İsrail’in ‘yeni Ortadoğu’ya dair planları ne?
Gerilimin hiç dinmediği Filistin-İsrail krizinde son üç günde 450’ye yakın hedef vuruldu. İsrail’in düzenlediği bu saldırıların sonucunda 35 kişi de öldü. Peki, bu çatışma nereye evrilir?
Özellikle son aylarda yeni dengelerin ortaya çıktığı ve yeni siyasi aktörlerin ön plana geldiği Ortadoğu’nun en eski sorunlarından biri olan Filistin-İsrail çatışmasında son üç günde 35 insan öldü. Sadece dün gece 160 hava saldırısı düzenleyen İsrail, Gazze’ye yönelik bu saldırılarda 400 ton bomba kullandığını açıkladı.
İSRAİL KARA HAREKÂTI YAPACAK MI?
Bununla beraber, dün gece yarısından itibaren, Gazze’den İsrail’in hava sahasına da 48 roket fırlatıldı. Bu roketlerden birinin Tel Aviv’e düştüğü belirtildi. İsrail ordu sözcüsü ise 16 roketin, ABD’nin İsrail’e verdiği 'demir kubbe hava savunma sistemi' tarafından yok edildiğini söyledi. Ayrıca, İzzettin Kassam Tugaylarının ilk defa Gazze sınırına 70 kilometre uzaklıkta bulunan Niyfatim askeri havaalanını füzelerle vurduğu da kaydedildi. İsrail’in 40 bin yedek askerini göreve çağırdığı ve bu adımının büyük bir kara harekâtına işaret olduğu da bölgeden gelen bilgiler arasında.
Haziran ayının başında üç Yahudi gencin kaçırılması ile artan Filistin-İsrail geriliminde bundan sonra neler olabileceğini AjansHaber’e değerlendiren TÜRKSAM Dış Politika Araştırmaları Merkezi Uzmanı Ahmet Gencehan Babiş, Filistin’de yaşananların bölgede yaşanan son gelişmelerden ayrı düşünülemeyeceğini söyledi.
“RAMAZAN’DA BU KADAR SERT SALDIRI AYRICA BİR GÖZDAĞI”
İsrail’in son dönemde, Gazze şeridine ve Batı Şeria’ya düzenlediği saldırılara yöntemsel olarak bakıldığında, ilk dikkat çekici unsurun, bazı ölümlerin üzerinden çok sert hava karşılıklarının gelmesi olduğunu kaydeden Ahmet Gencehan Babiş, bu saldırıların Müslümanlar için son derece önemli bir ay olan Ramazan’da gerçekleşmesinin ayrıca gözdağı niteliğinde görülebileceğini söyledi.
“HER İKİ TARAFTAN DA İNSANİ KAYIP ARTACAKTIR”
Öte yandan, ‘acaba yeni bir intifada mı başlayacak’ sorusunun sıklıkla dile getirildiğini belirten Babiş “Çünkü iki tarafta da sokaklar hareketlenmeye başladı. Olaylar artık sokağa döküldüğü zaman, İsrail bölgesinde yaşayan Araplara da sirayet ettiğinde, daha büyük ayaklanmalar olabilir. Bu ayaklanmalara İsrail güvenlik güçlerinin vereceği sert cevaplar sonrasında, yeni ölümlerin yaşanması ve gerginliğin iki taraflı tırmanmasının önüne geçilemeyebilir. Üstelik böyle bir durumda, İsrail’in havadan yaptığı harekât, sokak çatışmaları üzerinde caydırıcı da olamayacağından, her iki taraftan da insan kayıpları giderek artacaktır.” şeklinde konuştu.
İSRAİL’İN, HAMAS VE EL-FETİH RAHATSIZLIĞI
Bununla birlikte, bir süredir kesintiye uğramış olan İsrail’le Filistin arasındaki barış görüşmelerinin bu şartlar altında artık mümkün olmadığının da altını çizen Babiş, İsrail saldırılarının bu kadar üst perdeden olmasının sebeplerinden birinin geçtiğimiz nisan ayında gerçekleşen Hamas el-Fetih birleşmesi olduğunu kaydetti.
“AMERİKA’NIN İSRAİL İLE BAĞI, SORUNUN OBJEKTİF DEĞERLENDİRMESİNE ENGEL”
Filistin-İsrail krizinin bu aşamaya gelmesindeki faktörlerden biri olarak Obama politikalarının gösterilmesini hatırlattığımız Babiş, Amerikan başkanlarının belirli sorunları çözerek tarihe geçme hevesi taşıdıklarını hatırlattı ve “Obama’nın, Ortadoğu’da çok büyük bir sorun olan bu anlaşmazlığı çözmek istediği çok yazıldı çizildi. Ama geldiğimiz süreçte şunu gördük. Amerika’nın, özellikle İsrail’le kurmuş olduğu yakın bağ, soruna objektif bir şekilde bakmasını engelledi. Bazı noktalarda Amerika da ‘güvenlikçi’ anlayışından belli tavizler verdi ama bu tavizler bu görüşmelerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine fayda sağlamadı. Özellikle İsrail’in işgal edilen bölgelerden çekilmeyi açıkça reddetmesi ve Amerika’nın da bu konuda İsrail üzerinde zorlayıcı diplomatik unsurları kullanmaması barış görüşmelerinin akamete uğramasına neden oldu.” diye konuştu.
Fakat İsrail saldırılarının arkasındaki nedenlerde, bölgede yaşanan son gelişmelerin de etkisinin olduğunu kaydeden Babiş, Irak’taki taşların yerinden oynaması, IŞİD’in ilerleyişinin devamı, merkezi ordunun çekilmesi, ordunun çekilmesinin ardından bazı alanlarda peşmergenin etkinliğini artırmasının, bu yaşanılanlarla bağı olduğunu söyledi.
“İSRAİL, BÖLGENİN HARİTASININ DEĞİŞTİĞİNİN BİLİNCİNDE”
Bağımsız Kürdistan’a dünyadan en net desteğin Netenyahu’dan geldiğini hatırlatan Ahmet Gencehan Babiş “İsrail, haritanın değiştiğinin bilincinde. Bu yeni durum üzerinden kendisine bir egemenlik alanı kurmaya çalışıyor. Bunu da Irak üzerinden, hatta Barzani üzerinden gerçekleştirmeye çalıştığını görüyoruz. Yani Kürtlere ‘razı’ bir tutum sergiliyor. Öbür taraftan, içeride de el-Fetih ve Hamas’ın birleşme niyeti İsrail’i rahatsız eden noktalardan biri.” ifadelerini kullandı.
“İSRAİL, YAŞANAN GÜÇ BOŞLUĞUNDAN KİMİN KARLI ÇIKACAĞINI ÖNGÖREREK…”
İsrail’in bu kadar sert olmasının temel nedeni; yeni kurulan Ortadoğu coğrafyasında hem işgal ettiği topraklardaki egemenliğini pekiştirmek hem de yeni kurulmaya aday bölgelerde egemenliğini artırmaya çalışmak diyen Babiş, “İsrail devletinin kurulduğu günden beri ön planda tuttuğu güvenlikçi politikalarını devam ettirecektir. İsrail, bundan sonra da işgal ettiği yerlerden çekilmeyecek, tam aksine egemenliğini artırmaya çalışacaktır. Öte yandan, Suriye gibi Irak gibi güç boşluğu olan bölgelerde, o boşluklardan kimin karlı çıkacağını öngörmeye çalışarak, bu güçlerle iyi iletişim kurup ilerleyen dönemlerde kendisine sıkıntı çıkarmayacak, istediği sonuçları alabileceği bir işbirliği içine de girmekten geri durmayacaktır.” açıklamalarını yaptı.
“İSRAİL, ENERJİ GÜVENLİĞİNİ KÜRDİSTAN ÜZERİNDEN SAĞLAMAYA ÇALIŞIYOR”
Ahmet Gencehan Babiş, son İsrail saldırılarının Irak’taki durumdan bağımsız olmadığını, Netenyahu’nun bağımsız Kürdistan konusunda yaptığı açıklama ve sonrasında Filistin-İsrail geriliminin birbirinden ayrı değerlendirilemeyeceğini söyledi. Babiş “Bir taraftan ikili bir çatışma var diğer taraftan, yeni kurulan dengeler, bölgesel ekonomi-politiğin ve siyasi atmosferin yeniden şekillendiği bir ortam var. Bununla beraber, herkes için olduğu gibi, İsrail için de önemli olan enerji faktörü var. İsrail, belirsiz görünen yakın gelecekteki enerji güvenliğini, kurulduğu takdirde Kürdistan üzerinden sağlamaya çalışıyor. Bu sebepten Barzani ile çalışmaya bu kadar hevesli. Dolayısıyla bu çatışmanın bir boyutu da bu.” şeklinde konuştu.
İSRAİL KARA HAREKÂTI YAPACAK MI?
Bununla beraber, dün gece yarısından itibaren, Gazze’den İsrail’in hava sahasına da 48 roket fırlatıldı. Bu roketlerden birinin Tel Aviv’e düştüğü belirtildi. İsrail ordu sözcüsü ise 16 roketin, ABD’nin İsrail’e verdiği 'demir kubbe hava savunma sistemi' tarafından yok edildiğini söyledi. Ayrıca, İzzettin Kassam Tugaylarının ilk defa Gazze sınırına 70 kilometre uzaklıkta bulunan Niyfatim askeri havaalanını füzelerle vurduğu da kaydedildi. İsrail’in 40 bin yedek askerini göreve çağırdığı ve bu adımının büyük bir kara harekâtına işaret olduğu da bölgeden gelen bilgiler arasında.
Haziran ayının başında üç Yahudi gencin kaçırılması ile artan Filistin-İsrail geriliminde bundan sonra neler olabileceğini AjansHaber’e değerlendiren TÜRKSAM Dış Politika Araştırmaları Merkezi Uzmanı Ahmet Gencehan Babiş, Filistin’de yaşananların bölgede yaşanan son gelişmelerden ayrı düşünülemeyeceğini söyledi.
“RAMAZAN’DA BU KADAR SERT SALDIRI AYRICA BİR GÖZDAĞI”
İsrail’in son dönemde, Gazze şeridine ve Batı Şeria’ya düzenlediği saldırılara yöntemsel olarak bakıldığında, ilk dikkat çekici unsurun, bazı ölümlerin üzerinden çok sert hava karşılıklarının gelmesi olduğunu kaydeden Ahmet Gencehan Babiş, bu saldırıların Müslümanlar için son derece önemli bir ay olan Ramazan’da gerçekleşmesinin ayrıca gözdağı niteliğinde görülebileceğini söyledi.
“HER İKİ TARAFTAN DA İNSANİ KAYIP ARTACAKTIR”
Öte yandan, ‘acaba yeni bir intifada mı başlayacak’ sorusunun sıklıkla dile getirildiğini belirten Babiş “Çünkü iki tarafta da sokaklar hareketlenmeye başladı. Olaylar artık sokağa döküldüğü zaman, İsrail bölgesinde yaşayan Araplara da sirayet ettiğinde, daha büyük ayaklanmalar olabilir. Bu ayaklanmalara İsrail güvenlik güçlerinin vereceği sert cevaplar sonrasında, yeni ölümlerin yaşanması ve gerginliğin iki taraflı tırmanmasının önüne geçilemeyebilir. Üstelik böyle bir durumda, İsrail’in havadan yaptığı harekât, sokak çatışmaları üzerinde caydırıcı da olamayacağından, her iki taraftan da insan kayıpları giderek artacaktır.” şeklinde konuştu.
İSRAİL’İN, HAMAS VE EL-FETİH RAHATSIZLIĞI
Bununla birlikte, bir süredir kesintiye uğramış olan İsrail’le Filistin arasındaki barış görüşmelerinin bu şartlar altında artık mümkün olmadığının da altını çizen Babiş, İsrail saldırılarının bu kadar üst perdeden olmasının sebeplerinden birinin geçtiğimiz nisan ayında gerçekleşen Hamas el-Fetih birleşmesi olduğunu kaydetti.
“AMERİKA’NIN İSRAİL İLE BAĞI, SORUNUN OBJEKTİF DEĞERLENDİRMESİNE ENGEL”
Filistin-İsrail krizinin bu aşamaya gelmesindeki faktörlerden biri olarak Obama politikalarının gösterilmesini hatırlattığımız Babiş, Amerikan başkanlarının belirli sorunları çözerek tarihe geçme hevesi taşıdıklarını hatırlattı ve “Obama’nın, Ortadoğu’da çok büyük bir sorun olan bu anlaşmazlığı çözmek istediği çok yazıldı çizildi. Ama geldiğimiz süreçte şunu gördük. Amerika’nın, özellikle İsrail’le kurmuş olduğu yakın bağ, soruna objektif bir şekilde bakmasını engelledi. Bazı noktalarda Amerika da ‘güvenlikçi’ anlayışından belli tavizler verdi ama bu tavizler bu görüşmelerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine fayda sağlamadı. Özellikle İsrail’in işgal edilen bölgelerden çekilmeyi açıkça reddetmesi ve Amerika’nın da bu konuda İsrail üzerinde zorlayıcı diplomatik unsurları kullanmaması barış görüşmelerinin akamete uğramasına neden oldu.” diye konuştu.
Fakat İsrail saldırılarının arkasındaki nedenlerde, bölgede yaşanan son gelişmelerin de etkisinin olduğunu kaydeden Babiş, Irak’taki taşların yerinden oynaması, IŞİD’in ilerleyişinin devamı, merkezi ordunun çekilmesi, ordunun çekilmesinin ardından bazı alanlarda peşmergenin etkinliğini artırmasının, bu yaşanılanlarla bağı olduğunu söyledi.
“İSRAİL, BÖLGENİN HARİTASININ DEĞİŞTİĞİNİN BİLİNCİNDE”
Bağımsız Kürdistan’a dünyadan en net desteğin Netenyahu’dan geldiğini hatırlatan Ahmet Gencehan Babiş “İsrail, haritanın değiştiğinin bilincinde. Bu yeni durum üzerinden kendisine bir egemenlik alanı kurmaya çalışıyor. Bunu da Irak üzerinden, hatta Barzani üzerinden gerçekleştirmeye çalıştığını görüyoruz. Yani Kürtlere ‘razı’ bir tutum sergiliyor. Öbür taraftan, içeride de el-Fetih ve Hamas’ın birleşme niyeti İsrail’i rahatsız eden noktalardan biri.” ifadelerini kullandı.
“İSRAİL, YAŞANAN GÜÇ BOŞLUĞUNDAN KİMİN KARLI ÇIKACAĞINI ÖNGÖREREK…”
İsrail’in bu kadar sert olmasının temel nedeni; yeni kurulan Ortadoğu coğrafyasında hem işgal ettiği topraklardaki egemenliğini pekiştirmek hem de yeni kurulmaya aday bölgelerde egemenliğini artırmaya çalışmak diyen Babiş, “İsrail devletinin kurulduğu günden beri ön planda tuttuğu güvenlikçi politikalarını devam ettirecektir. İsrail, bundan sonra da işgal ettiği yerlerden çekilmeyecek, tam aksine egemenliğini artırmaya çalışacaktır. Öte yandan, Suriye gibi Irak gibi güç boşluğu olan bölgelerde, o boşluklardan kimin karlı çıkacağını öngörmeye çalışarak, bu güçlerle iyi iletişim kurup ilerleyen dönemlerde kendisine sıkıntı çıkarmayacak, istediği sonuçları alabileceği bir işbirliği içine de girmekten geri durmayacaktır.” açıklamalarını yaptı.
“İSRAİL, ENERJİ GÜVENLİĞİNİ KÜRDİSTAN ÜZERİNDEN SAĞLAMAYA ÇALIŞIYOR”
Ahmet Gencehan Babiş, son İsrail saldırılarının Irak’taki durumdan bağımsız olmadığını, Netenyahu’nun bağımsız Kürdistan konusunda yaptığı açıklama ve sonrasında Filistin-İsrail geriliminin birbirinden ayrı değerlendirilemeyeceğini söyledi. Babiş “Bir taraftan ikili bir çatışma var diğer taraftan, yeni kurulan dengeler, bölgesel ekonomi-politiğin ve siyasi atmosferin yeniden şekillendiği bir ortam var. Bununla beraber, herkes için olduğu gibi, İsrail için de önemli olan enerji faktörü var. İsrail, belirsiz görünen yakın gelecekteki enerji güvenliğini, kurulduğu takdirde Kürdistan üzerinden sağlamaya çalışıyor. Bu sebepten Barzani ile çalışmaya bu kadar hevesli. Dolayısıyla bu çatışmanın bir boyutu da bu.” şeklinde konuştu.
Yorumlar