlikte Suudi Arabistan, ABD’nin politikalarının devamını sergiliyorlar bölgede. İran tabii devrimden sonra ABD ile sorunlu hale geldi. Bu nedenle ABD ile yakın olan kim varsa bunlara karşı bölgede önlem almaya çalışıyor, işte Suriye’de Lübnan’da yaptığı şeyler de bunun bir devamı.  Güneyden de Husilerle ilişki kurdu. Yemen üzerinde stratejik bir nokta elde etmiş oldu. Tabi burada Suudi Arabistan’ın mütemadiyen ABD politikalarını devam ettirmesi önemli bir nokta” dedi.

HUSİLERİN TERÖRİZE OLMASINDA SUUDİ ARABİSTAN ETKİLİ

‘Suudi Arabistan kendi politikalarını sürdüremiyor’ diyen Özev,  “Kendine özgü politikalarını geliştiremiyor. Bu nedenle de ne empoze edilirse onu yapmak zorunda kalıyor. Bununla şunu anlatmak istiyorum, aslında Husiler, İran’la doğrudan doğruya irtibata geçebilecek sonuna kadar bağımlılık arz edebilecek bir grup değildi.  Ama Suudi Arabistan’ın akılsızca politikaları sonucu bunlar yabancılaştırıldı, uzaklaştırıldı ve karşı cephe haline getirildi. Kısa vadeli akşamdan sabaha devlet merkezli, halkların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmayan, orada Husilerin bir takım ihtiyaçları vardı. Burada bir dışlanmışlık söz konusuydu. Bu sorunların giderilmesi ile Husiler sisteme entegre edilebilirdi. Daha akıllıca politikalar izlenebilirdi” diye konuştu.

“BÖLGENİN KARIŞIK OLMASI AMERİKA’NIN İŞİNE GELİYOR”

Bölgede Amerika’nın etkisine değinen Özev, “ABD bölgede istikrar istemiyor ve bölgedeki müttefiklerine de bu tür politikalar empoze ediyor. Çünkü bölgede istikrar olduğu zaman Amerika Birleşik Devletleri bölgeye müdahale edemez. Bölgenin karışık kalması ABD’nin işine yarıyor. Suriye olayları da bu şekilde değerlendirmek gerekir. IŞİD olaylarını da son olarak bu şekilde değerlendirmek gerekir. İstikrarlı bir bölge istenmiyor” şeklinde konuştu.

HUSİLER ANAYASADA NE GİBİ DEĞİŞİKLİKLER İSTİYOR?

Husilerin amacı hakkında konuşan Özev, “Husiler başından beri yönetimden dışlanmış durumdalar, dolayısıyla kendilerine anayasal haklarının verilmesini istiyorlar. Belli ki bu anayasal haklar bölünme vesaire değil, böyle olsaydı Başkanlık Sarayı’nı işgal etmek yerine kendi yönetimlerini kendi özerk bölgelerini ilan etme yoluna gidebilirlerdi. O konumda değiller, öyle bir arzularının olmadığı anlaşılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.


Yorumlar