Kenan İmirzalıoğlu'ndan 15 Temmuz açıklaması

Oyuncu Kenan İmirzalıoğlu, Türkiye'nin koronavirüsle olan mücadelesine ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. İmirzalıoğlu, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaptığı konuşmayla ilgili kendisine sorulan soruya ise dikkat çeken bir yanıt verdi.

Oyuncu Kenan İmirzalıoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı verilen mücadeleyle ilgili olarak "Birçok Batı ülkesinin durumuna düşmememizin en büyük sebebi, şüphesiz zamanında sağlık alanında yapılan büyük yatırımlar ve bu alandaki donanımımızın diğer ülkelere nazaran daha iyi olması" dedi.

Oyuncu Kenan İmirzalıoğlu, Sabah'tan Tuba Kalçık'a gündeme ve projelerine ilişkin olarak değerlendirmelerde bulundu.

İmirzalıoğlu, Kalçık'ın "Karantina sürecini nasıl geçirdiniz? Ülkemiz sizce bu süreçte nasıl bir sınav verdi?" şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:

"Karantina döneminde programımıza ara vermedik. Stresli de olsa insanların ekranda yeni içerikler izleyebilmesi için önlemlerimizi artırarak çekimlerimize ve yayınlarımıza devam ettik. Öncelikle pandemi döneminde kendi canlarını hiçe sayarak çalışan sağlık çalışanlarımıza buradan teşekkür etmek istiyorum, şükranlarımı sunuyorum. Birçok Batı ülkesinin durumuna düşmememizin en büyük sebebi, şüphesiz zamanında sağlık alanında yapılan büyük yatırımlar ve bu alandaki donanımımızın diğer ülkelere nazaran daha iyi olması. İnşallah bu bela ülkemizden ve dünyadan çekilecek ve hepimiz rahat bir nefes alacağız."
Sohbetin devamında Kalçık'ın yönelttiği sorular ve İmirzalıoğlu'nun bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

-Meslektaşlarınızla aranızda çok iyi bir diyalog var. İçinde bulunduğunuz bu rekabetçi ortam sizi nasıl etkiliyor?

'Deli Yürek'ten itibaren, hayallerimle buluşan ve beni heyecanlandıran işlerde çalışmak istedim. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Bir sonraki işimde daha da iyisini... Hep derdim, odağım kendimle ve kendimi hep daha ileriye taşımakla ilgiliydi. Dolayısı ile bir yarış varsa, o benim kendi içimdeydi. Dediğiniz gibi meslektaşlarımla bir rekabet ortamını şu ana kadar hiç hissetmedim. Meslektaşlarımla çok benzer duygular yaşamamızdan ötürü de birbirimizi anlamamız, güzel diyalog kurmamız kadar doğal bir şey olamaz diye düşünüyorum.

- Uzun süredir Atv'de 'Kim Milyoner Olmak İster' yarışmasını sunuyorsunuz. Böyle kült olmuş bir yarışmayı sunmak size neler hissettiriyor?

Programın açılış anonsu 'Dünyanın en çok seyredilen ve en çok kazandıran bilgi ve kültür yarışması.' 1998'den bu yana 100'ün üzerinde ülkede yayınlanmış bir program. Tüm dünyaca bilinen ve izlenen bir içeriğin sunucusu olmak ciddi bir sorumluluk. Ben de böyle yaklaşıyorum. Aslında bu yarışma, ekranın önünde bir sunucunun soruları sorması ve bir yarışmacının da cevap vermesinden ibaret gibi görünüyor. Ancak o koltukta bir yarışmacı ağırlarken, heyecanını nasıl yatıştıracağınız, söylemek istediklerini daha rahat ifade etmesine nasıl yardımcı olabileceğiniz, hayallerine nasıl ortak olacağınız, bunu yaparken nasıl belli bir mesafede durabileceğiniz gibi saymakla bitmeyecek kadar titizlik gerektiren pek çok detay var.

'Çobanlık da yaptım, tarlada da çalıştım'

Osman Sınav ile röportajımda "Kenan beni her aradığında sesinde vefa duygusunu hissediyorum" demişti...

Vefa duygusunun insanın yaşamla kurduğu ilişkinin bütünü olduğunu düşünürüm. Bir köyde doğdum. Doğa ile iç içe büyüdüm. Çobanlık yaptım. Tarlada çalıştım. Bütün bunları yaparken toprağı, alın terini ve en önemlisi insanı ve onu insan yapan değerleri ailemden ve çevremden öğrenme şansım oldu, hepsine minnettarım. Üniversite için İstanbul'a geldim. Hocalarım ve sosyal çevrem sayesinde başka bir vizyon edindim ve bu minnet duygusunu hep taşırım. Bugün ben, beni ben yapan her şeyin bütünüyüm. Yolda bana selam veren bir amcanın, benimle fotoğraf çektiren hayranımın, okuma yazma öğreten öğretmenimin, tarlada çalışırken su getiren arkadaşımın, koyun güderken bana eşlik eden çoban köpeğinin, bir rolün üstesinden gelebileceğimi düşünen yapımcının, dizimi seyreden seyircinin, annemin, babamın, ailemin ve dostlarımın kısaca hayatta karşıma çıkmış herkesin ve her şeyin bir bütünüyüm.

'Her tür darbeye karşı olmak boynumun borcu'

Toplumsal olaylara da çok duyarlı bir sanatçısınız. Mesela 15 Temmuz'da demokrasi meydanında çok özel bir konuşma yapmıştınız...

Tabii ki demokrat bir Türk vatandaşı olarak geleceğimize, demokrasimize kast eden her tür darbeye karşı olmayı boynumun borcu bilirim. Bastığımız yerleri toprak diyerek geçmemeli, tanımalıyız.

Yorumlar