Kritik ziyaretinin şifresi: Düşmanımın düşmanı benim dostumdur

İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif bugün sürpriz bir kararla Türkiye'ye geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ziyareti sonrası Zarif'in gelmesi Suriye meselesine dair çözümün bir parçası olarak görülüyor.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası İran'dan Türkiye'ye ilk üst düzey ziyaret bugün gerçekleşiyor. İran Dışişleri Bakanı Zarif Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile biraraya gelmesi planlanırken, görüşmelerde Türkiye-İran ilişkileri, Suriye başta olmak üzere bölgesel konular ele alınacak.

DİKKAT ÇEKEN ZAMANLAMA

Geçtiğimiz günlerde Rusya, İran ve Azerbaycan liderleri başkent Bakü’deki zirvede bir araya gelmiş. Haydar Aliyev Kongre Merkezi’nde düzenlenen Üçlü Zirve’de, liderler enerji ve ulaştırma projelerini, ekonomik ilişkileri, güvenlik ve terörle mücadele konularını ele almıştı.

İran Dışişleri Bakanı Zarif'in Bakü'deki toplantının hemen arkasından Ankara'ya geliyor olması, Ortadoğu'da kartlar yeniden dağıtılıyor yorumunu da beraberinde getirdi.

İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif'in Ankara ziyaretinin oldukça önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Hasan Köni, AjansHaber'e yaptığı değerlendirmede; "Rusya ve İran ABD’den rahatsızlık duyan ülkeler. Türkiye de kendisini sıkıştıranın ABD olduğunu algılıyor. Bu anlamda Ankara’nın Rusya ve İran’la yakınlaşması Türkiye’nin üzerindeki belaların azalmasına sebep olacaktır" dedi.

“DÜŞMANIMIN DÜŞMANI BENİM DOSTUMDUR”

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in Türkiye'ye gelmesi oldukça önemli bir ziyaret. Çünkü İran da uzun yıllardır, Türkiye gibi ABD’nin baskısından şikayetçi. Independent Gazetesi’nde Robert Fisk’in önemli bir yazısı vardı. Rusya ve İran’ın darbe girişimini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a daha önceden haber verdiğine dair. Dikkat edilirse Rusya ve İran, ABD’den rahatsızlık duyan ülkeler. Türkiye de kendisini sıkıştıranın ABD olduğunu algılıyor. İran’ın da temel algısı bu; o halde düşmanımın düşmanı benim dostumdur.

"RUSYA İLE BAŞLAYAN EKONOMİK AÇILIMA İRAN’DA KATILACAKTIR"

İran’da 20 milyona yakın bir Türk var ve Türkiye’ye en çok gelen turistler arasında da Rusların yanında İranlılar var. İran Dışişleri Bakanı’nın Ankara’ya yaptığı ziyaret ile ekonomik olarak ilişkilerin düzenlenmesi gündeme gelecektir. Rusya’dan sonra son günlerdeki ekonomik açılıma İran’ın da dahil olacaktır. Bugüne kadar İran’dan ya soruşturma için ya da istihbarat faaliyetleri için geliyorlardı, o dönem kapandı. Türkiye’nin algısında kimin daha tehlikeli olduğu ortaya çıktı.

"BAKÜ’DEKİ ÜÇLÜ ZİRVE"

Geçtiğimiz günlerde Bakü’de gerçekleşen Azerbaycan-Rusya-İran arasındaki üçlü zirvede Sadece Ortadoğu konusu gündeme alınmadı. Batı’nın geliştirdiği “aşırı İslami yapı” karşısında bu üç ülke rahatsız. Yani sadece Ortadoğu için değil, diğer bölgelerdeki sorunlar konusunda da kararlar alındı.  Bu ülkelerin düşündüğü, bunun arkasında Batı’nın olduğu.

"SURİYE’DE ÇATIŞMALAR AZALABİLİR"

Ruslar Halep’i sarıyor ve bir yerden bu muhaliflere bir anda silah, cephane ve tank geliyor. Bu tank acaba nasıl geliyor? Bir tek ABD havadan tank indirebilir. Geçtiğimiz günlerde de İngiliz Özel Kuvvetleri’nin Suriye’de olduğuna dair fotoğraflar ortaya çıktı. Yani Batı’nın Suriye üzerindeki planları bitmiyor. Ortadoğu’da kavga biterse bundan ilk rahatsız olacak ülkeler ABD ve İsrail’dir. Bunun için çatışmaların Ortadoğu’da bitmesi oldukça zor, ancak Rusya’nın hamleleriyle bu çatışmalar biraz daha azalabilir.

"TÜRKİYE NEFES ALACAK"

Ankara’nın Rusya ve İran’la yakınlaşması Türkiye’nin üzerindeki belaların azalmasına sebep olacaktır. DAEŞ saldırılarında bir sakinleşme bir durulma meydana gelebilir. Çatışmalar farklı alanlara kayabilir ve Türkiye bir nefes almış olur.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.