İşsizlik maaşı nasıl alınır? İşte şartları...

Hükümet, işsizlik maaşı alma şartlarında iyileştirmeye gidiyor. Çalıştığı işyerinden ayrılan ve işinden olan vatandaşlar hem daha yüksek maaş alacak hem de daha uzun süre bu maaştan faydalanabilecek.

Mevcut sistemde, işsizlik sigortası kapsamında bir işyerinde çalışırken; kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenler; son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış ve son 3 yıl içinde en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olmak şartıyla maaş alabiliyordu, yeni sistemle birlikte bu rakamlar asgariye indirilecek.

İşsizlik maaşı için şartlar değişiyor. Peki, işsizlik maaşı alabilmek için aranan şartlar neler, en düşük ve en yüksek işsizlik maaşı ne kadar olacak. Sosyal Güvenlik Uzmanı Oğuz Aslım, tüm bu soruları AjansHaber'e yanıtladı:

Önceden işsizlik maaşı almanın şartlarından biri örneğin yatan ücretin normal asgarinin yüzde 40’ı yani 500 küsür Türk Lirası’ydı.  Yani, 1000 TL üzerinden düşünüldüğünde, son 3 yıl içerisinde 600 gün çalışan ve son 4 ay içerisinde 120 gün kesintisiz çalışan, kendi isteğiyle değil çalıştığı işyeri tarafından işten çıkarılma şartıyla işsizlik maaşı alabiliyordu.

“EN YÜKSEK İŞSİZLİK MAAŞI 1318 LİRA OLACAK”

Asgari ücretin 1300 lira net olmasıyla birlikte brüt tutar da 1700 lira oldu. Asgari ücretin brüt tutarının 1700 TL olması nedeniyle işsizlik maaşının da 900 TL civarında olması planlanıyor.  Örneğin; 5 bin lira maaş alan çalışan da işsizlik maaşı aldığında eski asgari ücrete göre 900 TL civarında maaş alıyordu. Ancak asgari ücretin yükselmesiyle birlikte bu rakam da bin 318 TL’ye  yükseltileceği söyleniyor.  

KAZANILAN İŞSİZLİK MAAŞI HAKKI KAYBEDİLMİYOR

İşsizlik maaşıyla ilgili bir diğer bilinmeyende, kazanılan işsizlik maaşı hakkının hakkın kazanıldığı aydan itibaren 10 ay boyunca sahip olunabileceğidir. Örneğin, işten çıkarılan ve işsizlik maaşı almayı hak eden bir işçi Şubat ayında işsizlik maaşı almaya başladı ve 2 ay boyunca işsizlik maaşı aldı. Ardından yeni bir iş yeri ile anlaştı ve 3 ay boyunca da burada çalıştı. Çalıştığı süre boyunca işsizlik maaşı kesildi. Ancak 3 aydır çalıştığı bu iş yerinden memnun kalmayarak veya şartların uymaması sebebiyle ayrılması durumunda, daha önce kazandığı ve sadece 2 ayında alabildiği işsizlik maaşı hakkını kaybetmemiş oluyor. Yani 10 aylık kazanmış olduğu işsizlik maaşı hakkı süresince bir işe girip çıkmış olsa bile kazandığı bu maaş hakkını kaybetmez.

“2100 LİRA İŞSİZLİK MAAŞI OLAMAZ”

Asgari ücretin net bin 300 TL olduğu, vasıflı çalışanın iki bin lira aldığı bir ülkede çalışmayan bir insana iki bin 100 TL maaş verilirse bu kişi çalışmaz. Çalışmadığı zaman gayri resmi yollardan bir şekilde kendisini yüksek sigortalı gösterir.  Örneğin; Kişi yeni yasa değişiklikleri eğer yürürlüğe girerse, 300 gün üzerinden sigorta tamamlayacaksa ve sigortas parasının yüzde 60’ını alacaksa gidip kendisi işverene bin TL verir, işveren de onu 3 bin TL üzerinden sigortalı gösterir. Sonra bu kişi 300 günü tamamladıktan sonra gidip işsizlik maaşına başvurur. 3 bin liranın yüzde 60’ı bin 800 liraya denk gelir. 10 ay boyunca bin 800 lira maaş alınırsa 18 bin liraya tekabül eder.  Böylelikle işsiz bir vatandaş 10 bin lira sigorta ücreti ödeyip çalışmadan 18 bin lira maaş almış olur ve 8 bin lira kâra geçer.

“KENDİ İSTEĞİYLE İŞYERİNDEN AYRILAN DA MAAŞ ALABİLECEK”

Son 3 yılda 600 gün prim ödeme şartı 300 güne düşürülecek. Son 4 ay içerisindeki 120 gün çalışma şartı 60 güne düşürülerek son 30 günün de tamamında çalışılma kriteri getirilecek. İşsizlik maaşı ödeme süresinin 10 aydan 15 aya çıkarılması planlanıyor. En düşük işsizlik maaşı da 900 TL civarında olurken en yüksek işsizlik maaşı da 1318 TL ödenmesi planlanıyor.

En önemli madde de, kendi isteğiyle işten çıkan kişi de işsizlik maaşı alabilecek. İş değişikliği, ailevi sebepler ve buna benzer sebeplerle işten ayrılanların işsizlik maaşı almaları kolaylaştırılacak.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.