Kezban Hatemi'den akillere sitem!
Çözüm sürecinin durma noktasına gelmesiyle birlikte Akiller Heyeti yeniden harekete geçti. Akiller Heyeti’nin çabası çözüm sürecini yeniden uygulamaya sokabilir mi?
PKK saldırılarının artmasıyla beraber Türkiye’nin 2009’dan bu yana ciddi bir yol kat ettiği çözüm süreci de sekteye uğradı. Peki, Akiller çözüm sürecinde nasıl bir rol üstleniyor? Akiller İnsanlar Heyeti’nin içinde yer alan Kezban Hatemi, heyette yer alan bazı isimlerin Türkiye’de yeniden alevlenen çatışma sürecini görmezden geldiklerini ve toplantılara katılmadıklarını söyledi.
Ayrıca çözüm sürecini HDP içerisinde yürüten isimlerin Hatip Dicle ve Leyla Zana olması gerektiğini belirten Hatemi, “Kürt siyasi hareketinde önemli rol almış ve bedel ödemiş insanların sorumlulukları öne çıkarılmalıdır” dedi. Hatemi, ayrıca sürecin durma noktasına gelmesindeki en büyük sebebin ise süreçte yer alan isimlerin hegomonik anlayışından kaynaklı olduğunu belirtti.
Avukat Kezban Hatemi’nin AjansHaber’e yaptığı o değerlendirme:
AKİLLER BAHANELER UYDURARAK TOPLANTILARA KATILMIYORLAR MI?
Akiller heyetinde yer alan bazı isimler hasta oldukları için heyet toplantılarına katılamıyor. Ancak bazım isimlerde Türkiye’nin yeniden çatışma ortamına girmesine rağmen deniz kenarında zaman geçiriyor. Bu hassas dönemde heyette var olanların ciddi bir duyarlılık göstermesi gerekiyor.
“AKİLLER HEYETİ’NİN ÇÖZÜM SÜRECİNE MUTALAKA KATKI SAĞLAMASI LAZIM”
Akiller Heyeti’nin bir şekilde çatışmasızlık süreci için çalışmalarıyla ülkeye yarar sağlaması lazım. Bunun başka bir alternatifi yok. Tek yolumuz barış.
AKİLLER HEYETİ BARIŞ İÇİN TEK KAPI MI?
Sürece herkesin katkı sağlaması gerekiyor. Sorunun yalnızca Akiller Heyeti ile çözülmesini düşünmek çok rasyonel bir davranış olmaz. Herkes barış için sesini duyurmalı. Akiller Heyeti’nin süreç itibariyle öne çıkmasının sebebi çözüm sürecini yürüten isimlerle muhatap olmasından kaynaklıdır.
“SÜREKLİ BİR ÇÖZÜM ARAMAKLA MEŞGULÜZ”
Biz canımız sıkılsın diye bu heyetin çatısı altında toplanmadık. Saatlerce uğraşıp didinerek bir çözüm yolu aramakla meşgulüz.
ÇÖZÜM SÜRECİ NEDEN BU NOKTALARA KADAR GERİLEDİ?
Bir hafta önce ziyaret edilen bir partinin yerine nasıl şimdi ben başka bir yol arıyorum denir. Böyle bir tablonun yarattığı anlam karmaşası içinde bir şeylerin yoluna girmesi için uğraşılıyor. Bana öyle geliyor ki hegemonyaların öne çıkmasından dolayı çözüm süreci bu noktalara kadar geriledi.
“HDP İÇİNDE ÇÖZÜM SÜRECİNİ YÜRÜTEN İSİMLER DEĞİŞMELİDİR”
Bana göre çözüm sürecini HDP içinde yürütmesi gereken isimler farklı olmalıdır. Süreci Leyla Zana ve Hatip Dicle yürütmelidir. Kürt siyasi hareketinde önemli rol almış ve bedel ödemiş insanların sorumlulukları öne çıkartılmalıdır.
“SÜRECİN BU NOKTAYA GELMESİNDEN İMRALI DA RAHATSIZ”
Yaşanan sürecin bu noktaya gelmesinden İmralı da rahatsız. Ancak gündemde yer almıyor. Gölgeleniyor. Türkiye’de yaşanan süreçlerin benzerleri dünyada da yaşandı. 6-7 Ekim olaylarından sonra böyle bir tabloyla karşılaşacağımızı bilmemiz gerekirdi.
“PARALEL YAPI HALA CİDDİ BİR BOYUTTA”
Türkiye’deki paralel yapılanma ciddi bir boyutta ilerlemeye devam ediyor. Dolayısıyla Türkiye’nin yaşadığı her olumsuzlukların körüklenmesinde böyle bir faktörün varlığı da yaşananları daha kötü bir formata taşıyor.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Ayrıca çözüm sürecini HDP içerisinde yürüten isimlerin Hatip Dicle ve Leyla Zana olması gerektiğini belirten Hatemi, “Kürt siyasi hareketinde önemli rol almış ve bedel ödemiş insanların sorumlulukları öne çıkarılmalıdır” dedi. Hatemi, ayrıca sürecin durma noktasına gelmesindeki en büyük sebebin ise süreçte yer alan isimlerin hegomonik anlayışından kaynaklı olduğunu belirtti.
Avukat Kezban Hatemi’nin AjansHaber’e yaptığı o değerlendirme:
AKİLLER BAHANELER UYDURARAK TOPLANTILARA KATILMIYORLAR MI?
Akiller heyetinde yer alan bazı isimler hasta oldukları için heyet toplantılarına katılamıyor. Ancak bazım isimlerde Türkiye’nin yeniden çatışma ortamına girmesine rağmen deniz kenarında zaman geçiriyor. Bu hassas dönemde heyette var olanların ciddi bir duyarlılık göstermesi gerekiyor.
“AKİLLER HEYETİ’NİN ÇÖZÜM SÜRECİNE MUTALAKA KATKI SAĞLAMASI LAZIM”
Akiller Heyeti’nin bir şekilde çatışmasızlık süreci için çalışmalarıyla ülkeye yarar sağlaması lazım. Bunun başka bir alternatifi yok. Tek yolumuz barış.
AKİLLER HEYETİ BARIŞ İÇİN TEK KAPI MI?
Sürece herkesin katkı sağlaması gerekiyor. Sorunun yalnızca Akiller Heyeti ile çözülmesini düşünmek çok rasyonel bir davranış olmaz. Herkes barış için sesini duyurmalı. Akiller Heyeti’nin süreç itibariyle öne çıkmasının sebebi çözüm sürecini yürüten isimlerle muhatap olmasından kaynaklıdır.
“SÜREKLİ BİR ÇÖZÜM ARAMAKLA MEŞGULÜZ”
Biz canımız sıkılsın diye bu heyetin çatısı altında toplanmadık. Saatlerce uğraşıp didinerek bir çözüm yolu aramakla meşgulüz.
ÇÖZÜM SÜRECİ NEDEN BU NOKTALARA KADAR GERİLEDİ?
Bir hafta önce ziyaret edilen bir partinin yerine nasıl şimdi ben başka bir yol arıyorum denir. Böyle bir tablonun yarattığı anlam karmaşası içinde bir şeylerin yoluna girmesi için uğraşılıyor. Bana öyle geliyor ki hegemonyaların öne çıkmasından dolayı çözüm süreci bu noktalara kadar geriledi.
“HDP İÇİNDE ÇÖZÜM SÜRECİNİ YÜRÜTEN İSİMLER DEĞİŞMELİDİR”
Bana göre çözüm sürecini HDP içinde yürütmesi gereken isimler farklı olmalıdır. Süreci Leyla Zana ve Hatip Dicle yürütmelidir. Kürt siyasi hareketinde önemli rol almış ve bedel ödemiş insanların sorumlulukları öne çıkartılmalıdır.
“SÜRECİN BU NOKTAYA GELMESİNDEN İMRALI DA RAHATSIZ”
Yaşanan sürecin bu noktaya gelmesinden İmralı da rahatsız. Ancak gündemde yer almıyor. Gölgeleniyor. Türkiye’de yaşanan süreçlerin benzerleri dünyada da yaşandı. 6-7 Ekim olaylarından sonra böyle bir tabloyla karşılaşacağımızı bilmemiz gerekirdi.
“PARALEL YAPI HALA CİDDİ BİR BOYUTTA”
Türkiye’deki paralel yapılanma ciddi bir boyutta ilerlemeye devam ediyor. Dolayısıyla Türkiye’nin yaşadığı her olumsuzlukların körüklenmesinde böyle bir faktörün varlığı da yaşananları daha kötü bir formata taşıyor.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar