"Kılıçdaroğlu başka bir ülkede yaşıyor gibi konuşuyor"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Sayın Kılıçdaroğlu 'Anayasa'ya evet denilirse Türkiye'de krizler olur' diyor. Sanki Türkiye'de yaşamıyor, başka bir ülkede yaşıyor gibi konuşuyor." dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Sayın Kılıçdaroğlu 'Anayasa'ya evet denilirse, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelirse, Türkiye'de kaoslar, krizler olur' diyor. Sanki mübarek, Türkiye'de yaşamıyor, başka bir ülkede yaşıyor gibi konuşuyor. 67 yıldır şu andaki mevcut sistemle yönetiliyoruz. Bu sistemde o kadar çok kriz, kaos ortaya çıkmış ki Türkiye yıllarını kaybetmiş, ekonomik ve siyasi olarak geri düşmüş." dedi.

Kurtulmuş, AK Parti Beylikdüzü İlçe Başkanlığının Kaya Ramada Otel'de düzenlediği programda iş adamları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.

Her anayasanın bir sistem ortaya koyduğunu dile getiren Kurtulmuş, 1982 Anayasası'nın da "bürokratik oligarşi" denilen bir sistem kurduğunu, milletin iradesine güvenilmediği için o iradeyi değiştirecek bazı anayasal kurum ve kuruluşlar eliyle siyasete müdahale edildiğini anlattı.

Kurtulmuş, 339 milletvekilinin oyuyla parlamentodan geçen anayasa değişikliği talebinin, millet iradesini yansıtmayan bir anayasadaki yönetim sistemini düzeltmek için yapılan bir tashih olduğunu söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözlerine değinen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Sayın Kılıçdaroğlu 'Anayasa'ya evet denilirse, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelirse, Türkiye'de kaoslar, krizler olur' diyor. Sanki mübarek, Türkiye'de yaşamıyor, başka bir ülkede yaşıyor gibi konuşuyor. 67 yıldır şu andaki mevcut sistemle yönetiliyoruz. Bu sistemde o kadar çok kriz, kaos ortaya çıkmış ki Türkiye yıllarını kaybetmiş, ekonomik ve siyasi olarak geri düşmüş. 67 yılda 5 askeri darbe, 6-7 darbe teşebbüsü olmuş. Bu darbelerin, darbe teşebbüslerinin temel nedeni, zaman zaman milletin iradesine müdahale etmeyi alışkanlık haline getiren bürokratik oligarşidir, zaman zaman siyasetin karar alamaz noktaya gelmesidir. 1980 öncesinde TBMM'de 120 küsür kere 5,5 ay cumhurbaşkanı seçimi olmuş, siyaset çözüm üretemiyor. Askerler de 'Madem siz çözüm üretemiyorsunuz, biz tankı tüfeği çıkartıyoruz darbe yapıyoruz' demiş. 12 Eylül'ün zeminini hazırlayan nedenlerden birisi, 12 Eylül öncesinde siyasetin kilitlenmesidir. Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'li arkadaşlar, sanki bu ülkede o dönemleri yaşamadılar. Bu memlekette cumhurbaşkanının seçimine müdahale edilmiştir. Cumhurbaşkanı adayı olmak için İstanbul'dan Ankara'ya giden Ali Fuat Başgil'in ensesine silah dayanmış, kendisinin de tanıdığı general 'Seni ben bile kurtaramam, İstanbul'a dön' demiş. Adamcağız, cumhurbaşkanı adayı dahi olamamıştır. 2007'de AK Parti tam cumhurbaşkanını seçecek, 363 milletvekili var. Yine o Ali Fuat Başgil'i seçtirmeyen irade, bu sefer Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasına engel olmuş '367 gerekir' diye parlamento kilitlenmiş, büyük bir kriz, büyük bir siyasi kaos olmuştur. Sayın Kılıçdaroğlu sanki bunları hiç yaşamadı, bunların yaşandığı Türkiye'de hiç bulunmadı gibi bunları söylüyor."

- "HİÇBİR SORUMLU DEVLET ADAMI TÜRKİYE'DE ERKEN SEÇİMİN ÖNÜNÜ AÇACAK BİR ADIM ATMAZ"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, anayasa değişikliği ile kaos, kriz doğuran sistemin değiştirildiğini belirterek, "Bundan sonra 5 yıldan 5 yıla seçim olacak, aynı gün hem cumhurbaşkanı hükümet başkanı olarak seçilecek hem de milletvekilleri yasama organının üyeleri olarak seçilecek. Ertesi gün milletin sandıktan çıkardığı iktidar, hükümetin başı olan cumhurbaşkanı ertesi sabah kabinesini ilan edecek. Böylece, beklemek yok, koalisyon pazarlıkları, ayak oyunları, birinciyi değil üçüncüyü başbakan yapmak, darbecilere zemin hazırlamak yok, millet ne diyorsa o olacak, milletin iradesinin üstünde hiçbir irade olmayacak. Hangisi kaos çıkarır, sandıktan mı kaos çıkar, ayak oyunlarından mı kaos çıkar? Bir günde kurulacak hükümetten mi kaos çıkar, aylarca kurulamayacak olan hükümetlerden mi?" ifadelerini kullandı.

Anayasa değişiklik paketinin içerisinde "darbesavar" maddeler olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Bunu da maalesef Kılıçdaroğlu ve CHP'li arkadaşlar anlamıyor ya da anlamamazlıktan geliyor. Ola ki sistem kilitlendi, çalışmıyor, çözemiyorsunuz. Böyle bir durumda hem cumhurbaşkanı hem de isterse TBMM memleketi erken seçime götürebilir. Zannediyorum Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP'li arkadaşlarımız hiç kendilerinin o koltukta oturmayacağını düşündükleri için şöyle varsayıyorlar, 'Cumhurbaşkanının bir gün kafası bozulacak, bir sabah kalkıp parlamentoyu fesh edecek.' Hanım kardeşlerimden özür diliyorum, 'Bekara karı boşamak kolaydır.' Hiç iktidar olmadıkları, iktidar olmayı da düşünmedikleri için 'Nasılsa bir gün kafası kızar, parlamentoyu lağveder' diyor. Hiçbir sorumlu devlet adamı Türkiye'de erken seçimin önünü açacak bir adım atmaz, ta ki sistem kilitlenirse. Sistem kilitlendi, kim çözsün sorunu? Milletin sorunu çözdüğü bir sistem mi krizi ortadan kaldırır yoksa kapalı kapılar ardında vesayet odaklarının devrede olduğu bir sistem mi kaos yaratır?" diye konuştu.

- AVRUPA BASININA TEPKİ

 Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 16 Nisan'da yapılacak referanduma işaret ederek, "Ancak bu kampanyada ne olduysa, bir şeyler oldu. Bu kampanyanın dışarıdan istenmeyen misafirleri var. İsviçre'den Blick, Cumhurbaşkanımızın büyük bir resmi ve Türkçe olarak manşet atmış, 'Erdoğan'ın diktatörlüğüne son vermek için hayır' yazmışlar. Türkçe yazmışlar. Ne güzel artık dünyaya da Türkçe öğretiyoruz, bu da işin güzel tarafı. Ya sana ne kardeşim, işine baksana. İsviçre'ye bir anayasa değişikliği yapmıyoruz, Türkiye'de bu aziz milletin istediği bir anayasa değişikliği yapıyoruz." dedi

Türkiye'nin siyasi istikrarsızlıklar içinde yönetilemeyeceğini, hızlı karar alabilecek yönetimlere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Kurtulmuş, daha güçlü bir parlamento, daha güçlü bir yasama organı, daha bağımsız ve tarafsız yargı sisteminin oluşması için anayasa değişikliği teklifini yaptıklarını dile getirdi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin zor bir coğrafyada bulunduğuna işaret ederek, "Türkiye, bu kalkınma yolunda, muasır medeniyetler seviyesi istikametinde hızla yürümüş olduğu bu kalkınma sürecinden geri dönsün diye ayaklarımıza çelme takmak isteyenler var. Onun için bu millet inşallah 16 Nisan'da daha etkin, daha süratli karar alan bir yönetim için, daha güçlü bir Türkiye için 'Evet, evet, evet' diyecektir." ifadelerini kullandı.

Her seçim kampanyasında kendi görüşlerini halkla paylaştığına değinen Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ancak bu kampanyada ne olduysa, bir şeyler oldu. Bu kampanyanın dışarıdan istenmeyen misafirleri var. İsviçre'den Blick, Cumhurbaşkanımızın büyük bir resmi ve Türkçe olarak manşet atmış, 'Erdoğan'ın diktatörlüğüne son vermek için hayır' yazmışlar. Türkçe yazmışlar. Ne güzel artık dünyaya da Türkçe öğretiyoruz, bu da işin güzel tarafı. Ya sana ne kardeşim, işine baksana. İsviçre'ye bir anayasa değişikliği yapmıyoruz, Türkiye'de bu aziz milletin istediği bir anayasa değişikliği yapıyoruz. Görenler herhalde şu kanaate varmıştır: İstanbul'un, Ankara'nın ara sokaklarında dağıtılan birtakım komünist illegal örgütlerin bildirilerine benziyor. Muhtemelen onlarla da haberleşme içinde bunu yapmışlar. Almanya'nın en çok satan gazetelerinden birisi Bild de manşet atmış, Cumhurbaşkanımızın kocaman bir resmi, 'Biz Avrupa'da Erdoğan ve Türk siyasetçileri görmek istemiyoruz.' diyor. Bari ikiyüzlü davranmayın. Türkiye'de meşru hükümetin bakanlarını, Başbakanını, Cumhurbaşkanını görmek istemiyorsunuz ama PKK'nın militanlarını ellerinde paçavralarıyla meydanlarınızda ağırlıyor, onlara köşeleri, bucakları açıyorsunuz. Bari söylediğinizde samimi olun. Siz, orada Türk siyasetçileri, Türk bakanları görmek istemiyorsunuz, Almanya'nın önemli şehirlerinden birinde ellerinde PKK bayraklarıyla, posterlerle yürüyenleri maşallah alkışlıyorsunuz, onların önünü açıyorsunuz, hatta polis koruması altına alıyorsunuz 'Aman ha bir şey olmasın' diye. Bu dostluğa, müttefikliğe, doğruluğa, dürüstlüğe sığmaz."

- "HEPSİ HAYIR KAMPANYASINA ÇALIŞSIN DİYE SIRTLARINI SIVAZLIYOR, MEYDANLARA SALIVERİYORSUNUZ"

Kurtulmuş, AB'nin PKK'yı terör örgütü olarak ilan ettiğini hatırlatarak, "Bunları ortaya çıkaralım, bir tarafta FETÖ'cüler bir tarafta PKK'cılar, bunların hepsi hayır kampanyasına çalışsın diye sırtlarını sıvazlıyor, meydanlara salıveriyorsunuz. Bu millet ferasetli bir millettir, oradaki gösterinin, Bild gazetesinin, Blick gazetesinin attıkları manşetlerin ne anlama geldiğini iyi görüyor. 'Türkiye'de millet evet diyor, evet derse bir daha bizim Türkiye'de kaos, kriz görmemiz mümkün değil. Öyleyse zayıf kalmış olan hayır cephesine bir destek verelim' diyorlar. Ne yaparsanız yapın, istediğiniz bütün gücü hayır cephesinin arkasına koyun, dünyadaki bütün çok yüksek tirajlı gazeteleriniz her gün aynı manşetleri atsın, dünyanın istediğiniz başkentinde bu bölücü örgüt ve FETÖ'cü eşkıyanın önünü açarak propaganda yapmasını sağlayın. Ne yaparsanız yapın bu milletin konuşmasına gerek yok, bu milletle buluşmaya gerek yok, bu milletle gönülden gönüle anlaşırız ve bu millet size cevabını 16 Nisan sandıklarında verir." diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 16 Nisan'ın hem anayasa değişiklik paketinin onaylandığı hem de Türkiye'de krizler ve kaoslar dönemini geride bırakan bir tarih olacağını dile getirerek, "Bu memlekette bir daha darbe teşebbüsü ya da darbelerin olmayacağı bir döneme gireceğiz. Yeni anayasa darbesavar özellikleriyle, yönetimi, gücü, kararı sadece millete veren özelliğiyle, yönetimde çift başlılığı, çatışmayı ortadan kaldıran özelliğiyle bu ülkenin çok daha hızlı, çok daha güçlü yürümesine neden olacak." dedi.

Programda, AK Parti Beylikdüzü İlçe Başkanı İsmail Damat'ın yanı sıra MHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Ali Aydın da yer aldı.

- "DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ"

Daha sonra AK Parti Beylikdüzü Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışına katılan Kurtulmuş, buradaki hitabında, 16 Nisan'da yapılacak referanduma değinirken, 1982 Anayasası'nın koyduğu sistemin birçok açıdan çalışmadığını, sistemin işlemeyen tarafları nedeniyle ağır bedeller ödendiğini, darbeler, ekonomik ve siyasi krizler nedeniyle Türkiye'nin onlarca yılının heba olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, daha güçlü bir Türkiye'yi kurabilmek için yönetimde çift başlılığı, mevcut sistemin, hasta, sakat taraflarını ortadan kaldıracak yeni bir modele ihtiyaç duyulduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye'de hükümetler 5 yıldan 5 yıla kurulacak. Arada 'Ne zaman erken seçim olur? Hükümet ne zaman düşer?' olmayacak. Seçilen 5 yıl götürecek. 'Hükümet kuruldu mu kurulmadı mı?' telaşı da olmayacak. Türkiye'de hükümet seçim akşamı kurulacak, millet yüzde 50 artı 1 kime oy verdiyse, o Türkiye'deki hükümetin başkanı, halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı olacak. Türkiye'de daha hızlı karar alabilmek için yürütme kendi işine bakacak, yasama kendi işine bakacak. Daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. İnşallah Türkiye, sağdan soldan ayaklarına bağlanmaya çalışılan prangalardan kurtulacak. Türkiye, yaklaşık 40 yıldır boğuştuğu terör belasıyla daha iyi mücadele edecek ve Allah'ın izniyle terör belasından kurtulacak."

Yorumlar