Kıtanın parlayan ülkesi Senegal

Senegal'in başkenti Dakar, art arda yükselen inşaatlar ve yatırımlarla göz doldursa da şehrin hala bazı bölümlerinde tahmini güç bir sefalet yaşanıyor.

Batı Afrika'da Moritanya, Gine, Gine Bissau, Mali ve Gambiya'ya komşu Senegal, yaklaşık 14 milyonluk nüfusa ev sahipliği yapıyor.

Ülkede, nüfusun yüzde 95'i Müslümanlardan oluşurken Hristiyan ve diğer dinlere mensup azınlıklar bir arada huzur içinde yaşıyor.

Senegal'de "siyaset üstü güç" olarak kabul edilen tarikatlar sayesinde ülkede aşırıcı herhangi bir unsura rastlamak neredeyse imkansız.

Resmi dilin Fransızca olduğu ülkede başta Volofça olmak üzere birçok yerel dil kullanılıyor.

Madencilik, inşaat, turizm, balıkçılık ve tarım, ülke ekonomisinin temel yapı taşlarını oluşturuyor. Ülkenin ana ihraç kalemleri arasında altın, fosfat, işlenmiş petrol ve balık yer alırken ana ithalat maddeleri arasında ise ham petrol, pirinç, buğday, binek araç ve çeşitli ilaçlar bulunuyor.

Son 2 yılda ortalama yüzde 6,5 büyümeyle Batı Afrika'nın en hızlı büyüyen ikinci ülkesi olan Senegal aynı zamanda dünyanın en büyük 119'uncu ekonomisi konumunda.

Fransa'dan bağımsızlığını 1960'ta elde eden ülke demokrasiyle yönetiliyor ve kıtanın en istikrarlı ülkeleri arasında gösteriliyor.

Senegal, komşularının aksine enerji ve altyapı sorunlarını büyük ölçüde çözmesi sayesinde yeni havalimanları, demiryolları, otobanlar gibi büyük çaplı projelere yoğunlaşmış durumda.

Yabancı yatırımcıları çeken ülkede yeni havalimanından, konferans salonu inşaatına kadar birçok projede Türk yatırımları öne çıkıyor.

HEM ZENGİNLEŞEN HEM FAKİRLEŞEN DAKAR



Senegal her ne kadar gelişme yolunda ilerlese de başkent Dakar'da yoksulluğun da zenginliğin de sınırlarını kestirmek güç. Zira ülkede orta sınıf kavramı kaybolmaya yüz tutmuşken derin bir sefalet ya da sonsuz bir zenginlik göze çarpıyor.

Senegal'in zengin mahallelerinden HLM Grand Yoff'ta yaklaşık 10 yıldır kuaför salonu işleten Maman Ba, dükkanını ilk açtığında zor günler geçirdiğini ancak bugün şehrin çehresinin değişmesiyle işlerinin de arttığını anlattı.

Geçmişte, ekonomik sıkıntılar nedeniyle kuaförün lüks olduğunu söyleyen Maman Ba, bugün müşterilerine yetişmek için zorluk çektiğini dile getirdi.

Ba, bulunduğu mahallenin son yıllarda hızlı bir değişim geçirdiğini ve müşteri profilinin de aynı oranda değiştiğini belirtti.

Maman Ba, "Bugün akşama düğünüm var ama yine de çalışıyorum. Çünkü bugün için yapılan rezervasyonları iptal edemem. Düğünden 1 saat önceye kadar çalışacağım. Çalışmak zorundayım." derken bir tek müşterisini bile kaybetmeyi göze alamadığının altını çizdi.

Eşini, mesleğiyle ilgili uluslararası fuarlardan birinde tanıdığını söyleyen Ba, sektördeki yenilikleri yakından takip ettiğini anlattı.

Ba, "Kadınlar artık gerçek saç istiyorlar, onun bile çeşitli kaliteleri var. Sık sık fuarlara katılıp dünyadaki gelişmeleri görme şansı buluyorum." ifadelerini kullandı.

Dakar'ın en fakir mahallelerinden Guediawaye'de ise hayat bambaşka bir mücadele içinde geçiyor.

Mahalle sakinlerinden İsmail Diallo, yaklaşık 20 yıldır aynı mahallede araç tamir ettiğini ancak son yıllarda işlerin durma noktasına geldiğini söyledi.

Bir dükkanı bulunmayan, yol kenarındaki toprak arazide araç tamir eden Diallo, son birkaç yıldır zar zor geçindiğini dile getirdi.

Diallo, daha önce günde 4-5 aracın geldiğini belirterek bugün haftada ancak 1-2 araç tamir edebildiğinden yakındı.

Bazen araç tamiri için Moritanya sınırına da giden Diallo, onun dışında hiç Senegal dışına çıkmadığını kaydetti. "5 çocuğum var, bazen ekmek alacak param dahi olmuyor." diyen İsmail'e göre, Guediawaye zaman içinde daha da fakirleşiyor.

Öte yandan aynı mahallenin gençleri, "müziği" işsizlikten kurtulmanın çaresi olarak görüyor. Guediawaye'de 15-30 yaş aralığındaki 10-15 genç günün belli saatlerinde toplanarak Sabar isimli geleneksel davulla müzik yapıp dans ediyor. Grupta çalan Suare Fa, "Bu fakir mahallede bize iş yok, boş gezeceğimize hem müzikle uğraşıyor hem de bazen 3-5 kuruş kazanıyoruz." dedi.

Dakar'a yolu düşen turistlerin muhakkak uğradığı, ahşap işçiliği ve hediyelik eşya denilince akla ilk gelen Soumboudienne pazarında ise esnaf halinden memnun.

Ahşap oyma sanatçısı Mamadou Kala, turistlerin ilgisinden mutlu. Ahşap meraklısı turist ve sanatçıların yanına staja geldiğini anlatan Kala, "İsmimi internetten arıyorlar, bir şekilde bulup geliyorlar. Daha geçenlerde Fransa'dan gelen bir stajyerim vardı. Benden işi öğrendi ve gitti." ifadelerini kullandı.

Senegal denildiğinde akla gelen rengarenk kadın elbiselerini diken terzi Ahmed Damba da işler iyi giderse 4-5 elbise diktiğini özellikle düğün ve dini bayramlar için yoğun talep olduğunu söyleyerek "Senegalli kadınlar asla giyim kuşamlarından ödün vermezler. Paraları olmasa bile bir şekilde yeni bir elbise almanın yolunu bulurlar." diye konuştu.

Yorumlar