İstanbul'un atık su arıtma kapasitesi

İstanbul'un atık sularının sadece yüzde 30'u ileri biyolojik tesislerde arıtılırken, uzmanlar Marmara Denizi'ndeki kirliliğin önüne geçilebilmesi için tesislerin bir an önce ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülmesi gerektiğini dile getiriyor.

AA muhabirinin İSKİ Faaliyet Raporu ve internet sitesinde yer alan bilgilerden yaptığı derlemeye göre, İstanbul'da, günlük arıtma kapasitesi 5 milyon 811 bin 910 metreküp olan toplam 88 atık su arıtma tesisi ile hizmet veriliyor.

İSKİ bünyesinde olan bu tesislerin 10'u ileri biyolojik, 61'i biyolojik, 8'i ön arıtma, 8'i biyolojik paket ve 1'i de doğal bitkisel atık su tesisi olarak faal durumda.

Günlük kapasitesi ileri biyolojik atık su tesislerinin 1 milyon 746 bin 730 metreküp, biyolojik atık su arıtma tesislerinin 46 bin 925 metreküp, ön arıtma tesislerinin 4 milyon 14 bin 760 metreküp, biyolojik paket atık su arıtma tesislerinin 3 bin 370 metreküp, bir adet olan doğal bitkisel atık su arıtma tesisinin ise 125 metreküp.

Tüm tesislerin toplam günlük arıtma kapasitesi ise 5 milyon 811 bin 910 metreküpe ulaşıyor.

Bu rakamlara göre, İstanbul'un atık sularının sadece yüzde 30'u ileri biyolojik tesislerde arıtılıyor.

Biyolojik Paket Atık Su Arıtma Tesisleri ise günlük 120 ila 400 metreküp arasında su arıtırken tek doğal bitkisel atık su arıtma tesisi olan Oruçoğlu ise günlük 125 metreküp kapasiteye sahip.

Atık su tesisleri

İstanbul'daki atık su arıtma tesislerinin 85'i, 1997-2019 yılları arasında inşa edildi.

Yenikapı Atık Su Ön Arıtma Tesisi 1988'de, Üsküdar Atık Su Ön Arıtma Tesisi 1992'de, 250 metreküp kapasiteli Çatalca Ormanlı Biyolojik Atık Su Tesisi ise 2020'de hizmete açıldı.

Atık su arıtma tesisleri günlük ortalama 941 bin 202 kilowatt, yıllık ise 343 milyon 538 bin 888 kilowatt elektrik tüketiyor.

Yapımı süren atık su tesisleri

Yapımına 2018 Mart ayında başlanan Tuzla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi'nin 3. kademe inşaatı yüzde 86 seviyesine ulaştı. Tuzla, Pendik, Kartal ve Maltepe ilçelerine hizmet veren tesisin bu yılın sonunda açılması hedefleniyor.

Mevcut günlük 600 bin metreküp kapasiteli Baltalimanı Ön Arıtma Tesisi'nin 2017'de biyolojik arıtma tesisine dönüştürülmesi çalışmalarına başlandı. Beşiktaş, Sarıyer, Şişli, Kağıthane ile Beyoğlu ilçelerine hizmet edecek tesisin inşaat çalışmaları yüzde 78 seviyelerinde ve bu yılın sonunda bitirilmesi planlanıyor.

Yenikapı Ön Arıtma Tesisi'nin günlük 450 bin metreküp kapasiteli biyolojik atık su tesisine dönüştürülme çalışmaları 2018 Nisan ayında başladı. İnşaat çalışmaları devam eden tesisin hizmete girme süresi açıklanmadı.

İptal edilen projeler

Ön arıtma olarak hizmet veren Kadıköy Atık Su Tesisi'nin biyolojik atık su arıtma tesisine dönüştürülmesi için hazırlanan projeyle 2017'de ihaleye çıkıldı ancak Kadıköy Belediyesinin imar planlarına itirazı sonucu ihale iptal edildi.

2019'da ihale aşamasına gelen Paşaköy İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nin 3. etabı ile ilgili ise bugüne kadar bir çalışma yürütülmedi.

Silahtarağa, Avrupa'nın 2. en büyük kapasiteli Membran Atıksu Arıtma Tesisi olarak planlanmıştı

Günlük 435 bin metreküp kapasitesiyle limitleri aşılmaya başlayan Yenikapı Ön Arıtma Tesisi'ne iletilen 8 ilçenin atık suyunu arıtması amacıyla planlanan Silahtarağa İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi'nin 2019’da projesi ihale aşamasına getirildi ve sonrasında iptal edildi.

İhale dosyasına göre maliyeti yaklaşık 632 milyon lira olan Silahtarağa, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile geliştirilen yerli membran teknolojisi ile Avrupa'nın 2. en büyük kapasiteli Membran Atıksu Arıtma Tesisi olarak planlanmıştı.

Tamamı yer altına inşa edilecek şekilde projelendirilen Silahtarağa'nın üzeri ise halka açık spor tesisi, yeşil alan ve park olarak düzenlenecekti.

"Tesislerin bir an önce ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülmesi gerekir"

İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'daki atık su arıtma tesislerinin günlük kapasitesinin 5,8 milyon metreküp civarında olduğunu belirterek, bunun 4 milyonunun ön arıtma olduğunu söyledi.

Marmara Denizi'nin ve çevrenin kirlenmemesi için tesislerin bir an önce ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, şöyle konuştu:

"Kapasitesi yetersiz olanların genişletilmesi gerekiyor. İstanbul'da asıl sorun biyolojik arıtmaya dönüşme sorunu. İstanbul Boğazı'nın girişinde olan ve deşarjını Boğaz'a yapan arıtma tesislerinin biyolojik ve ileri biyolojik arıtma tesisine çevrilmesi lazım. Temel sorun bu. Ama Boğaz’ın girişindeki Yenikapı ve Kadıköy tesisleri başta olmak üzere Baltalimanı, Paşabahçe ve Küçüksu tesislerinin hızlıca ileri biyolojik arıtmaya çevrilmesi lazım."

Sorunun kapasite değil proseslerin kademelerinin yükseltilmesi olduğunu dile getiren Öztürk, mekanik denilen ön arıtmaların mutlak surette biyolojik ve ileri biyolojik arıtmaya çevrilmesi gerektiğini aktardı.

İhale aşamasında iptal edilen Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi'nin hayata geçirilmesi durumunda Yenikapı'nın yükünü de alarak Marmara'nın kirlenmesinin önüne geçileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Öztürk, şu değerlendirmede bulundu:

"Bir defa Yenikapı tesisini büyütüp gerçek kapasitesine ulaştıracak yerimiz yok. Orada en fazla 300-350 bin metreküplük ileri biyolojik tesis yapabiliyoruz. Tesise gelen debi çok fazla. 700 bin metreküp civarında. Kalan yarısını da Silahtarağa'da ileri biyolojik arıtmadan geçirme düşüncesiyle böyle bir proje hazırlanıp ihaleye hazır hale getirildi. Silahtarağa'nın bir diğer önemli amacı oradan çıkan suları bütün Haliç ve Kağıthane bölgesindeki yeşil alanların sulanmasında kullanılacak olmasıydı. Bu da en az yüzde 5, hatta yüzde 10 su tasarrufuna denk geliyor. İçme suyu çekimimiz o kadar azalacaktı şebekeden. Şu anda o yeşil alanları biz içtiğimiz suyla suluyoruz. Şu anda dünyada bu alanlar ileri derecede arıtılmış atık sularla sulanıyor. Bizim İstanbul'da böyle bir potansiyelimiz var. Asya Yakası'nda atık su sulaması yapıyoruz ama Avrupa Yakası'nda bunu yapamıyoruz."

Tesisin yer altında ve membran teknolojisi kullanılarak planlanması nedeniyle maliyetinin arttığını ifade eden Prof. Dr. Öztürk, "Buna karşın maliyeti 632 milyon lira civarındaydı. Bu tip şeylerin değerlendirmesine girilmeyerek maalesef alelacele o talihsiz karar alındı." dedi.

Kadıköy Atık Su Ön Arıtma Tesisi'nin, ileri biyolojiğe dönüştürülmesi projesinin hazır olduğunu anlatan Öztürk, tesisin Marmara Denizi'ne en büyük yükü getiren iki tesisten birisi olduğuna dikkati çekerek, Kadıköy’ün acele olarak ileri biyolojik tesise çevrilmesi gerektiğini kaydetti.

Yorumlar