Mısır'da neler oluyor? (İnsan Hakları)

Gözaltılar, idam kararları gibi Mısır tarihinin en büyük ihlallerinin yaşandığı Mısır’da ekonomi de kötü durumda. Mısır’da darbenin ilk döneminde yaşanan kitlesel ölümler de yine Mısır tarihinin görülmemiş olaylarından. Sisi yönetiminin Mısır muhalefetine yönelik tavrı da sadece Müslüman Kardeşleri değil, İslami olmayan muhalif kesimleri de (Örn; 6 Nisan Hareketi) yer altına iten bir tutuma sevk ediyor.

Mısır’da yaşanan bu gelişmeler kuşkusuz Arap dünyasının en büyük nüfusuna sahip olmalarının da etkisiyle çevrelerini de büyük çapta etkiliyor. Mısır’da seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’nin döneminde yapılan yeni anayasanın ardından darbe ile bu konuda da yeniden eskiye dönülmüş oldu.

Peki, Mısır’da son durum ne? Mısır’da nasıl bir yargılama süreci var? Mısır muhalefeti neyi yaşıyor?

Mısır konusunda özellikle insan hakları boyutunu AjansHaber’e değerlendiren SETA Ankara Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmacısı Yavuz Güçtürk, aşağıdaki değerlendirmelerde bulundu:

“MÜBAREK VE NASIR DÖNEMİNİ ARATIR HALE GELDİ”

İnsan hakları açısından Hüsnü Mübarek, hatta Nasır dönemini aratır hale geldi darbe dönemi. Bu zaten dile getiriliyor. Mısır’da askeri yargılamanın yetkisi de giderek genişletildi. Gerek askeri cezaevlerinde gerekse askeri mahkemelerde sivillerin yargılanması, alıkonulması çok geniş bir biçimde uygulanıyor. O nedenle insan hakları açısından ilerleme olması söz konusu bile değil.

“MISIR TARİHİNİN EN BÜYÜK KİTLESEL ÖLÜMLERİ DARBENİN İLK DÖNEMLERİNDE GERÇEKLEŞTİ”

Darbenin ilk dönemlerinde Mısır tarihinin en büyük kitlesel ölümleri gerçekleşti, katliamlar söz konusuydu. Ancak daha sonraki süreçte artık çok büyük kitlesel gösteriler olmadığı için farklı şekilde kitlesel tutuklamalar, gözaltılar ve ardından da cezaevlerinde çok sayıda insanın tutulduğunu biliyoruz. Burada sayı 20 bin civarında dile getiriliyor ancak resmi rakamları bilmiyoruz. Cezaevlerindeki koşullar da giderek kötüleşmeye başladı. İnsanlar koğuşlarda yoğun olarak tutuluyorlar, hijyen eksikliği var, mahkeme önüne çıkarılmama var.

MISIR'DA NELER OLUYOR? (EKONOMİ)

“IŞİD SALDIRILARI ÜZERİNDEN YARGILAMAYI GENİŞLETİYORLAR”

Tıpkı Mübarek döneminde olduğu gibi insanların hakkında daha dava açmadan yıllarca tutulduğunu görüyoruz. Böyle bir uygulama devam ediyor. IŞİD’in saldırılarının devam etmesiyle birlikte bu saldırılar Müslüman Kardeşlere yıkılıp bu şekilde askeri mahkemelerde sivillerin yargılanmasının da önü giderek genişletilmiş durumda. Bu kısa süren devrimden sonra olumlu bir gelişme vardı ama gidişat kötü.

“İDAM KARARLARINI UYGULAMAYARAK MEŞRULUĞU SAĞLAMA ALMA ÇABASINDALAR”

İhvan’a yönelik bin kişiye yakın kişi için idam kararı verildi, bir kısmı uygulandı bu idamların. İdamları bir kaldıraç, koz olarak kullanıyor rejim. İdamları uygulamamasıyla meşruluğunu sağlama alma çalışmasında. Tabii uluslararası kamuoyundan da meşruluk almış durumda. Meşruluğu kabul ediliyor Sisi’nin.

“SİSİ DAHA DEMOKRATİK BİR DÜZENE DÖNMEK ZORUNDA”

Ağır insan hakları ihlalleri de insan hakları örgütlerince kaydediliyor. Mısır’da muhalefet her zaman var. İhvan dışında 6 Nisan hareketi gibi hareketler de vardı ama onlar da darbeden sonra yasaklanmaya başladı. İslami olmayan muhalefet de darbenin uygulamalarına karşı çıktıkça onlar da tepki gördüler. Muhalefet ordunun bu kadar sert olduğu yerde daha da sinmiş ya da sessiz kalmış durumda. Yer altına belki de inmeyi tercih ediyorlar. Bu durum sonsuza kadar gitmeyecek. Ekonomi çöküyor, uzun süre sübvansiyonlar ile bu devam etmeyecektir. Sisi mecbur kalacaktır daha demokratik bir düzene geri dönmeye. Aksi hale  bu Mısır halkı için büyük bir kayıp olacak. Benzer bir durum Mısır için de geçerli. Umarız, kısa zamanda tekrar demokrasiye dönebilir. Muhalefet bu konuda yeniden toparlanma aşamasında ama bu da çok kolay olmayacaktır.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.