Nedim Şener'den 'Karanlık Büro C5' iddiası! Yazıcıoğlu, suikaste uğrayacağını biliyor muydu?

Nedim Şener’in ‘Muhsin Yazıcıoğlu, Dink ailesiyle ölümünden 1 hafta önce görüşecekti’ açıklaması yıllardır aydınlanamayan suikastlarda yeni bir tartışmaya zemin hazırladı.

AjansHaber/ Özel

Nedim Şener, katıldığı canlı yayın programında Hrant Dink ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun cinayetlerinin birbiriyle ilişkili olduğu ve faillerinin aynı güç olduğu iddiasında bulundu.Yazıcıoğlu’nun Rahip Santora, Danıştay, Hrant Dink ve Zirve Katliamı sanık ve tetikçileri ile Dink cinayetini azmettiren Yasin Hayal"in BBP ve Alperen Ocakları ile ilgisi olduğu iddialarını atfen söylediği  “Bizim tarla sürülmüş’ sözlerini anımsatan Şener,  Yazıcıoğlu’nun ölümünden 1 hafta önce Dink ailesiyle görüşmek için randevulaştıklarına dikkat çekti. Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’in 2006 yılı Haziran ayında Ankara’da İstihbarat Dairesi Başkanlığı bünyesinde yasadışı olarak kurduğu ‘C5’ ilgili olarak Nedim Şener, bu yasadışı C5 şubesinde aynı dönemde Hrant Dink cinayeti, Malatya Zirve Yayınevi, Ergenekon yanında BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü ile ilgili belgeler de bulunduğunu belirtti.

Peki, Yazıcıoğlu ve Dink suikastları birbirleriyle bağlantılı mı? Yazıcıoğlu neden Dink ailesiyle görüşmek istedi?

Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, “Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopterin, 15 Temmuz sonrasında deşifre olan FETÖ’cülerin kullandığı uçaklar tarafından oluşturulan hava boşluğu nedeniyle düşürülmesi ihtimali yüzde 99’dur. Yazıcıoğlu, Gülen’i ABD’ye biat etmekle itham etti. Büro C5 illegal kurulmuş bir yapıdır. C5’e hukuki bir zemin oluşturmak istediler. C5’te yapılan bir aramada Dink ve Yazıcıoğlu suikastlarına ait belgeler ortaya çıkmıştır. Yazıcıoğlu, kendisine suikast uygulanacağını biliyordu. Tuncel kasıtlı olarak Yazıcıoğlu’nun arkasında poz veriyorsa asker ve polisten başka derin yapılarla bağlantısı ortaya çıkabilir” ifadesini kullandı.

Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu

Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu suikastında gizli kalan yarıntıları ve Nedim Şener’in Dink iddiasını AjansHaber’e değerlendirdi.

‘HELİKOPTERİ FETÖ’CÜ PİLOTLAR DÜŞÜRDÜ’

Faili meçhuller yeniden araştırılmalıdır. 15 Temmuz sonrası FETÖ’nün ne olduğu ortaya çıktı. 90’lı yıllarda dahil olarak Türkiye’yi derinden sarsan cinayetlerin yeniden sorgulanması gerekiyor. Tetikçisi belli olan ama arka planı karanlık olan cinayetler var. Yazıcıoğlu’nun suikastının ortaya çıktığını düşünüyorum. Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopterin, 15 Temmuz sonrasında deşifre olan FETÖ’cülerin kullandığı uçaklar tarafından oluşturulan hava boşluğu nedeniyle düşürülmesi ihtimali yüzde 99’dur. Yazıcıoğlu ve Gülen arasında bir takım atışmaların olduğu ortaya çıktı. Yazıcıoğlu, Gülen’i ABD’ye biat etmekle itham etti.

‘YILLARDIR BU SÜRECE HAZIRLANDIRLAR, KARŞI ÇIKANLARI ORTADAN KALDIRDILAR’

Bu örgüt TSK’nın içini yıllardan beri boşaltıp, kendi adamlarını buralara yerleştirdi. Uzun yıllardan beri 15 Temmuz sürecine hazırlandılar. Kendisine karşı çıkacak kanaat önderlerini ortadan kaldırdılar. Devletin üst düzey kişilerinin ortadan kaldırılması büyük bir projeye işaret ediyor. Bu projede üst aklın nüfus ettiği FETÖ’nün adamlarının olduğu net bir şekilde görülüyor.

"C5’E HUKUKİ ZEMİN OLUŞTURMAK İSTEDİLER"

Büro C5 illegal kurulmuş bir yapıdır. C5’e hukuki bir zemin oluşturmak istediler. C5’te yapılan bir aramada Dink ve Yazıcıoğlu suikastlarına ait belgeler ortaya çıkmıştır. 7-8 tane cinayete ait belgeler ortaya çıktı. C5, bazı cinayetleri kendisi işledi. Yazıcıoğlu’nun ve birçok cinayetin bunlar tarafından işlendiğini düşünüyorum. Geçmişte özel kuvvetlerin içine sızan bir yapı tarafından bu cinayetler işlendi. Bu yapı 90’lı yıllarda muhafazakarlaştı.

‘YAZICIOĞLU SUİKASTE UĞRAYACAĞINI BİLİYORDU’

Ölümünden önce Yazıcıoğlu ve ailesi 17 tane trafik kazası geçirdi. Birileri öldürmek istiyordu. Yazıcıoğlu bunun farkındaydı. Neden helikoptere bindiğine anlam veremedim. Yazıcıoğlu, saldırılara karşı düşük güvenlikte bir helikoptere bindi. Kendisine suikast uygulanacağını biliyordu. Dünya ve Ortadoğu’da meydana gelen birçok olayla ilgili olarak Yazıcıoğlu’nun bilgisi vardı. Birçok olayda devleti uyardı. Yazıcıoğlu, darbe girişimlerine karşıydı. Yazıcıoğlu’nu enterne edip yerine başka birisini geçirme girişimi de olabilir. Mustafa Destici’yle ilgili olarak ‘BBP, FETÖ himayesini girdi’ iddiaları söyleniyor. Yazıcıoğlu,  Gülen’le ilgili ‘hem dindar olup hem de ABD’yle istihbarat paylaşımı yapmanın çok yanlış’ olduğunu söylüyordu.

‘ÜLKÜ OCAKLARINI KULLANAMAYANLAR ALPEREN OCAKLARINI KULLANMAK İSTEDİ’

Türkiye’de kurulacak çatı istihbaratına göre Erhan Tuncel, hem polisin hem de jandarmanın adamıdır. Dink gibi bir davada Tuncel bir ara serbest kaldı sonra yeniden tutuklandı. Tuncel’in durumu incelenmelidir. Bu tarz adamlar sadece bir yere çalışmıyor. Araştırmadan FETÖ’cü diyemem, araştırılırsa belki de çıkabilir. Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkasında Tuncel neden o pozu verdi. Ülkü Ocaklarını sokaklardaki olaylardan çekilmesi üzerine ortalığı karıştırmak isteyenler Alperen Ocaklarını kullanmaya çalıştı. Yazıcıoğlu, ocakla bağlantısı bulunanların araştırılmasını istemişti. 

ERHAN TUNCEL O POZU KASITLI OLARAK Mİ VERDİ?

Yazıcıoğlu, Dink suikastına ait bir bilgiye sahip olsaydı bunu devletle paylaşırdı. Yazıcıoğlu, Tuncel’in kendi arkasında poz vermesi üzerine açıklama yapmak için gitmek isteyebilir. Tuncel, kasıtlı olarak poz veriyorsa, asker ve polisten başka derin yapılarla bağlantısı ortaya çıkabilir.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar