Kaçak göçmenlerin ölüm rotası: Akdeniz... 'Ölüm seferleri' nasıl engellenir?
Uluslararası Göç Örgütü (IOM)ocak ayından bu yana dünya genelinde 4 bin 77 göçmenin hayatını kaybettiğini ve bunların yüzde 75'i yani 3 bin 72 göçmenin Akdeniz'de yaşandığını bildirdi. Peki, hergün gelen facia haberleri nasıl önlenebilir?
Arap ülkelerinde toplumsal olayların başlamasıyla birlikte birçok insan Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçmeye başladı. Ancak bu göç yasal olmayan yollarla yapılmaya çalışıldığı için Ege ve Akdeniz’den hergün yeni bir facia haberi geliyor.
En son dün İstanbul Deniz Feneri açıklarındaki tekne kazasında çoğunluğu çocuk olan 24 kişi hayatını kaybetti.
Geçtiğimiz yıl sadece Akdeniz’de geçtiğimiz yıl 3 bini aşkın göçmen öldü. AFP'nin haberine göre de 2000 yılından bu yana yasal olmayan yollarla göç etmeye çalışan 40 bini aşkın kişi yolda can verdi. Bu göçmenlerin 22 bini Avrupa'ya ulaşmaya çalışıyordu.
Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Deniz Şenol Sert göçmenlerin durumunu ve ölümlerin önüne geçilebilmesi için uygulanması gerekenleri AjansHaber’e değerlendirdi:
“SORUN GÖÇMENLERDE DEĞİL , SİSTEMDE”
Bölgede devam eden birçok çatışma ve savaş varken insanların kaçmamasını beklemenin garip olacağını söyleyen Sert “Türkiye gibi yakın ülkelere sığınmış durumda bulunan birçok kişi çalışma hakkı olmadan neredeyse statüsüz olarak hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor. Uluslararası arenanın daha aktif olduğu bir politika izlenmeli. Mülteci rejimindeki sıkıntıların ulusal ve uluslararası düzeyde çözülmesi gerekir. Bu göçmenlerin birçoğu hedef ülke olarak Türkiye ya da Yunanistan'ı seçmiyor, asıl hedef Batı Avrupa'ya ulaşmak. Batı Avrupa ülkelerinin de ne kadar az mülteci kabul ettiğini düşünürsek sorunun göçmenlerde değil sistemde olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
“İNSANCA HAREKETİ SAĞLAYAN KOŞULLAR OLUŞTURULMALI”
İnsanların hareketliliğini engellemek yerine bu sistemin doğru yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Deniz Şenol Sert “Örneğin bugün ülkemizde çok önemli bir sosyal sermayeye de sahip olabilecek, belki de binlerce Suriyeli varken bu kaynak hiçbir şekilde araştırılmıyor. Kültürlerarası bir diyalog yaratabilecekken gittikçe artan bir göçmen/mülteci düşmanlığı görmeye başladık. Sonuç olarak kimse bir sabah kalkıp da 'hadi ben bugün göçmen olayım' demez. Gerçekten nedensiz yere kimse bu risklere girmek istemez. Göçmenler gittikleri birçok ülkeye önemli değerler katabilirler. Devletlerin bunu görüp anlamaya başlaması gerek. Konu, denetleyerek insan hareketliliğini kısıtlamak değil, insanların insanca hareketliliğini sağlayabilmek için gerekli koşulların yaratılması olmalı.” diye konuştu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
En son dün İstanbul Deniz Feneri açıklarındaki tekne kazasında çoğunluğu çocuk olan 24 kişi hayatını kaybetti.
Geçtiğimiz yıl sadece Akdeniz’de geçtiğimiz yıl 3 bini aşkın göçmen öldü. AFP'nin haberine göre de 2000 yılından bu yana yasal olmayan yollarla göç etmeye çalışan 40 bini aşkın kişi yolda can verdi. Bu göçmenlerin 22 bini Avrupa'ya ulaşmaya çalışıyordu.
Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Deniz Şenol Sert göçmenlerin durumunu ve ölümlerin önüne geçilebilmesi için uygulanması gerekenleri AjansHaber’e değerlendirdi:
“SORUN GÖÇMENLERDE DEĞİL , SİSTEMDE”
Bölgede devam eden birçok çatışma ve savaş varken insanların kaçmamasını beklemenin garip olacağını söyleyen Sert “Türkiye gibi yakın ülkelere sığınmış durumda bulunan birçok kişi çalışma hakkı olmadan neredeyse statüsüz olarak hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor. Uluslararası arenanın daha aktif olduğu bir politika izlenmeli. Mülteci rejimindeki sıkıntıların ulusal ve uluslararası düzeyde çözülmesi gerekir. Bu göçmenlerin birçoğu hedef ülke olarak Türkiye ya da Yunanistan'ı seçmiyor, asıl hedef Batı Avrupa'ya ulaşmak. Batı Avrupa ülkelerinin de ne kadar az mülteci kabul ettiğini düşünürsek sorunun göçmenlerde değil sistemde olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
“İNSANCA HAREKETİ SAĞLAYAN KOŞULLAR OLUŞTURULMALI”
İnsanların hareketliliğini engellemek yerine bu sistemin doğru yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Deniz Şenol Sert “Örneğin bugün ülkemizde çok önemli bir sosyal sermayeye de sahip olabilecek, belki de binlerce Suriyeli varken bu kaynak hiçbir şekilde araştırılmıyor. Kültürlerarası bir diyalog yaratabilecekken gittikçe artan bir göçmen/mülteci düşmanlığı görmeye başladık. Sonuç olarak kimse bir sabah kalkıp da 'hadi ben bugün göçmen olayım' demez. Gerçekten nedensiz yere kimse bu risklere girmek istemez. Göçmenler gittikleri birçok ülkeye önemli değerler katabilirler. Devletlerin bunu görüp anlamaya başlaması gerek. Konu, denetleyerek insan hareketliliğini kısıtlamak değil, insanların insanca hareketliliğini sağlayabilmek için gerekli koşulların yaratılması olmalı.” diye konuştu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar