"IŞİD'i çökertmeye veya biritmeye yakın değiliz"
Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan’a göre Koalisyon güçlerinin mücadeleleri IŞİD’i çökertmeye ya da bitirmeye yakın değil.
ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçleri, IŞİD ile mücadele kapsamında Suriye ve Irak'ta hava saldırıları düzenledi. Operasyonlarda IŞİD'in kazı makinasının imha edildiği kaydedildi.
Doğal Kararlılık Operasyonları Birleşik Ortak Görev Gücü’nden yapılan açıklamada, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerince Suriye'de belirlenen terör örgütü IŞİD hedeflerine hava saldırısı gerçekleştirildiği belirtildi.
Operasyonda, El-Havl yakınlarındaki IŞİD'in kazı makinasının imha edildiği kaydedildi.
Suriye'deki saldırıların ABD, Bahreyn, Kanada, Ürdün, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin yanı sıra Türk savaş uçaklarınca gerçekleştirildiği bilgisine de yer verildi.
IŞİD’le mücadelede günlük gelişmeler tartışılırken örgütün geleceğinin ne olacağı sorusu da hala kafaları karıştırıyor. Yapılan hava operasyonları IŞİD’le mücadelede ne kadar etkili? Dünyanın IŞİD tehdidinden tam olarak arınması mümkün mü?
“MÜCADELE BAŞLAYALI BİR YIL GEÇTİ AMA…”
Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan’a göre Koalisyon güçlerinin mücadeleleri IŞİD’i çökertmeye ya da bitirmeye yakın değil. “IŞİD’le mücadele başlayalı 1 yılı geçti. IŞİD’in Suriye’de kontrol ettiği topraklar, IŞİD’le mücadele başladığından itibaren daha da genişledi.” diyen Orhan AjansHaber’e IŞİD’le mücadelenin tüm ayrıntılarını anlattı.
İşte Oytun Orhan’ın Ajanshaber’e yaptığı o değerlendirme:
“EN BÜYÜK KATKIYI HAVA SAHALARI SAĞLAYACAK”
Her şeyden önce doğrudan Türkiye’nin katılımının ötesinde, IŞİD’e karşı koalisyon güçlerinin Türkiye’deki İncirlik Üssü’nü veya diğer izin verilen askeri havaalanlarını kullanıma açması en büyük katkıyı sağlayacaktır IŞİD’le mücadelede. Çünkü daha önce, daha uzak mesafelerden kalkan koalisyon uçakları etkili sonuç alma konusunda sıkıntı yaşadı. Ancak şu anda daha zamanlı ve etkili operasyonlar düzenlenebilir. Bu anlamda büyük katkı sağlayacaktır.
“EĞER IŞİD’DEN ARINDIRILMIŞ BÖLGEDEKİ IŞİD VARLIĞINA SON VERİLİRSE…”
Türkiye doğrudan Amerika ile birlikte Azaz ve Cerablus arasında kalan bölgedeki IŞİD varlığına son vermeye çalışacak. Bu da örgütün özellikle Türkiye sınırı üzerinden dışarı açılma imkanlarını tamamen ortadan kaldıracak. Çünkü daha önce Tel Abyad’ın elden çıkmasıyla Akçakale Sınır Kapısı’nı kaybetmişti. Eğer bu IŞİD’den arındırılmış bölgedeki IŞİD varlığına son verilirse, sınır bölgesinde hiçbir kontrolü kalmayacak IŞİD’in. Dolayısıyla hem yabancı savaşçı konusunda hem sınır bölgesinin diğer açılardan sağladığı avantajlardan mahrum kalacak. Dolayısıyla örgüt ciddi bir sıkışma içerisine girecek özellikle Suriye Kuzey Cephesi içerisinde ve tabi muhaliflerle IŞİD arasındaki güç dengesinin muhaliflerin lehine bir denge ortaya çıkartabilir.
“PLAN BAŞARILI OLURSA…”
IŞİD’in son dönemlerde Azaz’a yaklaştığı biliniyor, ancak bu ABD ve Türkiye’nin hava desteğiyle birlikte muhaliflere ciddi bir katkı sağlayacak. Yakın zaman içerisinde eğer plan başarılı olursa muhalifler IŞİD’den doğan boşluğu dolduracak. Bu da tabi Halep merkezdeki güç dengesini muhalifler lehine çevirecektir. Suriye iç savaşında özellikle Halep ve çevresindeki güç dengesini, rejim-muhalifler güç dengesini de muhalifler lehine çevirecektir.
“IŞİD’İ ÇÖKERTMEYE VEYA BİTİRMEYE YAKIN DEĞİLİZ”
Muhalifler daha rahat, arkasını sağlama alarak, herhangi bir tehdit hissetmeden sadece rejimle mücadele edebilme imkanına kavuşacaktır. Bu açılardan IŞİD’e darbe vurulacaktır ama daha genel pencereden bakıldığında IŞİD’i bitirmek veya çökertmeye yakın olduğumuzu söylemek mümkün değil. Türkiye’nin aktif katılımına rağmen.
“IŞİD’İN TOPRAKLARI GENİŞLEDİ!”
IŞİD’le mücadele başlayalı 1 yılı geçti. IŞİD’in Suriye’de kontrol ettiği topraklar, IŞİD’le mücadele başladığından itibaren daha da genişledi. Sadece stratejik sınır hattındaki bazı yerleri kaybetti ama toplam olarak bakıldığında alan da genişledi Suriye üzerinde. Irak’ta daha başarılı olunduğu söylenebilir. IŞİD’in yaklaşık yüzde 20-30 oranında bir toprak kaybı oldu, son 1 seneden bu yana.
“TÜRKİYE SADECE SURİYE BOYUTUNDA KALACAKTIR”
Türkiye olayın sadece Suriye boyutuna katılacaktır, Irak’ta IŞİD’le mücadele kapsamında sadece oradaki silahlı güçlerin, hem peşmerge hem Irak ordusunun eğitimi konusunda ve ya insani açılardan destek veriyor ama doğrudan buradaki askeri operasyonlara Türkiye katılmıyor ama özellikle Suriye cephesinde bundan sonra askeri olarak da doğrudan müdahil olacak. Bu da örgütün askeri kapasitesinin zayıflatılmasına ve bazı bölgeleri kaybetmesine imkan sağlayacaktır diye düşünüyorum.
“SAVAŞ UZUN SÜRECEK”
Amerikalı yetkililerin de ifadeleriyle bu çok uzun sürecek bir savaş. Mevcut haliyle açıkçası, IŞİD sorununa kalıcı bir çözüm üretilebileceğini zannetmiyorum. Çünkü IŞİD bir taraftan bir terör örgütü, işin savaş boyutu var, ateş gücü boyutu var ama diğer taraftan IŞİD aynı zamanda bir ideoloji, aynı zamanda bir siyasal sorun, bir toplumsal sorunun da dışa vurumu.
“KALICI ÇÖZÜM ÇOK ZOR”
Olayın bir de yabancı savaşçı durumu da var. Bütün bu boyutlarıyla ele almadan kapsamlı bir mücadele stratejisi geliştirmeden IŞİD’i sadece askeri olarak dönemsel olarak sınırlamak, geriletmek söz konusu olabilir ama kalıcı bir çözüm çok zor. Buradan şunu kast ediyoruz, Irak ve Suriye’de özellikle Sünni Arapların kendilerinin ait olduğunu hissedecekleri alternatif bir siyasi sistem yaratılması gerekiyor. Güvenlik altında ve kendilerine ait hissedecekleri bir siyasi yapı altında Sünni Araplar da IŞİD’e karşı hem ayaklanabilirler, hem de bu yeni yapıya doğru eğilim gösterebilirler. İkincisi olayın yabancı savaşçı boyutu var dedik, 80’in üzerinde ülkeden militan Suriye’ye Irak’a gelerek IŞİD’e katılıyor.
“TÜM DÜNYADAKİ DIŞLANMIŞLIK HİSSİ…”
Bu insanlar neden gidiyorlar, nasıl gidiyorlar olayın bu boyutunu da tartışmak gerekiyor. Olay sadece bölgede değil, tüm dünyadaki özellikle Müslümanların ait oldukları, yaşadıkları toplumlarda dışlanmışlık hissi. Bu da kendi içinde halledilmesi gereken sorun olarak duruyor.
“SADECE HAVA OPERASYONLARIYLA ÇOK ZOR”
Askeri açıdan da bakıldığında sadece hava operasyonlarıyla bu işi yürütmenin mümkün olmadığı aşikar. Özellikle Suriye ayağında sahada mücadele yürüyecek yerel müttefiklerin zayıf olduğu gözüküyor. Şimdiye kadar sadece YPG ile sağlanan işbirliği, Amerika’yla işbirliğinde kazanım sağlanmıştı ama bu da çok sınırlı bir kazanım. Bunun daha da geliştirilmesi mümkün değil. Çünkü Kürtlerin gücü, Kürtlerin gücünün etkinliği sadece Kürt nüfusun yaşadığı kuzey sınır hattıyla sınırlı. Bunun dışında bir yerel müttefik de bulunamıyor. Dolayısıyla kara operasyonu da belli aşamalarda askeri olarak mücadele için de gerekiyor gibi gözüküyor.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Doğal Kararlılık Operasyonları Birleşik Ortak Görev Gücü’nden yapılan açıklamada, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerince Suriye'de belirlenen terör örgütü IŞİD hedeflerine hava saldırısı gerçekleştirildiği belirtildi.
Operasyonda, El-Havl yakınlarındaki IŞİD'in kazı makinasının imha edildiği kaydedildi.
Suriye'deki saldırıların ABD, Bahreyn, Kanada, Ürdün, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin yanı sıra Türk savaş uçaklarınca gerçekleştirildiği bilgisine de yer verildi.
IŞİD’le mücadelede günlük gelişmeler tartışılırken örgütün geleceğinin ne olacağı sorusu da hala kafaları karıştırıyor. Yapılan hava operasyonları IŞİD’le mücadelede ne kadar etkili? Dünyanın IŞİD tehdidinden tam olarak arınması mümkün mü?
“MÜCADELE BAŞLAYALI BİR YIL GEÇTİ AMA…”
Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan’a göre Koalisyon güçlerinin mücadeleleri IŞİD’i çökertmeye ya da bitirmeye yakın değil. “IŞİD’le mücadele başlayalı 1 yılı geçti. IŞİD’in Suriye’de kontrol ettiği topraklar, IŞİD’le mücadele başladığından itibaren daha da genişledi.” diyen Orhan AjansHaber’e IŞİD’le mücadelenin tüm ayrıntılarını anlattı.
İşte Oytun Orhan’ın Ajanshaber’e yaptığı o değerlendirme:
“EN BÜYÜK KATKIYI HAVA SAHALARI SAĞLAYACAK”
Her şeyden önce doğrudan Türkiye’nin katılımının ötesinde, IŞİD’e karşı koalisyon güçlerinin Türkiye’deki İncirlik Üssü’nü veya diğer izin verilen askeri havaalanlarını kullanıma açması en büyük katkıyı sağlayacaktır IŞİD’le mücadelede. Çünkü daha önce, daha uzak mesafelerden kalkan koalisyon uçakları etkili sonuç alma konusunda sıkıntı yaşadı. Ancak şu anda daha zamanlı ve etkili operasyonlar düzenlenebilir. Bu anlamda büyük katkı sağlayacaktır.
“EĞER IŞİD’DEN ARINDIRILMIŞ BÖLGEDEKİ IŞİD VARLIĞINA SON VERİLİRSE…”
Türkiye doğrudan Amerika ile birlikte Azaz ve Cerablus arasında kalan bölgedeki IŞİD varlığına son vermeye çalışacak. Bu da örgütün özellikle Türkiye sınırı üzerinden dışarı açılma imkanlarını tamamen ortadan kaldıracak. Çünkü daha önce Tel Abyad’ın elden çıkmasıyla Akçakale Sınır Kapısı’nı kaybetmişti. Eğer bu IŞİD’den arındırılmış bölgedeki IŞİD varlığına son verilirse, sınır bölgesinde hiçbir kontrolü kalmayacak IŞİD’in. Dolayısıyla hem yabancı savaşçı konusunda hem sınır bölgesinin diğer açılardan sağladığı avantajlardan mahrum kalacak. Dolayısıyla örgüt ciddi bir sıkışma içerisine girecek özellikle Suriye Kuzey Cephesi içerisinde ve tabi muhaliflerle IŞİD arasındaki güç dengesinin muhaliflerin lehine bir denge ortaya çıkartabilir.
“PLAN BAŞARILI OLURSA…”
IŞİD’in son dönemlerde Azaz’a yaklaştığı biliniyor, ancak bu ABD ve Türkiye’nin hava desteğiyle birlikte muhaliflere ciddi bir katkı sağlayacak. Yakın zaman içerisinde eğer plan başarılı olursa muhalifler IŞİD’den doğan boşluğu dolduracak. Bu da tabi Halep merkezdeki güç dengesini muhalifler lehine çevirecektir. Suriye iç savaşında özellikle Halep ve çevresindeki güç dengesini, rejim-muhalifler güç dengesini de muhalifler lehine çevirecektir.
“IŞİD’İ ÇÖKERTMEYE VEYA BİTİRMEYE YAKIN DEĞİLİZ”
Muhalifler daha rahat, arkasını sağlama alarak, herhangi bir tehdit hissetmeden sadece rejimle mücadele edebilme imkanına kavuşacaktır. Bu açılardan IŞİD’e darbe vurulacaktır ama daha genel pencereden bakıldığında IŞİD’i bitirmek veya çökertmeye yakın olduğumuzu söylemek mümkün değil. Türkiye’nin aktif katılımına rağmen.
“IŞİD’İN TOPRAKLARI GENİŞLEDİ!”
IŞİD’le mücadele başlayalı 1 yılı geçti. IŞİD’in Suriye’de kontrol ettiği topraklar, IŞİD’le mücadele başladığından itibaren daha da genişledi. Sadece stratejik sınır hattındaki bazı yerleri kaybetti ama toplam olarak bakıldığında alan da genişledi Suriye üzerinde. Irak’ta daha başarılı olunduğu söylenebilir. IŞİD’in yaklaşık yüzde 20-30 oranında bir toprak kaybı oldu, son 1 seneden bu yana.
“TÜRKİYE SADECE SURİYE BOYUTUNDA KALACAKTIR”
Türkiye olayın sadece Suriye boyutuna katılacaktır, Irak’ta IŞİD’le mücadele kapsamında sadece oradaki silahlı güçlerin, hem peşmerge hem Irak ordusunun eğitimi konusunda ve ya insani açılardan destek veriyor ama doğrudan buradaki askeri operasyonlara Türkiye katılmıyor ama özellikle Suriye cephesinde bundan sonra askeri olarak da doğrudan müdahil olacak. Bu da örgütün askeri kapasitesinin zayıflatılmasına ve bazı bölgeleri kaybetmesine imkan sağlayacaktır diye düşünüyorum.
“SAVAŞ UZUN SÜRECEK”
Amerikalı yetkililerin de ifadeleriyle bu çok uzun sürecek bir savaş. Mevcut haliyle açıkçası, IŞİD sorununa kalıcı bir çözüm üretilebileceğini zannetmiyorum. Çünkü IŞİD bir taraftan bir terör örgütü, işin savaş boyutu var, ateş gücü boyutu var ama diğer taraftan IŞİD aynı zamanda bir ideoloji, aynı zamanda bir siyasal sorun, bir toplumsal sorunun da dışa vurumu.
“KALICI ÇÖZÜM ÇOK ZOR”
Olayın bir de yabancı savaşçı durumu da var. Bütün bu boyutlarıyla ele almadan kapsamlı bir mücadele stratejisi geliştirmeden IŞİD’i sadece askeri olarak dönemsel olarak sınırlamak, geriletmek söz konusu olabilir ama kalıcı bir çözüm çok zor. Buradan şunu kast ediyoruz, Irak ve Suriye’de özellikle Sünni Arapların kendilerinin ait olduğunu hissedecekleri alternatif bir siyasi sistem yaratılması gerekiyor. Güvenlik altında ve kendilerine ait hissedecekleri bir siyasi yapı altında Sünni Araplar da IŞİD’e karşı hem ayaklanabilirler, hem de bu yeni yapıya doğru eğilim gösterebilirler. İkincisi olayın yabancı savaşçı boyutu var dedik, 80’in üzerinde ülkeden militan Suriye’ye Irak’a gelerek IŞİD’e katılıyor.
“TÜM DÜNYADAKİ DIŞLANMIŞLIK HİSSİ…”
Bu insanlar neden gidiyorlar, nasıl gidiyorlar olayın bu boyutunu da tartışmak gerekiyor. Olay sadece bölgede değil, tüm dünyadaki özellikle Müslümanların ait oldukları, yaşadıkları toplumlarda dışlanmışlık hissi. Bu da kendi içinde halledilmesi gereken sorun olarak duruyor.
“SADECE HAVA OPERASYONLARIYLA ÇOK ZOR”
Askeri açıdan da bakıldığında sadece hava operasyonlarıyla bu işi yürütmenin mümkün olmadığı aşikar. Özellikle Suriye ayağında sahada mücadele yürüyecek yerel müttefiklerin zayıf olduğu gözüküyor. Şimdiye kadar sadece YPG ile sağlanan işbirliği, Amerika’yla işbirliğinde kazanım sağlanmıştı ama bu da çok sınırlı bir kazanım. Bunun daha da geliştirilmesi mümkün değil. Çünkü Kürtlerin gücü, Kürtlerin gücünün etkinliği sadece Kürt nüfusun yaşadığı kuzey sınır hattıyla sınırlı. Bunun dışında bir yerel müttefik de bulunamıyor. Dolayısıyla kara operasyonu da belli aşamalarda askeri olarak mücadele için de gerekiyor gibi gözüküyor.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar