VATİKAN GİZLİ ARŞİVLERİ IŞIĞINDA İZMİR BÜYÜK YANGINI
Farklı kesimler, Büyük İzmir Yangını’nı kimin çıkardığı sorusuna kendi perspektiflerinden farklı yanıtlar verdi. Rinaldo Marmara, Bülent Günal ile birlikte kitapta ise yangını kimin çıkardığına dair gerçeğin peşinden Vatikan’a gitti. Gizli arşivlerden, sorunun cevabına ilişkin çok önemli bilgi ve belgeleri gün yüzüne çıkardı. O dönem İzmir'de bulunan din adamları Vatikan'a yazdıkları mektuplarda gerçeği gün yüzüne çıkarıyorlardı. İşte Büyük İzmir yangınını kimlerin çıkardığına dair o çok önemli mektuplar...
İzmir Başepiskoposu Monsenyör Vallega’nın 3 Ekim 1922 tarihinde kaleme aldığı ve Vatikan [Papalık] Dışişleri Bakanı Kardinal Gasparri’ye gönderdiği rapor çarpıcı cümlelerden oluşuyor:
‘’Yunanlıların yangından sorumlu olduğu varsayımı giderek doğrulanıyor’’
‘’Zaman verimsiz konferanslar yapma zamanı değil […]. Ekselansları kötümser olmak istemem ama olan ve olmakta olan şeyler karşısında iyimser olunamaz. Dünyaya Yunanlıların ne yaptığını göstermek için Türklerin muhafazaya çalıştığı Avrupalıların mahallesi bir yıkıntıdan ibaretti. Her şey eksik, kiliseleri tekrar açmak, yeniden inşa etmek imkânsız. Yunanlıların yangından sorumlu olduğu varsayımı giderek doğrulanıyor. Buraya varışımdan beri Yunanlılardan şunu duyuyordum: İzmir’i terk etmeyeceğiz; bırakmak zorunda kalırsak ateşe vereceğiz. Ve böyle de yapıldı. Yangını önlemek veya sınırlamak için Türklerin gerekli önlemleri almadığını söyleyenler var. Yangın korkunç bomba patlamalarıyla kentin çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak başladı. Üç gün ve üç gece sürdü.’’
‘’Gazetelerde yazılanlar gerçeğin neredeyse tam tersi’’
‘’(...) Fikir karışıklığı büyük ve sorumluluk kabul edilecekse eğer, bunu kabul etmek zaman alacaktır. Rumlar, Ermeniler ve Katolikler, neredeyse hepsi gitti, onların kiliseleri yandı, kalanlar yıkıldı ve bombalarla patlatıldı. Uzun zaman İzmir’de Ortodoks ibadethanesi olmayacaktır. Ekselansları, İzmir felaketi tarif edilemez, gazetelerde yazanlara itibar etmeyiniz. Neredeyse hepsi gerçeğin tam tersi. Herkes kendi açısından çok şey yaptığını gösterme peşinde, ama gerçekler çok farklı. Bazı gazetelerin yaymak istediği iyimserliğe kanmayın, dehşet olan olayların nasıl olduğunu görmek ve bilmek gerek. Zamanım olsa günlerce yazabilirim ve her seferinde gerçeği tam anlamıyla yansıtamadan.’’